Başbakan Erdoğan;
'Çalışmam bitti dedi.
Demokratikleşme paketi;
Yarın açıklanıyor…
Belki de…
Çünkü Erdoğan çok sürprizli konuşuyor.
Belki de teröristleri hiç kale almayacak.
Kürtçüleri de almayacak.
Kendisini;
hükümetle müzakereye oturma masasında
görmek isteyenler de;
hayal kırıklığına uğrayabilir.
Zaten Diyarbakır'da;
bir araya gelen BDP…
Demokratik Toplum Kongresi yöneticileri;
30 Eylül'de açıklanacak;
demokratikleşme paketinden;
beklentilerini açıkladı;
paketin sorunun tarafı olan Kürt halkı…
Kürt siyasi çevrelerine sorulmamış!
PKK ile devletin başlatmış olduğu;
ateşkes sürecinin devamını;
mutabık kalınan adımların atılmasını;
gerekli görüyorlarmış.
Sorunun çözümünde;
Kuzey Kürdistan temsilcilerinin de;
yer alacağı Kürt tarafıyla
müzakereye dönüşmesi elzemmiş!
Başbakanımızın böyle bir gündemi yok!
Haziran ayında yüzde 15 dediği terör örgütünün;
çekilme oranının hâlâ yüzde 20'lerde…
Çekilenlerin de çoğu çocuk, yaşlı ve kadın.
Dağ ile irtibattalar.
Silahı bırakmış değiller.
'Saldırırım' diyene,
herhalde 'hoş geldin' denmeyecek.
Filistinli gibi midirler?
Filistinlilerin pasaportu bile yok.
Kürt vatandaşımın böyle bir sorunu var mı?
Ana dilde eğitim;
demokratikleşme paketinde yer almayacak
genel aff da gündemlerinde yok!
Ergenekoncu ailelerinin tek ümidi;
Genel Af…
Parmaklarını yalasınlar.
Af falan yokmuş.
Türkmenistan dönüşünde
Erdoğan herşeyi işaretlemiş:
“Önümüzdeki günlerde açıklayacağız.
Genel itibariyle duyduğunuz…
bildiğiniz şeyler ama;
birkaç tane de sürpriz olabilir.
Bazen öyle şeyler yazılıyor ki;
hayret ediyorum demiş.
“Bu ülke koalisyondan çok çekti.
Tek parti döneminde;
bütün olumsuzluklara rağmen;
bire üç katladık.
Niye ülkemizi tekrar dara zora sokalım.
İki puan barajı indirdik ne olacak?
4 partiden başkası mı gelecek? Yok..
O zaman bu kavga niye?
Başkanlık sistemi,
AK Parti olarak teklifimizdir.
Olmazsa olmazımız değildir. 
'Baraj kalksın' diyorlar.
Bunun en güzel yolu başkanlık sistemi.
Baraj yok.
İkincisi, dar bölge sistemi…
Türkiye'yi bölersin 550 bölgeye.
Her bölgeden bir vekil!
Bir de daraltılmış bölge var ki,
orada baraj gerekir.
Kamuda başörtüsü…
Yerel yönetimlerde var zaten.
Milletvekili için de inşaallah…
Parlamentoda engel yok.
Fiili bir durum var sadece.
“ana dilde eğitim”…
Hayır yok, özel okullarda da yok.
şu an ele alınacak durum değil.
Biz, ülkemizi bölecek konular üzerinde
AK Parti olarak adım atamayız.
Biz zaten okullarda anadili öğrenme imkanı sağladık.
resmi dili asla zedelemeyiz.
Faiz lobisi derken boşuna çıldırmadık.
Bu adamlar sülük gibi 76 milyonu emiyor.
İlker Başbuğ,
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e,
Başbuğ öyle bir açıklama yapmamalıydı.
Zaten bu tür açıklamaları yapma hakkı yok!
beraber çalıştığımız ismi;
terör örgütü yöneticisi şeklinde kabul etmem;
mümkün değil.
Çünkü daha süreç bitmedi.
"Silivri'de de öyle diyorlardı.
ne oldu?
Bunlar kendileri çalıp kendileri oynar.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
'Yargıçları, yargıyı tanımıyorum' diyor.
Böyle bir ifade bizlerden sadır olsaydı;
bu yargı veya yargıçlar o zaman ne yapardı?.."
bu Demokratikleşme Paketi;
bir devlet şeffaflaşmasıdır.
Demokratik anayasa taslağı hazırlığıdır.
Yoksa;
Ne Kürtçüleri kale almıştır;
Ne de ErgenekoncularI…
Kürt Çalıştaylarının…
Alevi Çalıştaylarının…
Hatta Gezi sonrası;
Âkil insanlarının raporlarının;
Sonuçlarıdır.
Bakalım yarın neler olur?