Sağ olsun dostlar...

Bazen kendi dertlerimize takılıp gidiyoruz ya...

Onlar uyarıp, uyandırıyorlar bizi…

***

Birçoğunun kim olduğunu bile bilmiyorum...

Tek ortak yanımız şu site...

www.dengegazetesi.com.tr

Sanal alemdeki buluşma adresimiz burası...

Öyle yorumlar geliyor ki...

Yolumuzu onlarla buluyoruz dersek yeridir...

***

Bir kaç gündür yine kendi dünyamızda seyrederken, bir uyarı geldi yine...

Diyor ki, adını açıklamayan bir dost:

"Yazıcı, kıble değişikliği başladı yalakalar diyarında...

CHP'nin hızla gelen rüzgarını gören Uzun işe koyuldu...

Samsun'a vereceği zararı hiç umursamadan, sadece kendi çıkarı için CHP'nin Samsun İl Başkanlığı'nda yaşanan kargaşayı işlemiş, hem manşetten, hem de patronunun bahşettiği köşesinden...

Amaç ne?

Düşüşe geçen kara partiden, çıkışa geçen CHP'ye yatay geçiş...

CHP'nin başına kendi çetesinden bir yaratık gelsin ki, yarın-bugün CHP çıkış yaparsa işi rahat görülsün, fazla yalakalık yapmasına gerek kalmadan işi görülsün.

Yaptığı işten samsun'da nasıl bir tepki toplanacağının ya da Samsun'un ne kaybedeceğinin önemi yok.

Önemli olan onun işi görülsün...

Hadi bakalım Uzun'un yeni kıblesi vatana millete hayırlı olsun..."

***

Okudum “Vay be!..” dedim…

Uzun uzun kamışlar...

Ucunu boyamışlar!...

Ben Ata'ma doymadım...

Doysun kara topraklar!...

***

Evet!

Yukarıdaki yorumu yapan her kimse, bence haklı...

O pencereden bakınca fotoğraf biraz daha netleşiyor...

***

Şimdi filmi başa saralım…

İl Başkanı Yılmaz Türkoğlu Ankara'ya gitmeden Samsun'da bir toplantı yapıldı...

Toplantıdan Kılıçdaroğlu'na destek filan diye bir şey de çıkmadı...

Zaten toplantıda Kılıçdaroğlu meselesi değil, Baykal'ın tekrar Genel Başkanlığa dönüşü konuşuldu ve onun için karar alındı...

İl Genel Meclisi CHP Grup Başkanı İsmet Şahin de tam böyle söylüyor zaten...

***

Ama Türkoğlu Ankara'dayken birilerinin çıkıp "Başkan bizim aldığımız karara uymadı. İstifa etsin" demesinin ardında ince bir siyaset olduğu anlaşılıyor...

Öyle bir kara alınmadığı halde, durup dururken bunu diyen kim?

***

Yılmaz Türkoğlu'nun koltuğu öneme bindi!..

Ve birilerinin gözü de, bu dostun yorumunda da belirttiği gibi il Başkanlığı koltuğunda...

İlçe kesmez!..

***

Görünen o ki, CHP artık eski hantallığını üzerinden attı...

CHP'nin önündeki en büyük engel Baykal'dı zaten...

Ancak Kılıçdaroğlu'na kadar hiç kimse böyle bir rüzgar yakalayamadı...

***

CHP Kılıçdaroğlu ile yakaladığı bu rüzgarı değerlendirmeli...

Ülke için de iyi bir fırsat bu!..

***

Ama bu partinin içi Kurtlar Vadisi'ne dönecekse...

Polat Alemdarlar partide egemen olacaksa...

Bu halk yine A-KE-PE'yi tercih edecektir..

***

Bu millet salak değil!..

Oraları aştı...

***

Evet! Doğru...

Bu milletin aşa, işe, ekmeğe ihtiyacı var!..

AKP'yi de bunun için iktidara getirdi zaten...

Hükümet de bu beklentileri fark etti!..

Seçimden seçime çuval çuval kömür ve bir kaç paket makarna dağıttı...

***

Allah razı olsun!..

Kömürler yandı bitti kül oldu...

Makarnalar yağlar yendi bitti eridi gitti…

Alacak verecek kalmadı...

***

Ayrıca...

Bu milletin, toplumsal düzenlemeleri zenginlerin çıkarına göre değil, halkın yararına düzenleyen yöneticilere, iktidarlara ihtiyacı var...

Ancak AKP'nin bunun tam tersini yaptığı anlaşıldı...

***

En çok oyu varoşlardan almıştı AKP...

Varoşlar Türkiye'nin gerçeğidir...

İktidarı belirler...

CHP, kalesi sayılan o varoşları kaybetti...

Şimdi geri almak için bir şansı var...

***

Öte yandan CHP'nin üzerindeki yük kalktı...

Yükselen bir yıldız var şimdi CHP'de...

“Karaoğlan” diyorlar onun için...

Mahatma Gandi'ye benzetenler de var...

***

Tüm rüzgarlar CHP'den yana esiyor...

Bu bağırış çağırış da o yüzden zaten…

Dedim ya, artık koltuk değerli...

Aman ite uğursuza kaptırmayın...

Geleceğinizi Polat Alemdar'lara teslim etmeyin...

Aslan sosyal demokratlar bu fırsatı da teperse yazık olur!..

***

Yoo!..

Elbette unutmadım…

Teneke elimde hala…

Sayın Valimiz H. Basri Güzeloğlu, bildiğiniz gibi…

Veda turlarını sürdürüyor…

Bizim kapıdan geçmesini bekliyorum…

Yoksa uğurlama törenine mutlaka yetişeceğim…

Kara kara düşünsün dursun…

***

Daha önce Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım"ın açılışını yaptığı, yeni gelen Belediye Başkanı Necattin Demirtaş"ın kaldırdığı Organik Pazar"ın açılışında karşılaşmıştık…

Organik meyve ve sebzeler, hıyarlar, domatesler tanıtılıyordu…

***

Ne demişti bana gülerek?

“Vaay! Organik Gazeteci…”

Ben de bunun üzerine,

“Helal olsun, Sayın Vali beni şıp diye tanıdı…

Ama ben o kadar hıyarın arasından kendisini fark edemedim bile” diye yazmıştım…

***

Şimdi benim asıl merakım şu:

Organik Pazar"da karşılaşınca “Organik Gazeteci” oluyoruz da…

Uğurlama töreninde acaba ne der?

“Tenekeci Gazeteci” uyar mı?