Ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Asya ve Avrupa kıtasında bir köprü konumunda olup, Ortadoğu ülkeleri ve sınır komşularıyla tarihten gelen dini ve milli duygularla birbirlerine akrabalılk derecesiyle bağlı insan topluluklarından oluşmaktadır.

Yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla coğrafik ve stratejik konumdaki ülkemiz, sınır komşularımız ve orta doğu ülkelerinin zengin petrol ve doğal gaz yataklarına sahip olması, sömürgeci devletlerin gözünü kamaştırıp iştahını kabartırken, rakip gördükleri ülkemizin gelişmesini ve büyümesini engel görmüşlerdir.

Huzur ve barışın bir türlü sağlanamadığı, iç karışıklıkların ve savaşların hüküm sürdüğü orta doğu da ve ülkemiz Türkiye üzerine oynanan oyunlar, yaşadığımız yüzyılda çeyrek asırdır Taşeron örgüt olarak kullandıkları PKK terör örgütüyle gerçekleştirdikleri gün yüzüne çıkmıştır.

Halkların özgürlüğü ve insan haklarını kullanarak Kürtçülük propagandasıyla, bölge halkını tehdit ve şantaj ile bölücülük yapan PKK terör örgütü,30 binleri aşmış asker sivil insanımızın ölümüne, şehirlerde kapkaç, hırsızlık ve uyuşturucu kaçakçılığından insan ticaretine varana dek eylemlerini sürdürmekte,

Bin yıldır birlikte yaşadığımız kız alıp kız verdiğimiz, kan bağıyla birbirine bağlı olduğumuz kardeşlerimizi dağa çıkarmayı, örgüt üyelerine işlettiği cinayetlerle kardeşi kardeşe kırdırmayı başarmıştır.

2007 genel seçimlerinde TBMM yer alan PKK"nın sivil kanadını oluşturan DTP"si, siyasi hak ve özgürlükleri kötüye kullanarak PKK'nın güdümünde yer almış, terör örgütü ile arasına mesafe koyamamış, sokak çatışmalarına zemin hazırlamıştır. AYM"nin oy birliğiyle kapatılmasına karar verdiği DTP, son Tokat Reşadiye deki hain pusu ile 7 askerimizin şahadetine yol açan PKK her zaman olduğu gibi kınanmamıştır.

Dağdakilerle şehirlerdekilerin buluşarak sokaklarımızı kan gölüne çeviren PKK"lı örgüt üyeleri, araçları, sokakları, evleri yakmakta dükkânları yağmalamaktadırlar.

Beyoğlu-Dolapdere de yaptıkları saldırıya, halk silahlı sopalı satırla karşılık verirken, Muş-Bulanık'ta kepenk kapatmayan bir esnaf, can ve mal güvenliğinin tehdit edildiği nedeniyle karşı koymasıyla,2 kişi ölmüş, 6 kişi de yaralanmıştır.

Bu gidiş, ülke insanımızı birbirine düşürecek en tehlikeli oyundur.

Hükümet "Açılım, Barış, Kürt sorunu, İnsan Hakları ve Demokrasi gibi değerler üzerinden terör örgütü PKK ve onun siyasi ayağı DTP ile yaptığı pazarlıkların sonucunda “Anaların gözyaşı dinsin. “Akan kardeşkanı dursun” derken, örgüt lideri Apo"nun ve PKK"nın gerçek amacının demokrasi ve özgürlük olmadığı, bilakis Kürtler arasında demokratik hareketlerin gelişmesini engelleyen yine Leninist-stalinist bir ögütlenme modelinde totaliter şiddete dayalı ve her türlü kışkırtmayı içinde barındırarak bir Kürt-Türk çatışmasını hedefledikleri apaçık ortadadır.

Bize düşen devletimize ve güvenlik güçlerimize güvenmek, kardeşliğimizi bozacak her türlü kışkırtma ve provakavatif eylemlerden uzak durmaktır.