Ülkemize mahsus TERÖR bilinen şekli ve şemaline rağmen, bazılarının hala  bu konudaki terettütü düşündürücüdür. Reisicumhurumuzun bu konulardaki açık ve kesin beyanlarına rağmen, HDP liler hakkındaki FEZLEKELERİN bekletilmesi,APO’ (Artin Agopyan) dan sonra, KATİL BAŞLIĞINA soyunmuş olan HDP eş başkanı  Selahattin Demirtaş’ın ve yandaşlarının hala meydan, meydan gezerek, DOKUNULMAZLIKLAR konusunda Hükümeti tehdit etmesi garabeti yaşanmaktadır. 

VATAN ve İHANET SUÇUNUN Meclis çatısı altındaki bu görüntüsünün, Tahammül ve sabır sınırlarının çok ötesine geçtiğidir. İhanet ettikleri Türkiye Cumhuriyetinden MAAŞ alan, Altlarına KIRMIZI PLAKALI ARABALAR VERİLEN BU İHANET ŞEBEKESİNİN, bir benzerini bir başka ülkede bulmamızın mümkün olmadığıdır. Bir kardeşi DAĞDA, Bir kardeşi Dıyarbakır ‘ın göbeğindeki OTELİNDE teröristlere yataklık eden, bir tanesinin de Meclis teki görünür hali ile, Eşinin Öğretmen olmasına rağmen, Basına yansıyan yönü ile, iş süresini raporla geçirerek, hak etmediği parayı yiyebilme gafletindeki bu insanların, ne denli, Hak ve Hukuka saygılı olmadıkları tablosunu çizmektedir.

İNTİHAR BOMBACILARI ile şehirlerimizde MASUM İNSANLARIN kanlarını akıtan bu CANİLERİN, Hala arka planı, ön planı diyerek vakit geçirmenin, görünürdeki hali ile, ÖN PLANINDAKİLERİN, Kürsülere çıkarak ağızlarından kin ve nefret salyaları akıtmaları devam edecektir.” YILAN BAŞTAN TUTULUR” kaidesi, şaşmaz bir ölçüdür. TERÖR BELLİ, TERÖRİST BELLİ, BAŞI’da BELLİDİR. Bu başlar ortalıkta dolandıkça, kuyrukları da oynaşıp duracak, bunların gazına gelip, olaylara devam edeceklerdir.

TERÖRE YENİ TANIMLAMA GETİRMEYE çalışan hükümetin, TARAF ve TARAFTAR meselesinde de, TERÖR kadar, TARAFTAR lık edenin de aynı suça iştirak ettiği noktasında AĞIR HÜKÜMLER getirmesinin mecburiyetidir. Şehirlerimizde değişik biçim ve şekillerde, ORGANİZE  durum arz eden, HÜKÜMET KARŞITI gösterileri ve göstericilerinin, masum kişiler olmadıkları, YA TERÖRİST veya TERÖRİSTE yataklık eden kişiler olduklarıdır.

MİLLİ BÜTÜNLÜĞÜMÜZE KAST EDEN, bu olayların, Uluslar arası boyutları bilinirken, 1915 ve öncesi ile sonrası yıllardaki, Doğu ve Batı Cephelerimizde, Aynı bu günkü gibi, İHANET ŞEBEKELERİNİN KATLİAM ve İHANETLERİNİ yaşamış bir milletiz. 1915 teki TEHCİR olayında, KÜRT KİMLİĞİNE GİRMİŞ BİR BUÇUK MİLYON ERMENİNİN, bu günkü ulaştığı nüfus ile içtimai hayatımızdaki konumları, AKADEMİSYEN, HUKUKÇU, SİYASETÇİ, TİCARET ERBABI, ÖĞRETİM ÜYESİ ve sair şekilde her köşede yerleştikleri hakikatidir. Böyle bir AYRIMCILIĞIN ve SİLAHLİ EYLEM içinde olanların, en hür ve Demokratik bir ülke olarak tanımlanan ABD, olması durumunda, ne tür bir cezalandırılma ile karşı karşıya kalacakları düşünülmelidir. ABD nin 72,5 milletten oluşan nüfusuna rağmen, Bu birlikteliği nasıl sağladığını birilerinin inceleyerek kamu oyunu uyarmasının acili yetidir.