Eski Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım'la ilgili yazdığım yazıya o kadar tepki geldi ki, işin doğrusunu isterseniz ben de bu kadar tepki geleceğini düşünmemiştim...
Yazdığım yazı internette okunma rekorları kırmış...
Gelen tepkilerin büyük bir bölümü de AK Partililerden...
Belli ki onlarda gasp edilmiş bir hakkın bu dönem Süleyman Kaldırım'a kataküllilerle verilebilme düşüncesini bile içlerine sindiremiyorlar...
Bazı insanlar vardır...
Tutmaz...
Kaldırım bu şehirde tutmadı, sevilmedi...
Onlar istiyorlar ki, "Beni zorla sevin"...
Biz diyoruz ki, "Kızın gönlü başkasında"...
Rahmetli Erol Taş gibi "Benim dediğim olacak" demenin ne manası var...
Benim Sayın Kaldırım'la şahsi hiçbir hesabım olmadığı gibi kendisiyle geçmişte üst düzeyde ilişkilerim olmuştur...
Buna rağmen karşı çıkıyorum kendisine...
Toplumun kendisiyle ilgili düşüncelerini aktarmaya çalışıp,"Bu kızı bir daha isteme" diyorum...
Bırak kız istediğine varsın...
Girme araya...
Bir kere zorla oldu ama olduramadın...
Başaramadın...
Beceremedin...
Elin oğlu geldi, senden aldı mührü...
Kaybetmek de bir erdemdir ama "Yenilen pehlivan güreşe doymaz" misali bu işi kan davası haline getirme...
AK Parti'de bu görevi isteyen ve bekleyen insanlar var...
Bir de onlar denesinler...
Her yere ölene kadar aday olmak zorunda mısınız Sayın Kaldırım?
Bu nasıl bir siyaset hırsıdır...
Koltuk bu kadar tatlı mı gerçekten?
Sonra Samsun'la ilişkilerini kesip Ankara'ya yerleşiyorsun...
Seçim zamanı geldi mi "ben geldim beyler"...
"Hoşgeldin de niye geldin" demezler mi adama?
Dedim ya, Sayın Kaldırım;
Sen bu kızdan vazgeç...
Kızın gönlü başkasında...
Baba da vermiyor artık...
Bu ilişkiden bir cacık olmaz...
Sen nasıl olsa Ankara'dasın...
Melih ağabeyine söyle sana oradan münasip bir şey baksın...
O, kirli çıkıdır sana bulur...
Ankara'nın Dikmen'i mesela...