Bu yıl AK Parti; yerel seçimler, peşine delege seçimleri, devamında ise ilçe başkanlıkları ve nihayet il başkanlığı seçimi ile de, siyasi seçim arenasında kapılarını kapamış oldu.
Kimilerine göre zafer,  kimilerine göre ise hüsran.Bir maçın iki galibi olamayacağına göre,sandığın tek galibi ortada; dimdik, başarılı olmanın verdiği sevinçle haykırmakta..! Yerden göğe kadarda haklı. Haa! Samsun"da AK Parti kazandı mı? Onu zaman gösterecek.
Biraz geriye gidelim de, bir bakalım ve hatırlatalım. Neler oldu? Neler değişti? Türkiye"nin nüfus olarak il bazında, yarısından büyük ilkadım, Atakum ve Tekkeköy gibi büyük ilçelerde belediye başkanlığı; aday ve belediye meclis üyelikleri belirlenmesi de yapılan yanlışlıklar yüzünden kaybedilmiş,ders alacak millet vekilleri, il ve ilçe başkanlıkları nerde?Bulana aşk olsun.Tüm aklı selimler(!) ne dedi? Hatırlamaya devam edelim “Bu seçimlerde –yerel seçimler- teşkilata güvendik, aday belirlemede hataya düştük. Bunu telafi etmeye çalışacağız” Bu aklı selimler ne zaman bir araya geldi ki, şimdi gelecekti de, Samsun ayağa kalkacaktı. Aldıkları ders yetmedi,yola devam ettiler. Geldi delege seçimleri, aynı oyun ve tezgâhlar kuruldu. Taşıma suyla değirmen dönmez ama taşıma delege ile seçimler döndü. Bir kısım dürüst, namuslu ve aklı başında insan ya aday olmadı, olanda çekildi. Ama yetmedi hatalar zinciri devam etti.
Samsun teşkilatı kan kaybediyor. Sağır sultan duydu da,Genel Merkez mi duymuyor. Yoksa işine mi gelmiyor. Böyle olunca da sorunlar çözülmüyor.
Artık işin başında olanlar inisiyatif almalı. “NE ŞİŞ YANSIN, NE KEBAP” sloganıyla bu ülke yönetilmez, yönetmeye kalkarsanız da duvara toslarsınız. Eskiye gitmeye gerek yok, duvara toslamanın çok yakın geçmiş örneği var, yerel seçimler.
“ESKİ TAS, ESKİ HAMAM. YIKAN DUR” Gelin di İlçe başkanlık seçimlerine. Ama değişen bir şey yoktu, herkes yine bir yerlere oynadı. Yine ayak oyunları. Çünkü bir kısım insan pes ettirilmiş, teşkilattan küstürülmüştü. Yani yerel seçimlerden ders alınmamıştı, kaybetmeye devam. Tabii buradan,dürüst ve çalışkan başkanları tenzih ediyorum.  
Nihayet,siyasi arenadaki son seçim olan, il başkanlığına sıra gelmişti. Yapacak tek bir şey vardı; Kuzeyi-Güneyi, Toku-Açı, Güveni-Güvensizliği bir kenara bırakıp, Genel Merkez iyi bir rapor değerlendirmesi yapmalıydı. Yapmadı veya yapamadı. Artık bundan sonra yapacak bir şey yoktu,sandıktan çıkana bu şehir razı olacaktı.İsteseniz de, beğenmeseniz de sonuca katlanmak zorundasınız. Yok, yapacak bir şey vardı da yapmadınız mı, o zaman vicdanınızla boğuşmaya, kavgaya devam edin. Çünkü atı alan Üsküdar"ı geçmedi, başkan oldu bile. Siz şimdi; dövünmeyi, onlar teşkilata kaybettirecek, parti kötüye gidiyor ve görürsünüz gibi züğürt tesellisini bırakında başkana saygı duyun. Çünkü o, demokratik bir seçim sonunda, bu teşkilatı yönetmek için görev almak istemiş, bizde görev vermişiz. Debelenmeye hiç gerek yok. “Ahh..!Vahh..! Teşkilat kan kaybedecek”. Yok böyle bir şey. Bu ülke ne yöneticiler gördü, ne liderler tanıdı.Ama şu anlayışı bir türlü kıramadık. “KIRK NASİHAT BİR MÜSÜBETE BEDELDİR.”Yani denilene inanmadık, yaşayıp görmek istedik. Veya yaşayınca inandık ve anladık. Sayın A.BAHADIR, perde arkasını gördü, sahneye koydu da ne oldu ?Kim anladı ki. Filmin sonu yine aynıydı.O zaman sonucu beklemek gerekir ki, bekleyeceğiz..!
Her şey gönlünüzce olsun
SEVGİLERİMLE.