Başlığa bakan herkesin aklından yazının içeriği ile ilgili olarak bir çok şey geçmiştir.

Heyecanlanmayın yazıda Büyükşehir ve çete bağlantısı yok. Büyükşehir ayrı. ÇETE'ye gelince. O çete bizim çete. Hani bir süre önce çok büyük bir operasyonla gözaltına alınarak , hemen ertesi gün serbest bırakılan çete. Gözaltına alınan personelimize Genel Yayın Yönetmenimiz Adnan Bahadır bir moral akşamı olsun diye jest yaptı ve Atakum'da NEFES Kafe'ye yemeğe götürdü. Müzik de vardı ve mükemmeldi. Ekip adeta düşman çatlattı. Şimdi bazı münafıklar NEFES ve Atakum kavramlarını yan yana görünce akılları başka işleyecek. İçki yoktu maalesef (Bu bence bir tepki) . Ortam o kadar güzeldi ki ve halk müziği... Ve de çete o kadar kaynaşmış ki. Bu operasyon bağları daha da güçlendirmiş. Muthiş bir eğlence ve moral gecesiydi.

Büyükşehir ve Performans

Samsun Büyükşehir Belediyesi performansta İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep, Adana ve Mersin' i bile sollayıp Türkiye performans 4. Sü seçilince dünkü yazımda kriterler ne diye sormuştum. Önceki gün saathanedeki düzenlemelere kendi yayın organından müdahale, dün de OKUME kararının yargıdan döndüğünü ve minibüsçülerin zafer kazandığını duyunca performans kriterleri acaba bunlar mı diye düşünmeye başladım. Öyle ya ekonomik olarak bir kriter konsa adını saydığım şehirler açık ara önde. Siyasi olarak desem, samsun'da Büyükşehir Başkanlığı ile ilgili dedikodular, köprülerin altından çok sular akacağının işareti. Geriye icraatlar kaldı. Herkese rağmen icraat yapmakta performansı önde olabilir ama, altta kalan büyükşehirlerde durum Samsun gibi değildir sanıyorum. O zaman ne bu kriter. Eğer o araştırma kuruluşu , ödülü mali kriterlere veriyor ise o ayrı... Mali dedim yanlış anlamayın , kendi bütçesine giren ekonomik değer bakımından . Ve dün Halk Gazetesinin manşetinde ye ralan CİHAN Haber Ajansı kaynaklı haber Büyükşehir Belediyesi'nin UKOME'de dolmuşlarla ilgili olarak aldığı kararın 2. kez yargıdan döndüğü yolunda idi.

Haber aynen şöyle: " UKOME'ye tarihi karar 'İdeal yürüme 300 metre'"

Samsun Kurupelit-Fakülte minibüslerine, Serbest Bölge önünde yolcuların indirilip bindirilmesi için durak yeri oluşturulması zorunluluğu getiren UKOME kararı, esnafın açtığı dava sonucu iptal edildi. Mahkeme Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 17 Ekim 2012 tarihinde verdiği gerekçeli kararında, Serbest Bölge önünde oluşturulan durak yerinin kent merkezine 2 kilometre uzak olduğu, Kurupelit-Fakülte hattı güzergahını 2 kilometre kısıtlandığını belirtti ve ideal yürüme mesafesinin 300 metre olduğuna dikkati çekti, kararı iptal etti. Yani yargı belediyeye bir anlamda "Vatandaşı yürütemezsin" dedi. Şimdi alınan kararlar vatandaşa ve şehrin dinamiklerine rağmen alınırsa ve huzursuzluk kaynağı olursa, uygulama yaparken başkalarının haklarına çoğunluğun hakkı adına ambargo koymaya kalkarsanız ki bu ambargo, vatandaşa yürüme işkencesi. Mahkeme de bu işkenceye Danıştay aşaması sonlanıncaya kadar dur! dedi. Ne zaman ki gerçekten vatandaşa çile çektirmeyecek bir uygulama yaşama geçirilir ve inat! uğruna bir şeyler yapılmaz, o zaman herkes yapılanı onaylar. Karara tekrar dikkat çekmek isterim. Minibüsçü mağduriyeti değil, vatandaşın ve yolcuların mağduriyeti mahkemede öne çıkmış. Mahkeme Büyükşehir'in vatandaşı mağdur ettiğini onaylamış. Büyükşehir'in sayın yetkililerine duyurulur. Vatandaşı mağdur etmeyin. Performansınız aksi yönde artar. Ve başarı ödülü de asıl vermesi gereken yerden, halktan gelir ki; en tartışmasız, en anlamlı ödüldür bana göre.