Kendimizi ne zaman hesaba çekeceğiz?
Bir Hadis-i Şerif"te "Hesaba çekil-meden önce kendi nefsinizi hesaba çekiniz", başka bir Hadis-i Şerif"te ise "ayağınıza taş değdiğinde kalbinizi yoklayınız" buyrulmaktadır.
Tam 11 yıl boyunca Samsun İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği, Okul Koruma Derneği ve İlim Yayma ve Eğitim Vakfı"nda Başkanlık, Yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundum, 1980 ihtilali akabinde yasaklanan başörtüsü, 1986-87"li yıllarda ağır, ağır kaldırılmaya başladığı dönemde ANAP İl Başkanı Şerafettin Albayrak ağabeyi-mizin verdiği destek ve mücadeleyi hiç unutmuyorum...
Kızların erkek öğretmenlerin derslerinde başlarını örtüp, bayan öğretmenlerin derslerinde açmaya devam ettiği dönemde, bir kısım öğrenciler; 'Hayır efendim, biz bayan öğretmenlerin derslerinde de başımızı açmayız' deyince, çağırdık bu öğrencilerin velilerini okula ve; Arkadaş, şu çocuğuna bir şey söyle bizi zor durumda bırakıyor, bir bayan öğretmenin dersinde senin çocuğunun baş açmasında ne mahsur olabilir, yapma, etme. de- yince hiç unutmuyorum içlerinden bir tanesi, şimdi rahmetli oldu, kalktı dedi ki; Ben o bayan öğretmenin imanından şüphe ediyorum... Kızımı onun dersinde açmam.
Daha da ileri gitti ve çocuğunu okuldan aldı.
O gün toplantıda yaptığım konuşmayı hiç unutmuyorum. Dedim ki; Bakın arkadaşlar, bir insan Allah"ın kendisine lütfettiği nimetin kadrini bilmezse, Allah o nimeti tüm kullarından alır. Hususi bela olmaz, umumi bela olur. Bir kişinin yaptığı hatayı tüm insanlık öder, bu, tarihte hep böyle olmuştur, aklımızı başımıza alalım, aklı selim davranıp, mümkün olanı yapmaya çalışalım, aksi halde Allah bu nimeti de alır elimizden...
Bana o gün kızanlar 1997 yılına gelip, malum 28 Şubat sürecinde yaşananları görünce;
Sen haklıydın, biz yanılmışız dediler. Peki dediler de ne oldu, akıllandılar mı?
Asla!.. Bir partinin gençlik kolları veya alternatif yönetim kurulları gibi yönetmek istedikleri bu müesseselerde ben ve ben gibi düşünen insanların üyelik kaydını dahi sildiler ki, aman efendim ne olur, ne olmaz tekrar bizim gibi adamlar işbaşına gelirse babalarının çiftliği gibi kullandıkları bu müesseselerden ayrılmak zorunda kalacaklarını pekala biliyorlardı.
İşte bu zihniyetteki insanlar yüzünden hem İmam Hatip Liseleri"nin önü kesildi, hem de başörtüsü yasağı geldi. Dikkat ettiyseniz gerek başörtüsüne kar-şı gelenler, gerekse İmam Hatip Li-seleri"nin sadece din adamı yetiştiren okul-lar olmasını isteyenlerin gerekçeleri yu-karıda bahsettiğim gerekçeler türündendi.
Hiç unutmuyorum, İlim Yayma ve Eğitim Vakfı "nın yönetim kuruluna bir avukat arkadaşımızı almak için verdi-ğim mücadeleyi; "neymiş efendim feşmanca partiliyiz, olmazmış!.." Allah bu tür insanları ıslah etsin, hiç kim- senin kimseye kızma hakkı yoktur, önce he-pimiz kendi yaptıklarımıza bakıp kendi muhasebemizi yapacağız, ondan sonra etrafımızda olup bitenlere bakacağız ucuz kahramanlığa gerek yok.
Nasip olursa önümüzdeki yazımda da aynı özeleştiriyi Ak Parti ile ilgili yazacağım yönetim kurulu üyelerinin asıl yapmaları gereken işler neler iken, onların gidip ne tür işlerle meşgul olduklarını yazayım da kararı siz verin.
Mutlu haftalar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.