Tahammül, Hoşgörü ve Sabra Davet
Merhaba değerli okurlar; bu yazımı Merzifon'dan yazıyorum. Samsun'da ki programlarım sona erdi. Bir iki cümle söylemeden geçemeyeceğim. Anadolu Gençlik Dershanesi öğrencilerine ve yöneticilerine samimi ilgilerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Kanal S' ye çok teşekkürlerimi gönderiyorum. İnşallah 20 Haziran'da İstanbul'da üç ulusal kanalda programlarım olacak. Köşemden haber ederim İnşallah.Ayrıca Kavak Anadolu Lisesi öğrencilerine ve öğretmenlerine buradan selamlarımı iletiyorum. Samsunlu tüm okurlarıma selamlarımı iletiyorum.
Değerli okurlar; yaşanılan her dakika insanlar için ibret olmalıdır. İnsan yaşadığı olaylardan ders almalıdır. Daha önce bahsetmiştim. Yazım hayatıma başladığımdan beri 6-7 yıldır çok çeşitli insanlarla karşılaşıyorum. Gerçeği söyleyeyim mi size? Ben bu kadar sabırlı ve hoşgörü sahibi olduğumu bilmiyordum. Şunu söylemekte sakınca görmüyorum. Genelde takdirlerle karşılanıyorum. Ancak 1-2 kişiyi geçmez. Benim mücadeleme ve bana saygılı olduğunu ancak yaptıklarımı takdirle karşılamadığını söyleyen bir iki kişi oldu. En son bir okur resmime bakarak yorum yapmış. Kem küm etmeyi sevmiyorum. Açık ve net söylüyorum. 2 üniversite eğitimi aldım ve başörtüsü mağduru idim. Ve çok üzücü olaylar yaşayıp mücadelemi bu noktaya getirdim. Bir resme bakarak yorum yapmak sadece zaman kaybıdır. Zaten o yorumun sahibine hidayet temenni ettim. Suç duyurusunda filan bulunmayacağım. Buna vaktim yok. Ama bu gibi insanlar şunu çok iyi bilsin. Onlar bize tahammül edemeyip, sabredemiyor ya. Onlara da tahammül edemeyenler var. Bunu unutmasınlar. Ve o kişi kitaplarımı okuyup ondan sonra yorum yapsın. Bir resme bakarak bir kitap yazılacağını söylüyor. Kitap yazmak öyle kolay bir iş değildir. O bir resme bakarak hakaret etmeyi tercih etmiş. Yorumu size bırakıyorum. Ha zaten muhalif yorumlar gelmiş. O kişi bu yorumları okuyup iyi değerlendirme yapsın. Şu anda gereksiz vakit harcıyorum. Tahammüllü olmak bir erdemdir. Ve her kişide bulunmaz. Bu bir övgü değil, ben çok tahammül sahibi olduğumu sonradan anladım. Dedim ya bir iki kişiyle karşılaştım. Onların davranışları karşısında sadece onlara hidayet dilemiştim. Şunu hiç unutmam. Dünya ve ahiret güneşi Peygamberimiz (s.a.v.) Taif seferinde neden taşlandıysa, 7 yıl içinde de benim birkaç kişiyle karşılaşmam gayet normaldir. Bu kişilerin dışında yüzlerce kişiden teşekkür duaları alıyorum.
Değerli okurlar; tahammül, hoşgörü ve sabır ahlaki erdemlerdir. Bu kavramlara sahip olmayan kişiler lütfen kendilerini muhasebeye çeksinler. Onlara da tahammül edemeyen nice insanların olduğunu unutmasınlar. Şu örneği vererek, vermek istediğim mesajı tam olarak verebileceğimi umuyorum: Geçen gün Kanal S' de programım vardı. Benim bilgim haricinde program başladığında oraya bir bayan geldi. Yeni açtığı bir kafeyi tanıtacaktı. Ben denizde gençlerin sorunlarını konuşacaktım. O anda kapris yapabilirdim çünkü daha önceden çağrılan bendim. Kapris yapıp neden haber verilemediğini sorup programı terk edebilirdim. Tam tersini yaptım. İnternet kafelerin zararlarından yola çıktım. Bayanla çok güzel bir program ortaya çıkardık. Sunucu ve yayın yönetmeni çok memnun olduklarını söylediler. Değerli okurlar işte böyle... Sizlerden de dua bekliyorum. Bu konularda ve her konuda tahammül ve hoşgörü sınırlarım hiç daralmasın. Tüm değerli okurlara selam ve saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.