İçinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayı başında, Bursa"ya gittim.
Bursa"nın tarihi tapusu olan, Osman Bey, Orhan Bey, İstiklal harbinin şehitlerinden olup bu türbelerin önünde yatan 11 şehidimiz ile Muradiye semtindeki ecdat türbelerini, Çelebi Mehmet"in Yeşil türbesini ( çinilerinin bir kısmının Ankara"da bir köşke aktarıldığı ciddi bir iddiadır), Yıldırım Beyazıt"ın türbe ve camisi, Bursa"nın manevi mimarı Emir Sultan"ı, I.Murat ve II. Murat türbeleriyle daha birçok türbeyi belki de yirminci defa gezdim.
Her ziyaretimde sanki ilk defa gibi incelediğim, yaşadıkları dönemi tekrar tekrar okuyup manen yaşadığım o ihtişamlı günleri andım.
Ancak bu defa ki ziyaretimde keşke gelmeseydim dediğim üç hadiseye şahit oldum ki, o ecdada layık mıyız diye çok düşündüm.
1- Bursa Yeşil Caminin içindeki havuz da bulunan ve tek parça mermerden yapılma caminin maketi (bence camiden daha değerli bir sanat şaheseriydi)çalınmış ve yerine aptal biri tarafından yapay çiçek konmuştu…
O boş yer ziyaretçilerine, anlayanların diliyle şöyle diyordu:
1921"de Yunanlılar Bursa"yı işgal ettiklerinde bile bu alçaklığı yapmamıştı ama cismen sizden olan biri yaptı işte…
2- Yıldırım Bayezıt Camiinin iç duvarları, acemi bir sıvacı ve yağlı boyacı tarafından, sıvanmış, boyanmış ve tüm tarihi doku yok edilmişti.
Bu kötülüğü yaptıran da hırsız değil maalesef vakıflar adında bir kurumdu…
Ziyaret günümüz Cuma"ya denk gelmiş ve ben de Cuma namazını kılmak için beklerken vaiz efendi ecdadın kahramanlıklarını anlatıyordu…
Keşke ecdadın eserlerine bu kötülüğü yapanlardan da bahsetse diye çok bekledim ama boşuna…
Samsun"daki tarihi büyük camiyi vernikle kaplayan üstün zekâlı zihniyet Bursa"daki camilere de dadanmıştı.
3- Ulu cami"nin abanoz ağacından yapılma ve üzerinde astronomi dünyasına şaşkınlık veren güneş sistemi çizili minberini de aynı üstün zekâlılar vernikle kapatmışlar, tepkiler üzerine şimdide o vernikleri silmeye uğraşıyorlar, aynı Samsun"daki gibi…

Tarihi mekânları gezerken, Kültür Bakanlığı ve vakıflar denen kurumların hangi ellerde olduğunu ve ne kadar acemi, bilinçsiz, sorumsuz kişilerce yönetildiğini görüp kahroldum.
Vakıflarda çalışan her görevlinin kesinlikle özel bir sınavdan geçirilerek alınması gerektiğini, sadece lise veya üniversite diplomasının yetmediğini gördüm.
İnşallah vakıflar ecdada ve tarihe saygı göstermeyi bilenlerin ellerine geçerde tüm bu hırsızlık ve sorumsuzluklar tekrar etmez.
600 yıldır yok olmadan, kırılmadan günümüze kadar gelen Yeşil cami maketi de bulunup yerine konulur.
O camiler, türbeler Anadolu"ya vurulmuş mühürlerimiz, vatanımız olduğunu haykıran tapularımızdır.
Mühürlerimize ve tapularımıza saygı göstermeyenlere, onları çalıp satanlara, aslına uygun olmayan güya restorasyonlarla vakıfların paralarını talan eden ve ettirenlere, bu mübarek ayda
Islah duaları okumalı, ıslah olmayacaklara da lanet okumalıyız.
Buradan görevini doğru yapmayan Vakıfların yetkililerine de bir çağrı yapıyorum, lütfen aldığınız maaşları hak edecek işlere imza atınız, yoksa tarih ve milletimiz ile gelecek nesillerimiz sizleri affetmeyecek aldığınız maaşlarınız helal olmayacaktır.
Yaptığınız restorasyonları ya adam gibi yapın ya da bırakın öyle kalsın, bari bozmayın…
Kültürümüzü mahveden kültürsüzlerden, Allah ülkemizi muhafaza buyursun. Âmin.