BÜYÜK CAMİ !
Eskilere gore ismine uygun bir camimiz BÜYÜK CAMİ, Geçenlerde bir misafirimiz vardı, büyük Camiye bir görsem dedi. Gittik. Caminin mimarisi Klasik osmanlı cami örneği, İsmi BÜYÜK AMA kendi küçük dedi. Cami için yaklaşık bin kişi alır hesabını yaptı. Kafasını kaldırıp Kubbeye doğru baktığında, kubbe altındaki pencerelerin etrafında dökülmüş boyalarI, solmuş nakışları görünce HAYRET etti. Bunlar ne dedi. ?
Bende burası 2007 yılında kapatıldı, Etrafına kimse ne yapıldığını görmesinler diye, perdelerle çevrildi. 2 yıl, restarasyon yapıldı. Millete namaz kıldırılmadı. Çevre esnafı mağdur edildi. Minarelerin kulah tarzındaki görkemli görüntüsü, şu andaki basık bir şekle sokularak, beğenilmeyen bir minarekulahı yapıldı. Cami zaten kesme taştan imal edilmiş oldugundan, bu kısımlarda ne gibi bir iyileştirme yapıldığı da anlaşılmadı. Ahşap kısmı, zaten her dönemde yenilendiğinden, ne gibi bir yenilenme yapıldığı yapanlarca malüm iken !, Cami müteahhitten teslim alındıktan bir veya iki ay sonra, bu boyalar dökülerek böyle biçimsiz bir hal aldı.
Tarihi denilen camiye, Aliminyumdan dış kapılar yapılarak, tarihi görünüm yok edildi.
Cami avlusunda bulunan,su hazneli şadırvan yıkılarak, depose olmayan yeni bir abdest yeri yapıldı. Eskisi depoya rağmen, su sızdırmazken, yenideki tesisattan sızan sularda dikkat çekiyor.
Cami için 2 Milyon lira. Eski rakam ile 2 Trilyon ihale bedeli ödenmiş. Bu para ile, Gerçi ilk adım ın eski başkanı Erdoğan Tok un biraktığı söylenen 3 milyar lira BORÇ ile neler yapılmazdı. Bu zamanda en büyük fırıldak inşaat işlerinde çevriliyor. Musluk baştan açık bırakılmış, Belediyelerin gelir gideri belli iken, BORÇLANMAK niye. Bu da bir imtihan şekli, Ancak mahşerde verilemiyecek bir hesap ve cehennem ateşidir.
Ayda iki lira alan İBİN insana maaş ödenebiliyor. Ama Devletin Parası deniz hikayesi gibi yiyen, yiyor ve netice bu şekilde sırıtıyor.
Mayıs 2010 tarihinde, TELEFONFERANS şekliyle Sayın Başbakanımıza açılışı yaptırılan bu ibadethanemiz, Bir vekilimiz , Büyük şehir belediye Başkanımız ve Vakıf Bölge Müdürlüğü ile, bir çok yetkilinin katılımı ile açılırken, bu günkü halini kimsenin görmemesi de gariptir. !
En basit bir malın dahi 2 yıl garantisi verilen bir alış veriş düzeninde, 2 ay dahi dayanmayan boyaların ortaya çıkardığı çirkinligi, giderecek bir iradenin de bulunamaması dikkat çekicidir.
Ankara Hacı Bayram Camii eski hali ile yeni hali yan yana konduğunda , yapılabilirligin en güzeli görülürken, Samsun’ Büyük Cami ine harcanan bunca para ile, yeni bir imaj getiremeyen yetkililerin nasıl ödüllendirildikleri akla takılmaktadır.
Şehir içindeki yol ve kaldırım yapım işlerindeki komik hale gelen YAP-BOZCULUK görenler ce değişik şekillerde yorumlanırken, Bu söylenenlerden habersiz ! idarecilerin, söyleyecek bir sözü olması gerekmektedir.
KIRILAN GRANİT TAŞLAR,SU FIŞKIRTAN KALDIRIM KAPLAMALARI- HER TARAFI OYNAMIŞ TAŞLARIYLA, işin kabulunu yapan heyetten, İşi yapan müteahhide, BU NE DİYEN OLMADIKÇA , Vatandaşın söylemesi, Basının yazması, bitmese de, SORUMLULARA bir SUAL edenin çıkmasının luzumluluğudur. Görülenlere rağmen, bu işleri de kılıfına uydurup yolumuzu bulduk dıyabilenlerin büyük bir gaflet içinde olduklarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.