Yusuf Demircioğlu

Yusuf Demircioğlu

BİTMEYEN DERT.KAYITDIŞI…

2012 yılı itibariyle ülkemizin en büyük sorunlarından birisi hala kayıt dışı ekonomidir.

Hükümet çözüm üretmesi gereken bu konuda muhalefet partilerinden daha fazla şikayet etmektedir. Fakat çözüm konusunda en ufak bir adım atmamaktadır. Hatta uyguladığı politikalarla sürekli olarak vatandaşı kayıt dışına çıkmaya zorlamaktadır.

Peki nedir mükelleflerimizi kayıt dışına iten sebepler , insanlar yasalara karşı gelmeyi kendileri mi istemişlerdir ? Yoksa uygulanan politikaların zorunlu bir sonucu mudur ?

Aslında bu sorunun cevabı o kadar da zor değildir…

Kayıt altına girdiğinizde karşılaşacağınız maddi yaptırımlar ve yükümlülükler.Ayrıca devletin kazancınıza ortak olması ki bu öyle böyle bir ortaklık değildir. Masraflara karışmadan her zaman aslan payının alındığı bir ortaklık…

Bugün itibariyle gelir vergisi oranı %35 lere çıkmaktadır.

Hükümet deprem vergisini kaldırdık derken Özel İşlem Vergisini arttırdığını , Eğitime Katkı Payını kaldırdık derken 1048 5035 SK Damga Vergisi gibi ne olduğu bile belli olmayan bir vergi getirdiğini , mükellefleri ödemesi olsun ya da olmasın beyanname başına para alarak haraca bağladığını söylememektedir.

Hükümet vergi gelirlerini sadece kayıtlı mükellefler üzerinden nasıl artırırım , diye düşünmektedir. Vergide adaleti sağlamak konusunda hiçbir çaba sarf etmemektedir.

Oysa ki anayasamızın 73.maddesi “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” demektedir.

Bu maddenin hiçbir tarafında kendi isteğiyle kayıt altına alınmak isteyen mükellefleri yüksek vergi oranları altında ezin ve maliyetlerini büyük oranda artırın yazmamaktadır.

Kasım ayı itibariyle aylık prim ve hizmet belgelerinde meslek kodlarını yazmak zorunlu hale getirilecektir. Uygulamanın amacı daha fazla ücret aldığı halde asgari ücretten sigortalı gösterilen işçilerin primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmasını sağlamaktır.

İşçilerimizin sosyal güvenlik priminin düşük ücretten yatırılması özellikle emeklilik döneminde büyük hak kayıplarına neden olmaktadır. Hükümet iyi bir adım atarak konuya kayıtsız kalmadığını göstermektedir.

Fakat , gün itibariyle asgari ücretle çalışan bir işçinin Sosyal Güvenlik Primi yaklaşık olarak 320,00 TL ' dir.

Özellikle küçük ölçekli işletmeler bu primleri ödemekte zorlanmaktadır. Primlerin gerçek ücretten ödenmesi konusunda köşeye sıkışacak olan işverenler artan maliyetler karşısında işçi çıkarma yoluna gidebileceklerdir.

1500 ,00 TL net ücret alan bir personelin aylık Sosyal Güvenlik Primi 700 ,00 TL civarında olacaktır.

Samsun ' umuz gibi sanayisi gelişmemiş genel olarak bir ya da birkaç personel çalıştıran işletmelerin bulunduğu şehirlerde sigortalı işçi sayısında mutlaka azalma gözlenecektir.

Maliyetler ile baş edemeyen işletmeler ya işçi çıkarma ya da çalışan işçiye sigorta yapmama yolu ile tamamen sistem dışına çıkmaya çalışacaklardır.

Şehrimizde zaten yoğun olan işsizlik bu uygulamadan sonra daha da yükselecektir.

Hem işçilerimizin hak kaybına uğramaması hem de işverenlerimizin büyük maliyetler altında ezilmemesinin bir tek yolu vardır. Sosyal Güvenlik primleri düşürülmelidir.

Prim oranlarının düşmesi daha çok kişinin sistem içerisine girmesine katkıda bulunacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Demircioğlu Arşivi
SON YAZILAR