Yalan, herhangi bir kişi, topluluk veya kuruma, yanıltmak amacı güdülerek yapılan rol veya doğru olmayan herhangi bir ifadedir. Daha yalın bir anlamda, yalan yanlış olduğu (doğru olmadığı) bilinmesine rağmen, üçüncü partinin (kişi, topluluk veya kurumun) doğru olarak algılamasını amaçlayan bir hareket veya ifadedir. Sahtekâr, soğuk bir sıfat; sahtekârlık ise, kötü bir davranış biçimi! Sahte iş yapan, hilekâr ve aldatıcı insana “sahtekâr” dendiği yazıyor lügatlarda.

Sahtekârlık ve yalancılıkla ile ilgili ayetler:

Furkan Suresi, 72. ayet:
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak selâm deyip geçenlerdir.

Casiye Suresi, 7. ayet:
Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.

Kalem Suresi, 10. ayet:

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

Leyl Suresi, 8. ayet:
Kim de cimrilik eder, kendini müstağni görürse,

Leyl Suresi, 9. ayet ve 10:
Ve en güzel olanı yalan sayarsa,
Biz de ona en zorlu olanı (azaba uğramasını) kolaylaştıracağız.
Şimdi de konuyu biraz irdeleyelim:

Maalesef; yalan ve yalancılıkla iş görmeye devam eden insanların ve şirketlerin sayısı her geçen gün artış göstermektedir. Yalancılığın türevleri günümüzde çok artmıştır. Birilerinin sahtekârlığına ve yalanlarına aldanmamak ıçin çok uyanık ve etrafta olup bitenlerden derinlemesine haberdar olmak gerekir.

Yoksa sizi ayakta uyutarak kırk yıllık servetinizi bir anda elinizden alırlar.Zira ortalık sahtekârlar ve yalancılık üzeine uzmanlaşmış insanlarla dolmuş vaziyettedir. Hukuk düzeni güçlüden yana çalıştığı için dava etseniz bile boşuna çırpınırsınız, üstüne de yaptığınız masraf kâr kalır.

Vaktiyle Halk Bankasında bana ek hesap tanımlanmıştı. O zaman 4 bin lira, şimdi ise 40 bin lira diyelim..Bu para bir şekilde benim hesabımdan alındı. Telefonum başka numaralara yönlendirildi. Bankalardan gelen mesajlar da engellendi. Hulâsa bankaya durumu aktardım. Bana sahip çıkmayarak savcılığa baş vurmam gerektiği söylendi. Yönlendirme dahi yanlış yapıldı bana. Emniyette Siber Suçlar birimine gittim. Şikayetimi yaptım. Nerde ise aradan bir sene geçti. Dosya savcılığa intikal etti. Sonuç, suçlu bulundu ve yasa gereği af edildi. Savcılık " biz senin parana karışmayız, banka ile halledeceksin" dedi. Banka müdürünün yanına gittiğimde de " savcılığın kararında öde talimatı olmadığından ödeme yapamayız " dedi. Hulâsa param gittikten sonra iki yıl boyunca bankaya ödediğim faiz de yanımda kâr kaldı.

Ne ise ki biri bana akıl verdi. Valiliklerde tüketici hakları diye bir birim var. Oraya müraccat ettim. Dosya hiç incelenmeden geçmişteki para ödensin kararı çıktı. Para pula döndükten sonraki aynı parayı aldım. Bankaya ödediğim faizler, uğraşlarım ve eriyen paramın kalıntıları bana kâr kaldı. Benim yaşadığım olayın benzerlerini yaşayan milyonlar var, biliyorum.

İşin enteresan tarafı yalan- dolan yaldızlı sloganlarla yapılıyor. " İki gömlek alana biri bedava" sloganını ele alalım. Gömleğin tanesi normalde 500 liraya satılıyor. Bir gömleğin fiyatını 1000 liraya çıkar. Sonra da "bir alana bir bedava" de. Şeytanlık içinde şeytanlık var burada. Bir gömleğe yüzde yüz zam yaparak aslında ikinci gömleğin de parasını senden alıyor. Ondan sonra da bunu kampanya diye sana satıyorlsr.

Bir gömlek yerine bir de iki gömlek sana satıyor. Bir gömlek sana bedava geldi cümlesi tam bir yalan ve şeytan söylemi.

Kıssadan hisse olsun diye bir anekdot aktaralım burada:
Küçük Ali, yaşlı bir çiftçiden 500 liraya eşek satın alır.
Ama çiftçi eşeği sabah verecektir.
Sabah yaşlı çiftçi Ali’ye; Oğlum eşek dün gece öldü, paranı da yedim bitirdim! der.
Küçük Ali çiftçiye;
Ben eşeği yine de istiyorum, der.
Yaşlı çiftçi;
Ölü eşeği ne yapacaksın? diye sorar.
Ali de;
Ölü olduğunu söylemeyeceğim, tombala düzenleyip satacağım, der.
Aradan bir ay geçer, yaşlı çiftçi Ali’ye rastlar, sorar;
Eşeği ne yaptın?
Ali;
Eşeği tombalaya koydum, 10 liradan 500 kişiye bilet sattım.
5000 lira kazandım! der.
Yaşlı çiftçi;
Peki, ölü olduğunu görünce kızmadılar mı?
Ali Yok yaa…
Diğerlerinin haberi yok.
Sadece kazanan öğrenip şarladı, ona da 10 lirasını iade ettim sevindi! der.
Küçük Ali büyür, siyasetçi olur eşeklerin sırtından para kazanmaya devam eder…

Bu ülkede ne Ali’ler Veli’ler biter, ne ölü eşekler, ne de kolay yoldan para kazanmaya çalışıp bunlara parasını kaptıranlar...

İşte durum böyle. Dünya düzeni bu misale benzer şekilde dönüyor farkında iseniz. Kimin ne yaptığı, hangi akla hizmet ettiği belli değil. Yürmi yüzlü insanları gördük. Daha çok yüzlü insanlar sırada bekliyor. Uyanık olalım. Şeytanın hilelerini ve tuzaklarını başına hep beraber yıkalım.

Selâm ve dua ile...