Bak şu olanlara

Oldum olası tesadüflere inancım zayıftır.Olayların öyle birden bire ortaya çıkması,failler arasında imtiyazlı ve farklı tavır gösterilmesi,tarihi zamanların iyi seçilmesi,sebep /sonuç ilişkilerinde at izi/ it izine karıştırılması, gidişata inanç ve kutsallık karıştırılması,insanlarızın sokaklara salınması bana garip geliyor!.

Gariplikler bu kadar olsa iyi.Kişiler yargısız infazla linç ediliyor.Medya ,kanalları reyting peşinde koşarken insan onurunu hiçe sayıyor.Gerçekler hasır altı ediliyor!

Olaylar o derece magazinleştirildi ki Ali Karan ile Çıtır gelinin izdivacı gölgede kaldı!.

Bakın şu yaşaklarımıza!…Türkiye'deki “Faili meçhullerin adresi” gösterilen JİTEM'le ilgili Ankara Cumhuriyet Baş Savcılığı'nın yapmış olduğu soruşturma tamamlanmış.. Tespiti şu:“TEM , İçişleri Bakanlığının onayı olmadan ve Genel Kurmay'ın görüşü alınmadan Jandarma Genel Komutanlığı inisiyatifi ile kurulmuş .” Bu konuda Savcılık ,MİT Müsteşarlığı,Emniyet Genel Müdürlüğü Adalet Bakanlığından yazılı bilgi istemiş..Savcılık “TEM'in terörle mücadele kapsamında 1988 yılında emekli Alb. Arif Doğan tarafından kurulduğu ve faaliyetlerine 1990 yılında son verildiği açıklanıyor.Ankara Başsavcılığı JİTEM 'in 1988/2005 yılları arasındaki faaliyetlerini incelemeye almış.

Bunda ne gariplik var diyeceksiniz? Var.

Bu örgütün 10 bin kadar özel seçilmiş eli silahlı askerden oluştuğu ve terörist!“ eğitimi ile yetiştirildiği, sivillerden -muhtemelen- kamu görevlisidirler- üye yapıldığı,elemanları Alb.Arif Doğan ve ekibinin eğittiği açıklamaları malumun ilamı gibi bir şey!Bu bilgileri kitaplardan okumuştuk.Cem Ersever'ın “İtiraflarından”,Polis şefi Hanefi Avcı'nın “Haliç'teki Simonlar” dan biliniyordu.Susurluk raporundan , Erdal Sarızeybek'in İHANETİ GÖRDÜM adlı anılarından biliniyordu.Üstelik,bu örgütü Arif Doğan'ın “TEM'i Ben kurdum “diye, yayınlanmış kitabı var.Adam .o yıllar yığınla doküman /belge toplamış!. Tesadüf ki Savcılığın bilgisine başvurduğu devletin resmi Kurumlarının hiçbiri JİTEM'den haberi yok.!Duymamışlar,yazılanları okumamışlar!!…O dönemin yetkili ve etkilileri ne iş yapmışlar peşine düşen yok!

Gelelim bu güne. “Şike operasyonundan tutuklananların göz altına alınmaları sırasındaki görüntüleri,yürek burkan cinsinden.Adamların iki kişi kolunda üç/beş kişi ardında Emniyete getirilişleri onur kırıcı!, JİTEM' den haberi olmayan aymazlara, sorumlulara “neden haberin yok!” diye bir dokunan yok!..

Ama,ilerlemiş yaşına rağmen ,doksanlıkbir ayağı çukurda” Çınarları ifadeye çağırmak için Referandum'u göze alanlar,61.Hükümet bu iş “yargının işidir ” deyip sıyrılması kamuoyunu tatmin etmez gibi geliyor bana..

Yine,Şike operasyonlarının TFF Başkanlığı seçimlerinden birkaç gün sonra patlak vermesi , tesadüf olabilir Mİ?

Mesela ,üç yıllık bir araştırma sonucunda Almanya'daki Deniz Feneri Davası'nın Türkiye uzantısında tanıdık bir medya kuruluşunun ve Türkiye RTÜK kurumunun tepe noktasında / içinde yer alan kişilerin bu olaylarla “pişti” olması tesadüf müdür?

Hadi oldu diyelim.Şike operasyonları“Futbolumuzun içine çöreklenen pisliğin” temizlenmesi için bir fırsatr diyelim..Peki,”8 aylık bir teknik /takip sonucu “onlarca elde edilen kanıtlar! -bir kısım- medyaya servis edilirken ,sızdıranın “olay yeri inceleme elemanlarından biri” olduğu açıklanırken ,”Kaset skandallarının” Referandum sonrası tezgahlandığı ifade edilen ,düzenleyicilerin açık kimliği ve işbirlikçileri kamuoyuna açıklanırken ,sütre gerisindeki profesyonellerin teknik takibe takılmaması tesadüf olabilir mi?

İş Fenerbahçe'ye gelince 8 ayda, tamam.19 Maça şikeli damgası vuruluyor.Ama 2008 deki Deniz Feneri davasının belgelerine ulaşılamıyor.

FB Başkanı Aziz Yıldırım'ın emniyet /hastane arasında gidip gelirken ,sağlığının ne derece bozulduğu ,”emniyetteki eşkal tespit fotoğrafından belli ” İnşallah, sonu “Ergenekon'un kasası” diye yaftalanan,kefen parasız göçüp giden kanser hastası KUDDUSİ OKKIRn sonuna benzemez!

Ekranlarda Deniz Feneri davasının Türkiye ayağında emniyette 14 saat/9 saat ifade verdiği söylenen kişilerin rahat tavırları,molalı ifade süreci devam ederken Medyamıza - ne hikmetse- ifadesinden tek satırşmüyor.Sorgudakiler yandaş Medyadan olmaları tesadüf olabilir mi?

Bir başka tesadüfe bakıDün, Ergenekon'un /olası darbe sonunda kurulacak Hükümette kendisine “Başbakan ?!” verileceği iddia edilen Silivri sanığı Sinan Aygün şimdi CHP sıralarında “eylemsiz milletvekili.. Önümüzdeki günlerde olası bir aysal düzenlemelerle “kankası” ile aynı sıralarda buluşacaklar! Bu da tesadüf!

Öyle ya felek bu!”Kimine karpuz ,kimine kelek yediriyor !

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR