Çanakkale savaşı ! bu savaşı anlamak, TÜRK milletinin kendisini anlamasıdır. Türk Askerinin kendini tanımasıdır. 

1915 yılında İngiliz Başbakanı Churchill “Anlamıyor musunuz, Biz Çanakkale’de Türklerle değil, Allah ile savaştık. . . Tabii ki yenildik. “ derken.

İngiliz Generali Hamilton “Biz Çanakkale de sizin süngülerinizden, mavzerlerinizden kaçmıyorduk. Önünüzde tanımadığımız, kendilerine top tüfek işlemeyen yeşil sarıklı leventler vardı. Biz onlardan kaçıyorduk.” 
Derlerken; Şu manzumeyi lütfen okuyun.

Düşman alayı Anzak deresini geçer, yaklaşır iyice Damakçı bayırına girer
Hemen karşısında gördüler küçük bir tepe
BEYAZ BİR BULUT onları bekliyordu zirvede.

Hiç kımıldamıyor duruyor hep aynı yerde
Rüzgar tesir etmiyor sanki İlahi bir nöbette
O görevini yerine getirecek çok kutsi bir asker
Düşmanın mevzi alanına girmesini sabırla bekler.

 Dalmıştı buluta iki yüz altmış yedi İngiliz askeri 
Bekliyordu o nurani bulut kalk diye İlahi emri. 
Beyaz bulut içine giren asker çıkamıyordu bir daha 
Hiçbir şey tesir etmiyor ne silah, nede bir bomba.

Bulut gökyüzüne aniden başladı yükselmeye
Yakında bekleyen diğer bulutlarla birleşmeye
Birden sırra kadem bastı erat Allah’ım! O da ne ?
Nasıl kayıp oldu, o kadar düşman askeri nerede?

Düşman birlikleri şaşkınlıkla olanları izler
Korku, panik içinde birbirine bakar gözler
Yok o kadar askerden bir ses, bir iz, ne de işaret
Düşmanın, komutan ve askerleri ettiler hayret. 

Mehmetçik bu olayı siperinden ibretle takip eder
Allah’a çok şükür diye aşkla şevkle secdeye gider.
Düşman birlikleri şaşkınlıkla olanları izler.
Korku, panik içinde birbirine bakar gözler.
Yok o kadar askerden bir ses, bir iz, ne de işaret
Düşmanın, komutan ve askerleri ettiler hayret.

Mehmetçik bu olayı siperinde ibretle takip eder
Allah’a çok şükür diye aşkla secdeye gider
Bu öyle bir bulut ki, Güneşin ışığına gölge oldu
PEYGANBER olacak çocuğu Allah’ın izniyle korudu.

Yüzlerce siyer kitabında yazılmıştı bu gerçek
Peygamberin ümmetini elbette muhafaza edecek
Bu açıkça bir mucizeydi Yüce Allah’ın
Bunu anlayacak basireti yoktu düşmanın.

Tüm mucizevî olaylara olunca Mehmetçik şahit
Din ve Vatan yoluna gönülden olunmaz mı ŞEHİT.

O gün Çanakkale de  KAFİR milletlerin topluca bütün güçlerini bir araya getirerek, “BU GÜN İSTANBUL’a YARIN HAREM’e” yazısını gemilerine asarak.,alçaklıklarını pankart haline getirerek  İLAHİ KORUMAYA alınmış ÇANAKKALE ‘de o devasa gemilerinin teker teker batışlarını seyrederlerken, Anzak deresi,Damakçı Bayırda küçük bir tepeyi tırmanan 267 İngiliz askerinin, Esen rüzgara rağmen yerinden kımıldamayan  gizemli bulutun , bu askerleri teçhizatları ile birlikte yutarak havaya yükselmesi, çevrede bulunan emsal bulutlar ile birleşerek  gözden kaybolmasını , işgalciler aynen görürken, Türk askerlerinin de olayı izlemeleri , İlahi bir mucizenin gözleri önünde cereyanını yaşatmıştı. 

Bir milletin Fedakârlığını tek bir şahsa verilemez, büyük olayların cereyan ettiği ÇANAKKALE savaşları, nice ŞEHİT ve GAZİ komutan ve Mehmetçiğin kanlarıyla yazdıkları DESTANDIR. 104 yıllık yakın tarihimizin dahi doğru dürüst yazılamaması, büyük bir noksanlık ise. Bu gün Milli ruha duyulan ihtiyaç için bu konuların gerçeğine uygun bir şekilde ‘resmi tarih olarak yazılması ve  okutulmasının lüzumudur. . .