Başbakan : Apo ile görüştüğümüzü ispat etmeyen şerefsizdir.

Vatandaş : Başbakanımız Apo ile kesinlikle görüşmez. İftira atıyorlar.

Başbakan : Ben görüşmedim.Devlet görüştü.

Vatandaş : Başbakanımızın olayla ilişkisi yokmuş.Devlet görüşmüş. Başbakan görüşmez.

Başbakan : PKK ile görüşmelere ben gönderdim. Sıkıntısı olan varsa bana söylesin.

Vatandaş : Terörün bitmesi için şeytanla bile görüşülür.Muhalefet kıskanıyor. Hele MHP , bas bas bağırıyor. Sen , Ne Mutlu Türküm Diyene dersen , O da Ne Mutlu Kürdüm diyene der.

Başbakan : Gizli tutmak ihtiyacı hissetmiyoruz.İkinci bir Oslo vakası istemiyoruz.İmralı  ile görüşmeler açıktan devam edecek.

Vatandaş : Başbakan doğru yapıyor.Analar ağlasın mı ? Bu güne kadar görüşülmediği hata. Bu iş zaten silahlarla çözülmez. Görüşmelerin karşısında olan terörden nemalanan vatan hainidir.

Başbakan : Böyle bir sorumluluğun altına giremem.Parası olan var , olmayan var.Parası olan bastıracak parayı askerlikten kurtulacak.Parası olmayan da gidecek askerlik yapacak.Kimlerle görüştüysem ben , onlar bu işe sıcak bakmıyor. Biz yola çıkarken kimsesizlerin kimi olarak çıktık.Sessiz yığınların sesi olarak çıktık.

Vatandaş : Kasımpaşa lı Başbakanımız.Fakiri zengine ezdirmiyor. Ne güzel iş, parası olan askerlikten yırtacak.Parası olmayan dağlarda şehit olacak.Helal olsun Başbakanımıza.

Başbakan : Çalışmalarımızın sonuna gelmiş  bulunuyoruz. Bu hafta içinde olmazsa bile önümüzdeki hafta bu işi tamamlayıp hemen adımı atacağız. Ve bedelli askerlik ile ilgili yasayı çıkarmış olacağız.

Vatandaş : En doğrusunu yaptı Başbakanımız. Otuz yaşından sonra askere giden adamdan devlete millete ne fayda gelir ? Alalım zenginlerin parasını.En azından hazineye para girer.Zaten askerlik mi yapacaklar ? Versinler parasını gitmesinler.

Başbakan : Özel Yetkili Mahkemeler darbecilerden hesap soruyor.

Vatandaş : Memleketin kanını emmişler.Zaten bu askerlerin yüzünden bir adım ileri  gidemedik.Memleketi yiyip bitirmişler.Terör bunların yüzünden bitmiyormuş. TSK ' yı teröristler yönetiyormuş.

Başbakan : Özel Yetkili Mahkemeler sınırı aşmaya başladı.Devlet içinde devlet oldular.Alacaksanız o zaman beni alın.Talimatları ben verdim.Ben terörle mücadele ediyorum.Bu kadar önemli olan kurumları endişeye sevk edersek , bu insanlar nasıl çalışacak ?

Vatandaş : Bu Özel Yetkili Mahkemelerde milletin başına bela oldu. Adamlar kimi isterse içeri alıyorlar. Burası hukuk devleti.Öyle her önüne geleni istediğin gibi içeri alamazsın.

Başbakan : Biz geldik Esad kardeşimle oturduk.İki ülke arasındaki meseleleri konuştuk.İstişare ettik , müzakere ettik.Ve Türkiye ile Suriye ' yi iki kardeş, iki dost ülke haline getirdik.Her alanda işbirliğine gittik.

Vatandaş : Helal olsun Başbakanımıza.Zaten Suriye Osmanlı zamanında bizim toprağımızdı. Suriyeli ' ler kardeşimizdir. Hangi Başbakan bu güne kadar vizeleri kaldırdı. Herkes rahat rahat Suriye tarafına geçiyor.

Başbakan : Esad zalimdir.Diktatördür.Kendi halkının kanını dökenler elbet o kanda boğulacaktır. Ey Esad artık defol.

Vatandaş : Helal olsun Başbakanımıza. Gösterdi yine Kasımpaşalı olduğunu.Bu Esad ' ın babası da teröristti zaten.Kendi halkına zulmediyor. Böyle diktatörlerin defolup gitmesi lazım.

Sayın Başbakanımızın sözleri değişiyor , eylemleri değişiyor.Belki de siyaseten doğru olanı budur. Söylenmesi ve yapılması gerekenler günün şartlarına göre değişebilir. Dün doğru olan bugün yanlış, dün yanlış olan bugün doğru olabilir.

Değişmeyen bir şey var. Vatandaşların , her hal ve şart altında Başbakanımızın söylediklerine ve yaptıklarına  kayıtsız şartsız destek olması…

Bu destek , Sayın Başbakanımız haklı olduğu için midir ? Yoksa bugün güçlü olduğu için midir ?

Bunu zaman gösterecek.