Bu gün toplum düzenimizde suç ve anarşinin artmasında, en başta insanların Adalet"e olan güven ve itimadının zedelendiği, yaşadığımız çetrefilli olayların çeşitliliği ile ortadır.

Güçlünün ve nüfuzlunun haklı, haklının haksız çıkarıldığı bir dünya düzeninden memnun kalmak, huzur ve refahtan kardeşlik gibi insan olma özelliklerinden bahsetmek abesle iştigaldir.

Şeyh Edebali"nin Osmanlı devletinin kurucusu ve damadı Osman gazi"ye “insanı yaşat ki devlet yaşasın” sözleriyle insana değer veren, onun hak ve hukukunu gözeten insan ile devlet bağına ilişkin devlet yönetimi ve biçimine en açık uyarısıdır.

Biz insanlar toplum içinde bir arada hak hukuk ve Adalet önünde eşit ve sorumluluk bilinciyle yaşamamıza ve sosyal adalet çatısı altında toplanmamıza vesile olan bir devletin bireyi olarak;

Ülke nimet ve külfetlerinin dengeli ve adilane, herkese eşit imkân ve fırsat sağlamalı, özgürlükler bir başkalarının hakkına tecavüz ve hakaret hakkı oluşturmamalıdır.

Adaletin olduğu ve uygulandığı bir ülkede, herkes kanunlar önünde eşittir. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK" ün;

”ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” Sözleri, haksızlık hukuksuzluk, adam kayırma, rüşvet torpil ve iltimas gibi olumsuzlukların önüne geçtiği ve insanlar arasında eşitliği sağladığı sürece anlam ve mana taşır.

Gücünü Adaletten alan bir ülkede;

Ülke yöneticilerinden siyaset ve bürokraside yer alanlarla ister toprak ağası veya aşiret, ister zengin veya fakir olsun, adalet önünde insanlar arasında ve hiç bir ayrımcılık yoktur.

Hiçbir güç, kişinin kendi iradesi dışında hak ve hukukunu yok sayamaz elinden alamaz.

Adaletin tesis edildiği bir ülkede toplum psikolojisiyle hareket ederek ortaçağ geleneği suç işleyenin yakasına yapışarak linç girişimi ve suçluyu kendi kurallarına göre cezalandırma yöntemine gidilemez.

Demokratik ve hukuk devletinin temeli olan Adalet;

İnsanlar arasındaki sevgi ve saygıyı, hoşgörü anlayışıyla ticari iktisadi ve siyasi gelişmeleri daha ileri boyutlara ulaştırır.

Büyük düşünür Farabi"nin; ”Toplum sevgiyle kaynaşır, Adaletle yaşar” sözü, toplumlar için Adaletin ne kadar hayati bir önem taşıdığının en açık bir ifadesidir.

Bir ülkede Adalete güven sarsılmış, hak ve hukuk yerini güce bırakmışsa,

O ülkede insanlar kendi yaşam savaşlarıyla karşı karşıya gelecek, uçurumdan düşen bir kaya gibi paramparça olacak demektir.

Geç gelen Adalet, Adalet değil zulümdür.

İşte bu nedenle bizi yöneten devlet adamlarından en büyük beklentimiz,

Hakkın ve hukukun üstünlüğünü sağlayarak insan onur ve haysiyetine uygun yaşam biçimini hayata geçirecek Adalet istiyorum…