10 Nisan 1919.Bundan tam 90 yıl önce. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey"i ,Dahiliye nezareti (İçişleri Bakanlığı)nın “Kazanız dahilindeki Ermenileri  24 saat içinde Suriye yönüne sevk ediniz” emrini yerine getirdiğinden dolayı ,Damat Ferit Hükümeti"nin atadığı mahkeme reisi Kürt Nemrut Mustafa Paşa"nın idam kararı  ile Beyazıt Meydanı"nda zirtapozyanların seviç çığlıkları arasında asıldığını biliyor musunuz?
Eminim ,bugünün “Diaspora güdümlü özürcüleri “ de biliyordur (!)
Osmanlı Hükümetin karanlık günleri , 1915 yıllarının güç şartları altında “tehcir” Yasası çıkarılıyor.Zorunlu göç.Buna karşı çıkan / uymayan kamu görevlileri hakkında adil olmayan yargılamalar  yapılmış ve çoğu  çeşitli cezalara çarptırılmış veya idam edilmiştir.
Son zamanlarda ,dünya kamuoyunda -özellikle Kıbrıs Barış Harekatı"ndan sonra- hız kazanan Ermeni Terörü (ASALA ) ve diasporanın “Soykırım yalanı “,çeşitli AB ülke parlamentolarında kabul edildiğini ; biliyor musunuz?
Devletimizin ve milletimizin şerefli mazisine sürülmek istenen bu lekenin asıl müsebbibi  Osmanlı devleti içersinde 1911 "den itibaren orduya sızan bir Alman -derin -örgütlenmesi olduğu ve bu örgütü kuran Baron Rudolf  von Sobbettondort "dur.Bu örgüt 1914 sonra öyle güç kazanıyor ki Osmanlı Genel Kurmay"ın Başkan ve 2. Başkanı "nın atanmasına bile Alman olmasına sessiz kalınabiliyor.
İşte ”Ermeni yer değiştirilmesi kararının alınmasında ve uygulanmasında  bu örgütün etkili olduğu  “alman hayranlığının işbaşındaki İttihat ve Terakki yönetimini derinden etkilediği tarihçilerin tartıştığı bir konudur.
Boğazlıyan olayına gelince :Kemal Bey"in idam sebebi : “aldığı emri yerine getirmektir.” Divan-ı Harp reisi ,meşhur Kürt Mustafa Paşa "dır. Onun,adaletini Nemrut"a dönüştüren, hukuk tanımazlığıdır. Kuvva-yı Milliye şehitlerine “köpek ölüsünden farksız ”diyebilecek kadar kin ve nefret sahibi bir Osmanlı Paşası"nın ölüm fermanıyla , Ermeni Patriği Zaven Efendi"nin ,İtilaf Devletlerinin  Hükümet Komiseri ve özellikle İngiliz Yüksek Komiserinin listeleri bir bir yerine getiriliyordu.
Biliyor musunuz?Bir baba ,hergün Bekirağa Bölüğü"ndeki tutuklu oğlunu ziyaret etmektedir.Vakit akşama yakındır.Yolu üzerindeki Beyazıt Meydan"ına toplaşmış kalabalığı görür.Tiplerinden ,konuşmalarından meydanı dolduranların ermeni topluluğu olduğunu anlar.
“Neye bakıyorsunuz ?”diye sorar ihtiyar adam. Kalabalıktan biri :”Bir adam asıldı ,ona bakıyoruz,bak dili bir karış dışarıda”.
Yaşlı adam , bir merak önündekileri ite kaka sehpaya yaklaşır.Bakar ki yağlı urganın ucunda sallanan oğlu,Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey"dir.
”Oğlum ! ,diyerek soğuk bedenine sarılan adam,Kemal beyin babası,Sirkeci Gümrüğünden emekli Arif Bey"dir.
Bu tesadüfe yürek dayanır mı?
İdamdan önce son arzusu sorulduğunda Kemal Bey ne demiş olabilir?
Onurlu ve gururlu bir vatan evladının çığlığına kulak verelim.
“Muhterem vatandaşlarım,ben aldığı emri yerine getiren bir Türk memuruyum.Vazifemi yaptım.Günahsızım,yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar.Şayet buna adalet diyorlarsa ,kahrolsun böyle adalet !.
Asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum.Bu kahraman millet kuşkusuz bakar.Vatan uğrunda cephede ölen bir asker gibi şehit gidiyorum.Türk milleti ebediyen yaşayacak,Müslümanlık asla zeval bulmayacaktır.Allah vatan ve milletimize zeval vermesin...Amin..”

Biliyor musunuz?Kemal Bey"in idam edildiği akşamın karanlığında İstanbul limanından bir Fransız savaş gemisi,Sevr Muahedesini görüşmek üzere Avrupa"ya gitmek için son hazırlıklarını yapmaktadır.Peki ,bu geminin adı ne dersiniz?Demokrasi!.
Barış ve Demokrasi nutku atanlara ithaf olunur!

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey"in aziz hatırası milli vicdanda  unutulmadı.TBMM 14 Ekim 1922 "de bizzat Yüce Atatürk"ün emriyle ve özel bir kanunla ,kendisi “Milli Şehit “ olarak kabul edildi.Evlatları Devletin himayesine alındı.Mekanı cennet olsun!

Şimdi ,Kadıköy Kuşdilindeki tarihi mezarlıkta bulunan anıt mezarı yetmez.Türk"ün hafızasında derin izler bırakan bu olayı tüm tazeliğiyle yaşatacak ve ermeni komitacılığın zulmüne isyan anlamı taşıyacak bir büyük Anıt"ın ,Ermenistan"daki “Soykırım anıtına inat” Milli şehidimizin asıldığı meydana dikilmesi yerinde olacaktır.