Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ifadeleri ile Milli bir Ahit haline gelen İSTİKLAL MARŞIMIZ bize nerelerden nerelere geldiğimizi ve İstikbalimizin nasıl olması gerektirdiği en kısa ve özlü ifade eden mısralardan oluşmaktadır.

Bin yılı aşkın bir zaman dilimi içinde VATAN olan ANA DOLU Türk ulusunun kök saldığı, Uğruna kanını akıttığı, kanı ile Vatan yaptığı kutsal bir toprak parçasıdır. Erenleri, Alperenleri, Mehmetleri, Mehmetçikleri ile, her karışına kanını akıttığı topraklarımız. Tarih içinde bir çok düşman güçler tarafından istila denemelerine rağmen, netice alamamışlar, değişik bir staretijisi ile, içimizde her daim olmuş bulunan HAİNLER vasıtası ile VATANA İHANET suçu işletilerek bölme ve parçalama girişimleriyle muhatap olduğumuzdur.

Bize dost gözüken, Dünün düşmanları, Türk’ü nasıl yok ederiz, planlarını, Bu gün PKK ve  Feto üzerinden sahneye koymuş, Binlerce sivil ve  Güvenlik insanımız şehit edilirken, Bölgesel halk’ ında mağduriyetine sebebiyet verilmiştir.

AB. ye gireceğiz sevdası ile, 65 yıldır bekletilen Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, bu süreçte Ülkemizdeki yasaları “UYUM YASALARI “ adı altında değişiklikler önererek değiştirmekte, Suç unsurunun altında yatan, Mağdurun hukuku bir tarafa atılarak, Suçluların korunması görüntüsünü ortaya çıkarmıştır.

PKK. nın başı olarak bilinen Abdullah Öcalan’ın (asıl ismi Ermenice) (Artin Agopyan) TCK. 125 maddesi hükmü gereğince VATAN İHANET suçu ile, Defaten  İDAM CEZASINA çarptırılmış olmasına rağmen, ertelenerek zaman içinde İdam cezasının MÜEBBET HAPSE çevrilmesi, bu VATAN HAİNİNİN hala hapishanede bakılıp gözetilmesi gibi bir durumu ortaya çıkarmıştır.

Bize AB. Tarafından dayatılarak,  kaldırılan TCK. nın 125 maddesi yerine, 12 Nisan 1991 tarih ve 3713 nolu “Terörle Mücadele Kanunu” ile yeniden yorumlanarak, İDAM CEZASI ortadan kalkmıştır.

Buna rağmen, AB. nin temelini teşkil eden İtalya Ceza Kanunu 290-291 maddesi / Alman Ceza Kanununun 90, 90-a, 90-b hükümleri. Avusturya Ceza Kanununun 248. Maddesi. Hollanda Ceza Kanununun 92-111-132-137. Maddeleri. İle Devlet ve Devlet Bütünlüğüne, Devlet Büyüklerine ve Kurumlarına karşı işlenebilecek suçları AB ülkeleri en ağır şekilde cezalandırırken.

Bizde, TCK. nın 301. Maddesi üzerindeki Türklüğe, Cumhuriyete ve Devletin organlarına alenen aşağılayan eylemlerde bulunanlara 6 aydan 3 yıla kadar verilen ceza ile ilgili hükmü kaldırarak, gel bana ne istersen de diyen bir uygulamanın hangi hukukla izah edilebildiğinin anlaşılmazlığıdır.

Frank Dink, in Türklüğe yaptığı hakaretlerin ve bu yolda aldığı cezanın söz edilmediği günümüz basın ve medyasındaki ifade cambazlığının, PKK. Olaylarında şekillenen ve Mecliste dillenen İHANET lerle ortaya çıkması,  batının bizi içine çektiği HUKUK aldatmacası ile kendini mahkûm eden bir duruma gelindiğidir. Frank Dink’e gösterilen hukuki itinanın, Ermenilerce KATLEDİLEN 44 Türk diplomatına gösterilmemesi garabetinin sorgulandığıdır. Bütün olanlara rağmen, SİZ KİMDEN YANASINIZ sorgulanmasının ortada durdugudur.