Bir haftadır süre gelen şampiyonluk havası ile tıklım tıklım dolan tribünler, güzel bir hava, müthiş bir özveriyle hazırlanmış tribün şovu, maçtan önce şehri iyice heyecanlandıran kareler vardı dün. Gündüz maçlarından sonra, herkes alınacak bir 3 puanın ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu ve taraftar üzerine düşeni yaptı, herkesin ayağına, nefesine sağlık…

xxx

  Maçın başında futbolcularımızın da inanmışlığını gördük. Kazanma hevesi hepsinde vardı, ta ki gole kadar. Çok güzel hazırlanmış bir pozisyona Cenk"in muazzam vuruşu eklenince skor lehimize döndü, sıkıntı da bundan sonra başladı. Karşımızdaki takım tüm planlarını beraberliğe göre yapmışken, ortasahayı rakibe verince ve ileride top tutamayınca kendilerine güvenleri geldi. Onun peşine de ardı ardına ataklar. Yıllardır beceremediğimiz bir iş varsa, o da skoru korumak. Ne zaman geriye yaslansak bir şekilde golü yemeyi başarıyoruz. İşin ilginci geriye yaslandı dediğimiz takımımız, golü bir kontradan yemeyi başardı. Golü yedikten sonra bu sefer golü bulmak için saldırdıysak ta golü bulamadık, üstüne geri düşebileceğimiz pozisyonlar verdik. İnsanın aklına madem maçı kaybetmeyi göze aldık, neden skor lehimizeyken daha cesur oynayamadık sorusu geliyor… İlk yarıda 10 korner atan takım, ikinci yarı bir korner kullandıysa, ortada bir terslik olduğu aşikar. Kullanılan onca kornere rağmen bir ortaya kafa vurabilmemiz de ayrı bir yazı konusu. Gol gelmeden önce bağıra bağıra haber verdi ama beklenen önlem bir türlü gelmedi. Zenke"ye 70 dakika tahammül edebilmek gerçekten büyük hataydı. İlk 45 dakika sahada gerçek bir lider görüntüsünde Cenk vardı. İlk yarı uzatmalarında sağ beke kadar gelerek top çıkaran Cenk, ikinci yarıda yorulunca oyundan düştü. Hele durum 1-0 iken kaçan bir pozisyonu var ki, meşhur deyimle maçın kırılma anı işte tam orasıydı. Sahada 2.bölge ile 3.bölge arasında açık bir kopukluk yaşıyoruz. Hücuma top çıkaramayınca, Cenk geri gelerek oyunu yönlendirmeye çalışıyor, bu seferde kondüsyonu yetmiyor. Elimizde bu işi yapabilecek bir yetenek varken biz onu ilk 18"e bile almamaya devam ediyoruz. Turgay"ın düşen performansı göze batıyor, biraz dinlendirmek şart. Abdülaziz topu ileriye taşıyan tek isim ancak final paslarındaki zafiyeti büyük sorun. En büyük problemimiz ise favori olmak. Ne zaman bir maça kesin gözüyle bakıyoruz, sonu hüsran oluyor. Bunun tek nedeni ise tecrübesizlik. Şampiyonluk yaşamış – Cenk hariç- hiçbir oyuncumuz yok saha içinde. Baskıyı kaldıramıyoruz. Ancak bu üstünden gelinemeyecek bir problem değil. Zamanla aşabileceğimize inanıyorum.

xxx

   Yine karamsar bir yazı oldu ama mazur görün artık. Önce günleri, sonra saatleri dakikaları saydık bu maç için. Galibiyete inanmış bir taraftarın büyük hayal kırıklığı var üzerimde. Yazımı yarın yazıyor olsam belki daha farklı bakabilirdim ama bu maç için söylenebilecekler bunlar şu anda. Yanlış anlaşılmasın, hayal kırıklığım sadece bu maç için. Bu takıma hala güveniyor ve inanıyorum. Kaybetmeme karakterini kazandığımız da ortada. Bu ligde şampiyonluğa oynayan takımların hesap defterinde "içerde 3 dışarda 1 puan" yazar genelde. Bizde durum tersine işliyor, dışarıda 3 içeride 1 puan ala ala gidiyoruz. Yarından itibaren Güngören maçı için geri sayım başlayacak, bu maçın telafisini de orada yapacağız mecburen…