Yerel bir gazetede çıktı dün…

Çok da önemli değildi aslında…

Bu haber çok kez yazıldı çizildi…

Kimse aldırmadı…

Bu kez de kimsenin umurunda olacağını sanmıyorum…

 ***

Geçmişin tekrarı gibi olacak ama yineleyelim bari…

“AK Partililer enerjiye soyundu!” başlıklı bir haberdi bu…

AK Parti milletvekilleri ve Çarşamba"nın AKP"li belediye Başkanı, ortak bir işe girişmişler…

Duymayan kalmadı zaten…

Bunun için bir de şirket kurmuşlar…

Şirketin ortakları arasında Çarşamba"nın tanınmış işadamları da yer alıyor…

İşadamının işi, iş yapmak… Bunu hepimiz anlarız…

Ama milletin vekilinin işi, enerji üretmek midir?

Ya da Belediye Başkanının görevi bu mudur yani?

***

Siyasilerin, belediye başkanlarının, iktidar milletvekillerinin yatırım yapması, hem de toplumun çevre konusunda duyarlı olduğu bir alanda şirketleşmesi…

Enerji üretimine soyunması… Ne kadar doğru?

***

Enerji sektörü sömürüye en açık, Türkiye"nin en karlı sektörleri arasında gösteriliyor…

Yabancı sermayenin çocuk çişi kadar akan derelerimizde bile “Hidro Elektrik Santrali yapacağız” diye kendini yırtması boşuna değil yani!.

***

Ülke genelinde 2 binden fazla hidro elektrik santrali yapılacak…

Bu bir furya!... Kim yakalarsa!..

***

Demek ki, neymiş!..

AKP"li milletvekilleri ve belediye başkanı da bu furyayı bir yerden yakalamış!..

Öyle ya…

At binenin…

Kılıç kuşananın…

Enerji üretenin…

Köprü geçenin…

Deve dikenin….

Vatandaş…

***

Karadeniz Bölgesi"nde kurulması planlanan 700 adet Hidroelektrik Santrali var…

Bunları birileri yapacak…

Bal tutan da parmağını yalar…

***

Üstelik sadece baraj yapmakla kalmıyor, suyun kullanım hakkını da ele geçiriyorsun…

Anlayacağınız… Geçiren geçirene!..

***

İlginç olan şu…

Bu elektrik üreten işletmelerin yapılması özel izinlere bağlı…

Kolay değil yani… ÇED"İ var, ÇUD"u var!..

***

Valla, ÇUD"u ben de bilmiyorum!..

Çünkü onu şimdi kafadan uydurdum!...

Ama ÇED dediğimiz şey, kurulacak olan işletmelerin çevreye olan etkisi…

“Çevre Etki Değerlendirmesi” olarak geçiyor zaten…

***

AKP"li milletvekilleri, belediye başkanı ve işadamları ortak enerji üretmek için kolları sıvamış ya…  Görünen o çünkü…

Acaba iktidar partisinin milletvekillerinin ortak olduğu bu şirket…

Yatırım yaparken, Çevre Etki Değerlendirme raporunu olumsuz verebilecek bir babayiğit çıkabilir mi?

Ya da gerekli başka bir denetimde, kim olumsuz rapor verebilir?

***

Hani birisi çıkıp, “Bu şirketin kuracağı santral çevreyi kirletecektir, yapımına izin verilemez” diyebilir mi?

Ya da böyle büzüklü birileri var mı?

 (Burada sözü edilen büzükle, şirketlerde kullanılan tüzük karıştırılmamalıdır)

***

Diyelim ki, bunu diyen biri çıktı…

O zaman… Gör başına neler gelir!..

***

Hani bir valimiz vardı… Tersin"e gitti!...

Eskiden Samsun Valisi"ydi… Şimdi Tersin Valisi!..

Hasan Basri Güzeloğlu…

Allah selamet versin, bademi andıran gözleri vardı…

Mikrofonda da sesi süperdi!..

***

Tersin"e gitmeden önce Samsun"da 4 yıl kadar eğleşti!..

Havza kaplıcalarında şifayap oldu…

Hiç unutmam… Samsun"a ÇED Raporu hazırlamak için gelen müfettişlerle bir toplantı yaptı… DSİ Salonu"ndaydı toplantı…

Ama basına kapalıydı…

***

Şunu unutmayın; Hiçbir karanlık iş basının huzurunda yapılmaz!..

Bilinen bir sözdür… “Siyaset ve sosis halkın huzurunda yapılmaz” der İtalyanlar…

Nasıl yapıldığını görseniz, sosis yemezsiniz…

Varın gerisini siz anlayın!

***

DSİ Toplantı salonundaydık…

Bu, basına kapalı toplantıda ilginç bir şey oldu…

Gazeteciler bir süre sonra dışarıya çıkarıldılar…

***

Gazeteciler dışarı çıkınca “Nasılsa duyan eden yok” diye, şimdiki Tersin Valisi Güzeloğlu, müfettişleri bir güzel uyardı…

***

Nereden mi biliyorum…

Anlatayım…

Gazeteciler toplantıdan çıkarılırken… Bir kurt gazeteci, bütün arkadaşlarını atlatmayı başardı…

Sevgili dostum Oktay Öztürk… Aynı gazetedeydik o tarihlerde…

Uyarıları dinlemiş, diğer meslektaşları gibi yüzünü asarak salondan çıkmıştı…

Çıkmıştı ama… Çıkarken de ses kayıt cihazını açıp, masanın üzerine bırakmıştı…

Toplantı sonunda girip, “Pardon, kayıt cihazımı unutmuşum” deyip aldı toplantının tüm kayıtlarını…

***

Daha sonra bu konuşmaları yaygın basına da taşıdım… Tam bir skandaldı…

Sayın Güzeloğlu, müfettişlere telkinde bulunuyordu…

Samsun ve çevresinde kurulması düşünülen elektrik santrallerine “ÇED olumlu raporu verin” diyordu… Zorluk çıkarmamalarını istiyordu…

***

Vali bunu yaparsa… Aklımıza gelmez mi?

“Vali de bu enerji şirketlerinden birine ortak mı” diye…

Ee! Belki de milletvekillerinden talimat almıştır… Kim bilir…

***

Herhangi bir AKP milletvekili, belediye başkanı… Hatta belki de Bakan…

Karadeniz"de kurulmak istenen enerji santrallerinin birinin ya da birkaçının ortağı çıkabilir çünkü!..

***

Eğer AKP"li milletvekili, belediye başkanı veya diğer siyasetçilerin…

Böyle bir iş ortaklığı içinde olması ahlaken doğruysa…

Olacağı bu!..

***

Başbakan Erdoğan"ı sever ya da sevmezsiniz…

Ama…

Kağıt üzerinde olsa bile…

Siyasetle birlikte…

Ticareti de bıraktı…

***

Bunlar ise tam tersine…

Siyasetle birlikte, ticarete hız verdiler…

Ne diyelim!

Hayırlı işler… Bol tıraşlar!..