BIRAKIN FİKRE SAYGIYI ,BU TİPLERİN ÖLÜYE BİLE SAYGISI YOKTUR!..
Kaotik bir süreç yaşıyoruz. “PKK Barış süreci”nin emekleme döneminde olduğumuzu unutup ,hasbel kader Kent yönetiminde temsil ve söz sahibi olan insanların sözlerine dikkat etmek zorunluluğu vardır. Herşeyi ,”Akil adamlar”dan beklemek kolaycılığa kaçmak olur.
Geçenlerde Büyükşehir Meclisi'nin”Nisan ayı “görüşmeleri sırasında MHP'li Meclis üyesi Cemalettin Kola ile CHP'li SuatHayri Erdönmez arasında bir gerginlik yaşanmış. Aslında yaşanan olay, klasik CHP zihniyetinin bir göstergesidir.Ölenin ardından iftira ve tezviratta üzerlerine yoktur.
Büyükşehir Belediye Meclisi'nde 2010 yılında, İlkadım ilçe sınırları içersinde “Bir Çocuk Parkı”na “Muhsin Yazıcıoğlu”ismi veriliyor.Aradan geçen 3 yılda hiçbir şey yapılmaz.Ayıplı bir durum.Yeni bir fırsat doğuyor.”Sokak isimlerinin değiştirilmesi Meclis gündemine gelince,Muhsin Yazıcıoğlu” nun isminin daha iyi bir yere verilmesi”MHP'li Meclis üyesi Cemalettin Kola tarafından teklif ediliyor.Kızılca kıyamet o zaman kopuyor. Atakum Belediye Başkan Yardımcısı ,hop oturuyor hop kalkıyor. Sebep? ” Bu isimler Türkiye ölçeğinde aklanmış insanlar değil !!.(MİŞ!).İsmin çoğul kullanılması ilginç!Yani,ideolojik at gözlüğü ile Ülkücüleri kasdettiği açık.
Bu ifadeler iftiradır.Bühtandır. Devamındaki ifadeleri ise tam bir hezeyandır. Başbakan'ın deyimi ile kayış kopmuş,dişliler dağılmış!Söz nereye varır.nerede durur bi-haber durumda.Travmatik vak'ayla karşı karşıya ,12 Eylül artığı, karşıt görüş algısı ile yüzyüzesiniz.”Türkiye ölçeği saptaması” kendi zihniyetin hüsnükuruntusu.Geçmişte de böyleydiler !..Kendileri ev sahibi,efendi,diğerlerini kiracı, müstemleke ahalisi görürlerdi.Tipik Tek Parti oligarşinin jakoben tavrı,budur..
İyi bilinsin ki,Muhsin Yazıcıoğlu,afla mafla değil,Darbecilerin yargılamaları sonunda suçsuz bulunmuş, atılı suçlardan beraat etmiş ,sonra siyasete atılarak Yüce Türk milletinin oylarıyla aklanmıştır.Üç dönem TBMM'de temsiliyet görevi üstlenmiştir.Kurduğu siyasi parti ile demokrasiye inancını pekiştirmiştir.Parlamenter siyasi hayata hizmetler sunmuş,bir devrin gençlik Lideri,”Taş medresede çile çekmiş,işkenceler görmüş ,4 yıldan fazla yattıktan sonra ,yelkovan gibi dönmemiş, hainlerle işbirliği yapmamış,Bölücülere mihmandarlık yapmamış,Devletine küsmemiş,gerçek bir gönül ve Ülkü eridir.Bana göre ,suikast şüphesi yüksek,şehadeti ardından fikir sahibi olmadan engizisyon Savcılığına soyunanların ,koskoca bir camiayı itibarsızlaştırma çabaları aczin ifadesidir.
İddia sahibi ,”o dönemin jenerasyonun hepsinden rahatsızlık duyuyorsa”, dönüp Partisi'nin kapısından içeri giren yaşıtlarına bir bakmalı.Ve kendini sorgulamalıdır. Öyle kulaktan dolma,TV dizilerinde karakterize edilen “Ülkücü tiplemelerine bakıp” zihin okuma yerine,gerçek Darbe mağdurlarını dinlemelidir..Kahramanmaraş,Çorum olaylarının”gizli servis provakasyonları olduğu/amacın Ülkede mezhepsel bir iç savaş çıkarmak olduğu apaçık ortada iken suçu bir taraf yıkmak insafsızlık,vicdansızlık değil mi?
Aradan 30 yıl geçmiş.Üstelik Derbecilerden hesap sormak için Referandum yapıldı.”Yetmez ama Evet”diyen kesimin kimler olduğu ortada iken ,kendi oyu ve rengi belirsiz,renksiz,ne akar,ne kokar birilerinin kalkıp -eski çatışma ortamını hortlatmak-cabasında olması,mezarında yatarken taciz edilmesi,kendini savunma imkanı olmayan “müteveffa “ya kin kusulması,haksiz ve yersiz isnatlarda bulunmak saygısızlık, haksızlık değil midir?
Bazı kesimler,Muhsin Yazıcıoğlu'nu ,kendilerince “Türk Büyüğü” olarak tanımıyabilir.Zaten sokak ve cadde isimlerine ,ad vermek için böyle bir ön koşul yok.AmaYazıcıoğlu'nun,bir dönem Gençlik Lideri olduğu,Parlamento çatısı altında bir zamanlar Milletin temsilcisi olduğu gerçeğini asla değiştirmez.Aksine “Türkiye ölçeğinde” Milli Demokrasi çizgisinde mücadele vermiş bir Türk siyasetçisidir.
Bırakın Milliyetçi/Ulusalcı kimlik taşımaları ,zihinlerinde karşı fikre tahammülü,saygısı olmayanların demokrat olmaları mümkün değildir.Hele ölenin ardından sapla samanı birbirine karıştırıp itham ve tezviratta bulunmaları insani hiç değildir.
M.Aktürk'ten bir dörtlük:
Ne büyük sanattır,edep ile konuşmak /Söz ağızdan çıkamadan akla fikir danışmak.
Beliğ olan kişiler,sözünü süsler söyler/Cahil bilmez bu sırrı ,dilini pisler söyler...
Son sözüm:MHP'li Meclis üyesi Cemalettin Kola'ya bu yürekli davranışı ve ilkeli siyaset anlayışı için teşekkürler...