Bir buçuk ayda verdiğimiz şehit sayısı altmış sekiz oldu. Dün Hakkari"de on tane fidan daha düştü toprağa. Yanan yer midir? Yanan ateşin düştüğü ocak mıdır? Yanan sadece evladını toprağa koyan ananın bağrıdır, babalar gününde evladına veda eden babadır yanan. Mustafa Kemal; İstanbul"a geldiğinde Osmanlı Sarayı"na karşı demirlemiş gemileri görünce “geldikleri gibi giderler” demişti. Doksan yıl sonra emperyalistlerin uzantıları –köpekler- tekrar geldiler. Her fırsatta Mustafa Kemal"in askerleriyiz diye bağırmasını biliyoruz ama asır oldu gönderemedik hainleri. Dün on şehidin evine ateş düştü. Tüm ülkenin yüreğine ateş düştü demeyi çok isterdim. Gazze"de ölenler için mitingler düzenleyen halk –bizler- sadece sustuk. İnsanlar sokaklara taşmadı, lanet okumadı,evini sokağını şehrini bayraklarla donatmadı. Yeter ulan artık yeter diyemedik her şeyden önce. O yüzden bu on fidanın ateşi bütün ülkenin yüreğine düşmüştür deme hakkını kendimde görmüyorum. Milletçe gelen şehit haberlerine bile alıştırıldığımızı ise düşünmek bile istemiyorum.

Birileri hala çıkıp kararlılıkla mücadelemiz sürecek, kanları yerde kalmayacak gibi sözlerle beni değil ancak çürümüş vicdanlarını rahatlatabilir. Türkiye Cumhuriyeti"nin şehidine sahip çıkamayan bir vatandaşı olarak vicdanım rahat değil, utanıyorum. Ortada gençliğinin baharında toprağa giren insanların bedenleri üzerinden yapılan pazarlıkların olduğunu düşününce iğreniyorum. ABD istihbarat vermemiş de öncesinde önlem alınamamış.

           Terör   Türkiye"nin bugünkü sorunu değilki. Terör yaklaşık otuz yıldır aynı coğrafyada can alıyor. Üstelik destekçileri aynı,silahları aynı, katilleri, propagandaları hep aynı… Sen otuz yıllık düşmanını görmezsen, yapılanlardan ders çıkarmazsan olacağı budur. Sayın Başbakan; bir Arapların bir Avrupalı"ların tarafına geçmekle söyleyin biz ne kazandık. 2002"de Türkiye"de terör bitirilme noktasına gelinmişti. Bu gün terör geçmiştekinden daha güçlü, alçaklar daha cesur. Avrupalı, bin yıllık hıncını taşeron Pkk vasıtasıyla alıyor. Açılımdan sonra gelen şehit haberleri açılımın niteliksiz mesnepsiz olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdi. Dağdan inen hainlerin törenle karşılanmalarına izin verildi. Biz bunları unutmadık. İsterseniz siz Gazze olayını konuşabilirsiniz. Kırgızlarla Özbekler arasındaki çatışmayı yazabilirsiniz. Hatta babalar günü geyiğine de devam edebilirsiniz. Ama artık yeter. Bir millet bu kadar keriz yerine koyulmayı hak etmiyor. Başbakan çıktı Filistin"in koruyuculuğunu üstlendi. Bosna"da Müslümanlar zulüm gördü biz koştuk. Afganistan"a biz koştuk. Taliban zulmüne karşı durduk. Kosova"ya biz koştuk. İsrail"le savaşın eşiğine geldik. Artık yeter! Şimdi biri çıksın söylesin iyi mi yaptık. Birinci Dünya Savaşı"nda bizi ilk önce bunlar satmadı mı? Dün on şehit verdik hangisi acımızı paylaştı? Hangisi terörü lanetleyip yas ilan etti? Ben söyleyeyim hiç biri…

Artık akan kan yeter. Bu milletin şehadet inancıyla oynamaya kimsenin hakkı yok. Milletçe duyarsızlaşırsak şehidimize ağlamaktan bile aciz kalırsak gün, birilerinin bin yıldır beklediği gün olur. Herkes şapkasını önüne alıp düşünmeli. Başta sayın Başbakan olmak üzere bu Arap sevdasından vazgeçip, iş işten geçmeden ülkenin bağrında yanan ateşi görmeli.