Ayrıştık mı ?
Ergenekon, KCK, daha önce Oslo ve gizli , şimdi aleni İmralı görüşmeleri...
Ardından Balyoz Davasını meşrulaştırmak isteyen yaygın basında yer alan "Balyoz'un ıslak imzalı belgeleri Genelkurmay tarafından mahkemeye verildi " açıklaması" ..
Ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan 'İddialar tamamen asılsızdır' yanıtı.
Ve Genelkurmay açıklamasında bir husus daha, 'Harekat Planı adlı bölüm ve ekinin mevcut olmadığını bildirmiştik' ..
Peki Mahkeme, Balyoz Davası'nın 1435 sayfalık gerekçeli kararında ne demişti?: 'Davanın delillerinin aslının Genelkurmay'da olduğu tespit edilmiştir'
Kim doğru söylüyor? Mahkeme kararı olduğu için Yargıtay aşamasının sonuna kadar ona inanmak zorundayız.
Kazanan bir kurum , askerlerimizin en büyük komutanları yalan mı söylüyor?
Peki ya Milli Savunma Bakanı'nın CHP Genel Başkan yardımcısı Umut Oran'a mahkemeye sunulan belgelerin hazırlanışında kullanılan ofis 2007 programının , 2003 yılında TSK'da kullanılması mümkün değildir cevabı..
Şimdi gelinen noktada İmralı ile görüşmelere tepki gösteren MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin "Ben de Silivri ile görüşeceğim" açıklaması..
Bunlar ayrışma ve ayrıştırılma değildir de nedir? Bu ayrışma ve ayrıştırılmalarının mimarları kimse çok başarılı oldular. Ayrıştık, bölündük.
Neye inanacağımızı, neyin doğru ve yanlış olduğunu artık sürdürülen psikolojik savaş ile karıştırır hale geldik. Ama yukarıdan bakınca biraz gelişmelere, ayrıştığımızı, bölündüğümüzü net olarak anlıyoruz. Kabul edin ya da etmeyin Türkiye'de kürtlere özerklik tanımaya çalışan egemen güçler ve buna karşı çıkmaya çalışanlar var.
Terör örgütü yönetici ve siyasal temsilcileri ile her görüşme girişiminde bir ayrışma talebi daha geliyor ve çok kafadan sesler çıkarak o kafalara da taviz isteniyor. Verile verile ne hale geldiğimizi son Anayasal ve yasal düzenlemeler ve yargı paketleri ile göreceğiz.
Gelelim ayrışmanın diğer cephesine, AKP'nin Kürt asıllı Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'na göre, dağdaki PKK'lı teröristler de silah bırakıp dönerken, Boşuna ölmedik, bak bunlar da oldu diyebilmeliymiş! BirGün Gazetesi'ne verdiği demeçte aynen bunları söylemiş...
Bu insanların (!) dağa çıkış nedenlerini ortadan kaldıracak adımlar atılmalıymış..
Peki ya otuz yıldır o teröristlerin öldürdüğü çocuklarımızın aileleri ne diyecek?
Dedim ya ayrışmış ve bölünmüşüz..Taraflar belli aslında, kimin ne tarafta olduğu... Partisine olursa olsun.. İktidar Partisi'nin tarafı ne bu konuda peki? Ensarioğlu'nun açıklamalarını yalanlamadıysa o da aynı mı?
Bu mudur demokrasi ve özgürlükler? Birilerine ayrıcalık tanırken, diğerlerinin var olan özgürlüklerini tartışılır hale gelmek. En azından kavgasız, tartışmasız, terörsüz yaşama özgürlüğü... Ayrışırsa ne olacak? özerklik verilirse? Rahat mı edeceğiz. Kendi taraflarında olmayanı olan taraftan istemeyecekler mi? O zaman ne yapacaksınız?
Verdikçe istiyorlar çünkü.. ya dökülen kanlar ve yakınlarını genç yaşta kara toprağa verenler? onlara nasıl kabul ettireceksiniz? Bu mesele kürt meselesi değil.
Ekonomik çıkar hesapları olan vahşi kapitalizmin halklar üzerinde oynadıkları oyun.. Kürtler ayrışırsa kapitalizm olmayacak mı?
Yoksulluk, yolsuzluk, haksızlık..
Uyuşturucu ve kaçakçılık, yasa dışı yollarla gelir sağlayanlar tatlı karlarından vaz mı geçecekler?
Çok bekleriz...
Bir utanmazlık örneği daha... verilen bu kadar cesaretten sonra yapmazlarsa şaşırırdım zaten.. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş şehit ailelerine seslenerek destek istemiş. "Şimdi sizin geldiğimiz bu noktada, sizin sunacağınız destek en önemlisi olacaktır. Başka analar babalar bunu yaşamasın diye elini taşın altına koyup, onurlu duruşunuz bütün kapıların açılmasını sağlayacak" demiş.
Ve yukarıda da sözünü ettiğim gibi yeni taleplerde bulunmuş... Utanmazlık dedim ya ::: Ne verirseniz verin yetmeyecek... Sonunda iç çamaşırlarımıza kadar isterlerse hiç şaşırmam. Şımarık çocuklara çevirdiler bunları...
Şehit aileleri ne düşünüyor bunu hafta içinde ilgili kuruluş ve üyeleri ile anlayacağız... Ama dediğim gibi ayrıştık artık... Daha da ayrışmaya doğru gidiyoruz... Haklar veriliyor Kürt halkını kullanarak sömürenlere ..
O kadar çok taleplerine boyun eğiliyor ki, yakında dağa PKK ve BDP'ye karşı çıkanlar çıkmaya başlarsa şaşırmamak lazım.
Bu kadar çok taviz aldılar ki böyle....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.