"O gün, orada…";

1 Mayıs"ın, Taksim"de kutlanmasını sağlamak amacıyla 6 konfederasyonun ortak karar almasına ev sahipliği yapan  TÜRK-İŞ Başkanı, kürsüye geldiği anda bir gurup tarafından saldırıya uğrayarak, konuşma yapamadan korumaları tarafından alandan "kaçırılmak" durumunda kaldı!...

*

Türk-İş Başkanı"nın ardından platformda kalan diğer 4 konfederasyon başkanı, "o gün, orada" "Tekel İşçileri üzerinden", "önceden planlandığı belli olan", "çıkarılan" arbedenin ortasında kalınca, platformu terk etmek zorunda kaldı!...

*

"Malum saldırgan gurup", "o gün, orada" platforma çıkarak, platformu uzun süre "işgal" etti!...

*

Her yıl 1 Mayıs"ı Taksim"e çıkarak kutlamak isteyen sendikaların direnişlerine ve yaşananlara tanık olan Türkiye, 1 Mayıs"ı "Emek ve Dayanışma Bayramı" ilan eden hükümetin bu yıl Taksim"e "söktürmeden" "izin vermesiyle" "o gün, orada" derin bir nefes aldı, ama!...

*

4 Konfederasyon başkanının ve sendika üyelerinin alanı terk etmesinin ardından işgalci gurup, DİSK ve KESK başkanlarını bağrına bastı, başkanlar, "olaylara ve olanlara" "ortak kutlanması için TÜRK-İŞ"te yürüttükleri çalışmalara, günlerce süren toplantılara diğer 3  sendikanın hükümet nezdindeki  "hatr-ı sayılır" çabasına ve ortak hareket edileceği yönünde altına attıkları imzalarına" aldırmadan, "o gün, orada" kürsüden saatlerce konuştu!...

*

Arbede sırasında, "kırılan Sağlık-Sen başkanının kolu değil", "kırılan", ülkenin "demokratikleşme" ve "normalleşme" sürecine katkı sunmak isteyen "sivil toplum"un "o gün, orada", "dayanışmasının", "birlik ve beraberliğin", "haksızlıkla mücadelenin" "kanatlarıydı", "şimdilik"…!

*

Taksim anıtına konulmak üzere ortak hazırlanan çelengin konulmasının hemen öncesinde bir bahaneyle ortadan kaybolan "bir işçi sendikasının başkanı", daha sonra tek başına anıta çelenk koyarken, görüldü!...

*

Halbuki, 6 konfederasyon başkanı kol kola platforma gelip, kol kola platformdan inmeliydi!...

Kol kola geldiler ama birileri, "o gün, orada" "mızıkçılık yaptı",  inemediler!...

*

"O an"a kadar, "gökyüzü pak", "ekmek ak", "su berrak", "süt beyazdı"!..

Taa ki, "süt çanağı"na "sinek" "düşürülene(!)" kadar!..

*

Hani birileri çıkıp, "Taksim"i söke söke aldık" diyor ya!...

Aslında haklılar!...

Taksim, ne "hükümetten", ne de 32 yıldır Taksim"e adım atmalarına dahi izin vermeyen "devletten" "söke söke alındı"!…

"Taksim", bana göre, sadece ve sadece en çok da "kutlama komitesinde" yer aldıkları için izin verilen "3 sendikanın elinden", "söke söke alındı", o kadar!...

*

“Çünkü o gün, hem de o arbedenin yaşandığı o an, o platformda, ben de oradaydım!..