Süleyman Soylu

Süleyman Soylu

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

                         24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
    "1 ocak 2014 den itibaren ruhsatları yenilenmeyecek dersaneler," ve özel okullara dönüştürülecek olmaları, öğrencilerin ve öğretmenlerin bu durumdaki konumunun belirsizliği, zaten 4+4+4 ile "bölünen" eğitimin, mesleki saygınlıkları zedelenen öğretmenlerimizi fazlasıyla üzdüğünü bilmekteyiz.                                                          Bizler yine de onlara güvenmekteyiz. Öğretmenlerimiz sadece bir gün için anılıp geçilmeyecek kadar değerlidirler. Onlar çocuklarımızın bugününden itibaren, geleceğine hazır olması için yaşamını belirleyici donanımı bilgiyi, öğrenimi almak için yarışarak kendilerine koşuşturulan en değerli kişilerdir.  
     Cumhuriyetimiz kurulduğu günden itibaren, Atatürk'ün çağdaş ve dünya koşutlarında bir eğitim almamız için Türkçemiz'i latin harfleriyle bizlere bizzat kendisi göstermiş. Kara tahtanın başına geçmiş yeni harfleri ve okunuşunu öğretmiştir. Yüzyılın dahisi Ulusal liderimiz Atatürk, gelecek neslimize dünya arenasında şekil verecek olan öğretmenlere verdiği değeri Başöğretmenlik yaparak göstermiştir.
      Ülkemizi emperyalist işgalinden kurtardıktan sonra ilk seslendiği de onlar olmuş;        " Ey okul hocaları, öğretmenlerim... Medet sizden !"  demiş. Ulusumuzun dünya koşullarında geri bırakılmışlığını belirtmiş, öğretmenlerimize çağrı yapmıştır. 
        "Ey öğretmenlerim Padişahların ihtişam içinde yan gelip yattığı ve halkımızın onlar için, "Padişahım çok yaşa" dediği günler geride kaldı."
         "Tam bağımsız çağdaş bir Türkiye,  kula kulluk etmeyen bir halk oluşturmak sizlerin elinde..."
  " Bilirsiniz ki; toplumumuzun mayası köylüdür, işçi emekçi ve  sömürülen mazlumlarımızdır..."
          Atatürk öldükten sonra, onun gösterdiği yolda ilerlemek için peşinden koşmamızı istediği tabii ki, öğretmenlerimizdi.
          Bugün emperyalizmin tuzağına düştüğümüz hallerde sığınacağımız onlar ! 
          Çocuklarımız için çağrı yapacağımız yine onlardır !
  Ulusal ahlaka dayalı, yurdunu halkını seven, görgülü, sosyal paylaşımcı, düşünen
bilimden yana, dengeli kalkınan sosyal sınıf yaratmayan, sevgi ve barışa dayanan toplum yaratmak, yine öğretmenlerimizin elindedir.
          Evet ..biz bunları sayıp dökerken onların ayrışmamalarını istiyoruz. Öğretmenlerimizin, Türkiye Cumhuriyetinin kurtarılış ve kuruluş felsefelerinden ayrılmayacaklarını, evrensel insan hukukuna ve sosyal adalete ulaşmada Atatürk ilkelerini kendilerine rehber alacaklarına inanıyoruz.
      Ulusça kendilerinden çok şey beklediğimiz öğretmenlerimizin başta atanma sorunu ve asli görevlerini yapamama noktalarına geldiklerini biliyoruz. Yine biliyoruz ki onlar, hakettikleri saygıyı göremedikleri aşamadalar ve haksızlıkların son kertesindeler.  Onların öğretmenler gününü en iyi dileklerle kutluyorum. Son olarak,
       24 Kasım'da öğretmenlerimizin sorunlarını duyması için Başbakan'a hatırlatacağımız en önemli söz yine; Başbakan olmadan önce seçim meydanlarındaki seslenişidir. Kendisi oy isterken, öğretmenleri şöyle savunmuş, iktidara çatmıştı:
   "Yahu bir sürü bölüm öğretmeni boşta geziyor. Niye?  öğretmen ihtiyacı var. Ama bakınki işe, bunlar bir de sınavla öğretmen alıyor. (Ecevit'e yükleniyor). O zaman niye okutuyorsun bu öğrencileri, yazık değil mi ?"                                                            Evet çok yazık Başbakan efendi...!
    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Soylu Arşivi
SON YAZILAR