İMF ve Dünya bankasının geleceğe yönelik plan ve programların ele alındığı toplantıya ev sahipliği yapan ülkemiz Türkiye;

Asya ve Avrupa"yı birbirine bağlayan gözde şehrimiz 6 Ekim 1923 İSTANBUL"UN kurtuluş gününe denk, tüm dünyanın ilgisi altında gerçekleşirken, toplantının başlangıcından bitimine, İstanbul cadde ve sokaklarında demokratik hak adına yapılan protesto eylemlerinde, TV"lerden naklen seyrettiğimiz görüntüler bir kez daha gösterdi ki;

Ülkemizi hedef alan terör örgütlerinin provatör hareketlerle polisle çatışarak anarşi ve terör eylemleriyle iş yerlerini ve banka şubelerini yakıp yıkarak, insanlarda korku, endişe ve heyecan yaratarak topyekûn çatışma ortamına sürüklemenin provalarına bir kez daha şahit olunmaktadır.

Bölücülüğün ve Türk düşmanlığının zirve yaptığı bu tür eylemlerin içinde yer alanların gerçek niyetleri bir kez daha gözler önüne serilirken, olaylar içinde yer alanların kanlarından şüphe duymamak elde değil.

Özgürlük, İnsan Hakları ve Demokratik Haklar adı altında gerçekleştirilen bu tür terör hareketleri, hiç bir masum gerekçe gösterilerek haklılık payı kazandırılamaz.

İstanbul'un kurtuluş gününe denk getirilen bu toplantının perde arkasında, İstanbul"un tarihi camilerindeki mahyalarına,

“Ne Mutlu Türküm diyene”. “Milli Birlik esastır”. “Önce vatan" gibi sloganlaşmış milli uyanış ve heyecan yaratan sözlerin "cami-kışla ayrımını kullanan gizli ve sinsi düşman taktikçilerinin, dinimizce kutsal sayılan mekânların birilerince siyasete alet edilmesi olarak yorumlanması, Türk İslam düşmanlarının "önce öv, tutmazsa söv" planlarını sergilemektedir.

"İnsan Hakları, Fikir Hürriyeti, Toplantı ve Gösteri Hürriyeti söylemleriyle siyasi manevrasını Demokrasi Açılımı adıyla "Kürt açılımı ve ermeni açılımına endeksleyen AK Parti yönetimi;

PKK terör örgütünün meclisteki uzantısı DTP" ye barış adı altında zeytin dalı uzatılırken, kimi hainlerin kitle iletişim araçlarıyla deli cesareti göstererek, gözbebeğimiz TSK'yi dolayısıyla TC Devletimize düşmanca saldırarak “Irkçılık camilere taşındı” yorumunu yapanlara;

"Vatan sana canım feda" diyen Mehmetçiğin Dinimiz İslâm'da,  Şehitliğin en büyük mertebe olduğunu da hatırlamalarını tavsiye ederim.