Her toplumun önderleri var;
Toplumlar öndersiz yaşayamaz.
Önderlerini örnek alır.
Toplumlar, öndersiz yaşayamazlar.
Kimisi Bozkurtlarıyla ilerler.
Kimisi Atalarıyla ilerler.
Devrimleri… devrimcileriyle ilerler.
Müslüman da Asr-ı Saadetiyle ilerler.
Kimisi Atalarıyla Avrupalılaşır;
Sekülerleşir.Laikleşir. Dünyevileşir.
Dünyasını cennete benzetir;
Bir daha da ölümünü istemez.
Kimisi de dünyasını zindan olarak görür.
Bir an önce kopmak… Gerçek Yurdunu…
Ahiret Yurdunu hayal eder.
Paraya-pula önem vermez.
Her zaman zengin olur…
Bir an önce Rabbine kavuşmak arzusundadır.
10 Kasımlarda Atamız'ı anarız.
Kimisi 2023'leri hayal ederek anar.
Kimisi de anırarak anar.1o Kasımlarda işi bitirir.
Timsah gözyaşları döker. İçer-sızar…
Ertesi gün unutur.Ama kimisi de ülkesini…
Ülküsünü düşünür.Vatanını ilerilere getirmeye çalışır.

Bahçeli diyor ki;"Atamız,
Türk tarihine yön ve yol çizen…
milletimizin iftiharları arasındadır.
Türkiye'yi önce kurtaran…
sonra yeni baştan kuran…
arkasından her alanda kurtuluşu için;
bizzat kafa yoran…milli şahsiyetimizdir.
Gazi, inanmış bir
Türk milliyetçisiydi”.Peki ama
Bahçeli'nin 2023 ülküsünü hiç duymadık.
Diyor ki;
“Yalnızca Türkiye'nin;
kaderini tayin etmekle yetinmemiş,
mazlum milletlere heyecan…
ilham kaynağı haline gelmiştir”.
 Kaderi yalnız Allah belirler.
Ezelde programlar.
Osmanlı'nın hiç mi payı yok!
Osmanlıyı yıktılar; Kimler yıktılar?
 Jön Türkler…
Enver Paşalar… Ziya Gökalpler…
Osmanlıyı devirdiler.
Mehmet Akifler de yardımcıları oldu.
Yıktılar… ağlayanları da oldu;
Ama hepsi birlikte bu hale getirdiler.
Ama bu milletin temelinde;
Osmanlılık ruhu vardır.
Ben de bu Türkiye Türklerindenim.
Benim kaderimi kimse tayin etmedi.
 Ben Osmanlı'dan çok şey aldım.
Anne karnındaki her  bebeğin de;
Kaderi doğmadan çizilmiş;
Anne karnındayken melek tarafından üflenir.
Dört şey üflenir.
Birisi de şaki mi… said mi diye.
Kaderi üflenir.
Kaderi kimse tayin edemez.
Zion'dan sürülenler bile…
Bir türlü dünyanın kaderini tayin edemediler.
Bahçeli diyor ki;
“Her fani gibi 74 yıl önce ebediyete intikal etmiş,
ama manevi varlığı…
düşünceleri…
kutlu vasiyeti tertemiz;
millet vicdanında bayrak gibi dalgalanmaktadır".
Yani insandır… fanidir.
Ama bıraktığı emanet ölümsüzdür.
Halbuki Hz Muhammet Veda Hutbesinde;
“Ben faniyim…
Bu yıldan sonra;
Bir daha aranızda olamayacağım;
Ama size iki şey bırakıyorum.
O ikiliye sarıldıkça;
Manevi varlığınızı…
Düşüncelerinizi yalnız bu ikili süsledikçe;
Asla parçalanmayacaksınız”
Buyururken.
Kur'an ve Sünnet'ten başka yoktur.
Bugünkü yazımı Bahçeli ile noktalayalım;
Türkiye'yi sıfırdan kurdurduğu;
Geçmişini inkarla lafını sürdüren Bahçeli;
Kılıçdaroğlu ile paylaştıkları kaderini
Büyükşehir Belediye yasasına da
Veryansınlarıyla da paylaşarak;
Şöyle tamamlıyor:
Milli bayramları sabote eden yönetim anlayışının,
10 Kasım Anma törenlerine de;
soğuk ve mesafeli yaklaşması;
elbette taşıdığı art niyeti göstermesi bakımından;
son derece anlamlıdır.
Çünkü onlara göre;
Kılıçdaroğluna göre;
Bahçeli'ye göre
Milli irade Ankara'da başlar;
Ankara'da sona erer.
Anadolu insanı gibi bir halkları yoktur.
Yerinden yönetim gibi İslami kavramları da yok.
İslamilikten çok ürkmektedirler.
Sadece kuru… yalın bir namaz;
Sadece kuru bir oruç…
Müslümanlığa yetmez.
Hicri yılbaşıları da asla olamaz.
Her Müslüman'ın; hicri yılbaşılarını hatırlayan;
İslami değerlere sahip çıkan;
yaşatan ve yasalaşmasını arzu eden
siyasileri olacak.
Öyle uydurukçu Müslüman'ı Allah iflah ettirmez.
Zafer İnananlarındır.