23 işgale ve 52 saldırıya tanıklık etmek
Kudüs konumu itibariyle İsrail ve Filistin'in orta noktasında yer almaktadır. Bu nedenle her iki ülke için de büyük öneme sahip olmaktadır. Kudüs'ün diğer ismi, İsrailliler tarafından Jarusalem olarak bilinmektedir.
Kudüs'ün tarihi, milattan önce 2000'lere kadar uzanmaktadır. Tarihi boyunca iki kez yok olma kaderini tadan şehir, 23 işgale, 52 saldırıya tanıklık etmiştir. Hz. Muhammed S.A.V'in İslamiyet'in yayılmasında önemli bir nokta olan Kudüs'ten Miraç'a yükseldiği ve Mescid-i Aksa'nın burada inşa edildiği bilinmektedir. İslam için önemli olduğu kadar Yahudi ve Hristiyan dinleri için kabul gören bazı yapı taşları burada bulunmaktadır. İsa'nın burada çarmıha gerildiği rivayeti ve bu nedenle buranın hac noktası olarak kabul görmesi Hristiyanlar için, Milattan önce 10. Yüzyılda Kral Davud'un ele geçirmesi ise Kudüs'ü Yahudiler için anlamlı kılmıştır.
Ortadoğu’da, Akdeniz ve Ölü Deniz’in kuzey sınırı arasında yer alan Kudüs, dünyanın en eski şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu kenti eşsiz yapan özelliklerden en önemlisi üç semavi din olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için kutsal olması.
5 bin yıllık yerleşik hayata sahip kent ve çevresi 1517’de Osmanlı Türkleri tarafından fethedildi. Şehir, Kanuni Sultan Süleyman döneminde zenginlik içinde yaşarken, bu dönem hafızalara barışın hüküm sürdüğü ve yenilikçi bir dönem olarak kazındı. Yine Kanuni Sultan Süleyman döneminde şehri çevreleyen ve bugün Kudüs’ün simgeleri arasında yer alan duvarlar yeniden inşa edildi.
Osmanlı yönetimi boyunca Kudüs bir vilayet olmasının yanı sıra önemli bir din merkezi olarak da tanındı. Kent, reformlar sayesinde modern posta sistemi, posta araçları ve taşıma hizmetleriyle tanıştı. Bu adımlar da kentin modernleşmesinin önemli bir kanıtı olarak kabul edilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.