Bakış Açısı..!
Geçen haftaki köşe yazımda,Samsun’da yapılan‘’Kadınlara Girişimcilik Eğitimi’’ne farklı bir noktadan bakmış,o bakış açısıylada;Devlete bağlı yapıları ve STK=Sivil Toplum Kuruluşlarını irdelemiştim.İrdelediğim şeyleri yazmış,projeye destek veren herkesede teşekkür etmiştim.Bir okuyucum,köşe yazımı okuyunca telefonla bana ulaşıp,köşe yazımın muhteviyatına sitem etti ve sonrasında da‘’Madem her detayı yazdın,niye Muradiye hanımı yazmadın’’diyede ekledi.Evet.Dikkatli okuyucum bu konuda haklıydı.Hatamı görüp düzeltmeme sebep olduğu içinde,bu okuyucuma teşekkür ediyorum.’’NEVA YAPIM’’ın sahibi,prodüksiyon işleri yapan,reklamcı ve TV Programcısı Muradiye ERGİN hanımefendi,başarılı bir iş kadını olarak bu projeye katılıp,birde konuşma yapmıştı.’’Samsun’da Kadın Girişimci Olmak’’ı konuşmacı olarak kursiyerlere anlatıp,projeye emek veren Muradiye ERGİN hanımefendiden özür diliyorum ve bir hafta gecikmeylede olsa,katılımcılar adına kendisine teşekkür ediyorum.Muradiye hanımda,unutkanlık sonucu oluşan bu hatamı,lütfen affedip,hoş görsün.
HER DOĞRUNUN İKİ YÜZÜ VARDIR.BİRİNİ KABULLENMEDEN ÖNCE,İKİ TARAFTAN DA BAKMIŞ OLMAK,HER ZAMAN DAHA İYİDİR. A.CLAUDİUS
Bizler,biz köşe yazarları konulara;Deneyim,yaşanmışlık ve bunların birikimi olan tecrübelerimizle bakar,bu bakış açımızla değerlendirir ve öylede yazarız.Ortaya koyduğumuz bu bakış açımızı,okuyucu yanlışta bulabilir,doğruda bulabilir.Bunun yanı sıra yanlışta bakıyor olabiliriz.Ama çok dikkat ettiğimiz bir konu vardır ki oda;Yazılarımız hakaret içermediği gibi kimsede küçümsenmez vede aşağılanmaz.Yazılarımızda,kasıt ve art niyet de asla olmaz.Şahsım adına söylersem,yazdıklarım;Hayatta yaşadığım gerçeklerin birikimi olan tecrübelerdir ve karşılığıda vardır.Yani havanda su dövmem.Yazdıklarımdan kimse alınmasın.Hakkında yazı yazdıklarım,beni yargılamadan önce kendilerini yargılasın ve kendilerine özeleştiri yapsın.Köşemden;Herhangi bir Devlet kurumunun veya STK=Sivil Toplum Kuruluşunun yaptıklarını veya yapamadıklarını, bu görevlerde okuyucularım ve dostlarım bulunurda alınır,arkadaşlarım darılır diye anlatamayacakmıyım?Eleştirisini yapamayacakmıyım?Tabiiki anlatacağım vede eleştirisini yapacağım.Kim ne anlar,kim bundan ders alır ve kim bundan neyi çıkarır bilemem.Yarası olan gocunur mu,gocunmaz mı,onuda bilemem.Ama şunu biliyorum ki ben asla şahıslara takılmam.Çünkü şuna inanırım;Sistemi düzeltirseniz,çok şeyide düzeltmiş olursunuz.Sisteme giren,sisteme uyar.Şahıslar çokta önemli değildir.
Ben elimden geldiğince,köşemden okuyucumu bilgilendireceğim. Okuyucumun;Övgüsünede,yergisinede saygı duyarım.Övgülerinden havalara girmem,eleştirilerinden de ders çıkarır,yanlışım varsada düzeltirim.Haaa..!Yanlış bakış açısıyla değerlendirip,yanlış yazarsam ve buda ispatlanırsa,bu köşeden özür dilemeyi bilir, doğrusunu da bu köşeden okuyucuyla aynen paylaşırım.İşte bu kadar..!
KISSADAN HİSSE;
Günlerden bir gün adamın birisi kahveye girer,selam verir ve peşinden ekler; ---Bu gün çok yağmur yağacak.Masalardan birinden bunu duyan adamın biri hızla kalkar,fırlayıp adamın yanına gelir ve yakasından tutarak;---Sen bana ördek mi dedin? der ve yumruğu patlatır.Yumruğu yiyen adam düştüğü yerden kalkarken,şaşkınlıkla sorar;---Kardeşim sana ne oluyor ki.Ben yağmur yağacak dedim,sen bana ördek dedin diyorsun.Ördek ne alaka.Yumruğu atan adam anlatmaya başlar;---Sen yağmur yağacak dedin.Yağan yağmur çukurlarda toplanmayacak mı.Çukurlarda toplanan sular,gölcükler oluşturmayacak mı.Oluşan bu gölcüklerde kim yüzer,ördekler.Benim lakabımda ÖRDEK’tir.Sen beni kastederek yağmur yağacak dedin…ANLAYANA..!
Köşe yazımın gazetede yayınlanacağı gün olan ÇARŞAMBA,2016’dan tüketilen 6.gün olacak.İşte böyle okuyucu dostlar.Günler nasılda akıp gidiyor,farkında bile olmuyoruz.Yılbaşı dedik ve 6 günüde,bir hafta sonuyla yedik bitirdik.
Tüm okuyucuların YENİ YILINI kutlarım.ALLAH;Sağlıklı,huzurlu,hayırlı ve bol kazançlı uzun yıllar nasip eylesin.Nice yıllara.
Her şey gönlünüzce olsun.
SAYGILARIMLA.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.