İnsanın hayatını alışkanlıklar yönetir. Kişi, köklü alışkanlıklar edinirse bunların ihtiyacını tatmin edebilecek şekilde hayatını değiştirmeye çalışır. Örneğin; sigaraya başlayan bir genci, daha sonraları “hangi sigara daha iyidir?” “sigara nasıl en güzel içilir?” … gibi davranışlara yöneltir. Bu da sigara kültürünü oluşturur.

Uyuşturucu alışkanlığının hızla yayılmasıyla birlikte uyuşturucu kültürü de yayılmaktadır. ABD"de “Beatnic” ve “Hippy”; Almanya"da “Halbstarken Riots” Danimarka"da “Anderupen”, Japonya"da “Taizo Zaku”, İtalya"da “Vitelloni”, Rusya"da “Stilliague” dünyanın çeşitli ülkelerinde yayılmış uyuşturucu alt kültürüdür.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi uyuşturucu kültürü, yıkıcı fikirlerin, zararlı duyguların, düşüncelerin ve kötü alışkanlıkların o toplumda yaygın hale gelmesi olarak tanımlanabilir.

Kültür değerlerinden, ahlak ve inançlarından, milli ve manevi duygularından uzaklaştırılan gençlerin bu boşluklarına yıkıcı fikirler, düşünceler, yaşayış biçimleri yerleştirilmiştir. Alkolizm, cinsel serbestlik, kumar alışkanlığı, diskotek, gece kulübü gibi şeylerle doldurulmaktadır.

Uyuşturucu kültürünün yerleşmesi için en önemli şartlardan birisi aile içi iletişimin bozulmasıdır. Almanya da çıkan “Quick” dergisinin bir röportajında uyuşturucu kültürünün yaygın olduğu Avrupa"nın durumunu çok iyi anlatmaktadır. Bizimde ders almamız ve düşmememiz gereken istatistikler şunlardır;
•  25 – 45 yaşları arasındaki alman kadınlarının onda birinin yabancı bir erkekle devamlı münasebeti vardır.
•  Evli alman erkeklerinin beşte birinin başka bir kadınla münasebetleri vardır.
•  Bu dergiye göre kocasına veya karısına ihanet eden eşlerin bu durumu alkol veya uyuşturucu aldıktan sonra yaptıklarını gösteriyor.

Bu derginin dışında 1981 yılında ABD istatistiklerine göre, dünyaya gelen çocukların %17"si gayri meşrudur.

Psikolojik salgınlar için nasıl bir patolojik sebebin olması gerekirken, uyuşturucunun yayılabilmesi için de uyuşturucu kültürünün yayılması gerekmektedir.

İşte ülkemizin geleceği olan gençler bu kültürün içine girmekten sakınmalıdır. Böylece toplum olarak riski en aza indirmiş oluruz. Samsunda uyuşturucu kültürünün başlamadan yok olması ve sevgi kültürünün yaygınlaşması dileklerimle..