DAĞ BAŞINI DUMAN ALAMADI

Dağ başını duman almış Gümüş dere durmaz akar Güneş ufuktan şimdi doğar Yürüyelim arkadaşlar.
Evet…
Yıl 2002…
Dağ başını duman almıştı…
Her yan karla kaplıydı…
Her yer soğuktu…
Memurun maaşını ödeyecek para yoktu…
Dağ başını duman almıştı…
Güneydoğuda ormanlar yakılmıştı…
Mezralar boşaltılmıştı…
Kürt insanımız ağıllarından uzaklaştırılmıştı…
Şehirlerde göçebe edilmişti…
Dağ başını duman almıştı.
Şimdi de Allah'a şükür;
Türk'ün gururu…
Türk'ün heybeti…
Türk'ün vakarı …
bütün dünyada konuşulur oldu.
Zamlar çok fazla!
Ücretler çok düşük!
Evet…
Memur da… Emekli de…
Çiftçi de… Tüccar da…
Dertli!
Herkes dertli…
Yakacak derdi çok…
Benzin ateş pahası!
Akaryakıt almış başını gidiyor.
Bu kışı nasıl atlatacağız.
Herkes kar kara düşünüyor.
Ben de düşünüyorum…
Ama teselli buluyorum;
Ama benim tesellilerim var.
Bakarım da
Ben çok teselli buluyorum.
Ama hükümeti…
Tayyip ERDOĞAN'I…
Ve diğerlerini çook sevdiğimden değil…
Allah şahit!
Artık terörist PKK polisimize…
Jandarmamıza saldırmışsa…
Anında karşılık bulabiliyor.
Dün de sekiz kişi etkisiz kılındı.
Artık eşkıya dağda çok huzursuz.
İşte açlık grevine girmiş.
Silahla bir şey yapamayacak;
Belli oldu.
Şimdi açlıkla intihar peşinde!
Bence bu bir tükeniştir.
Bu tükenişte bir helikopterin…
Havalanması kaç liraya mal oluyor?
Attığı silahlar kaça mal oluyor.
Hareket halindeki askeri sevkiyatın;
İaşesi ve barınması kaça mal olur?
İşte bence bir teselli kaynağıdır.
Zam için yeterli nedendir, bence.
Şimdi Kılıçdaroğlu da;
hep tükenmişlik sinyalleri veriyor.
Bundan on sene önce benim kullandığım
Savunma yöntemlerini kullanıyor.
CHP;
“Cumhuriyet için Seferberlik” yürüyüşü düzenledi.
Cumhuriyet Halk Partisi… Demokratik Sol Parti…
İşçi Partisi'yle birlikte…
yaklaşık 40 demokratik kitle örgütü destekledi.
Ben şöyle anlıyorum;
89 yıl öncesinin mutluları;
Bugün huzursuz!
Ordumuzun tüfeği;
Polisimizin jopu ve tabancası;
O mutlu insanların elindeydi.
Sıkıştıkları an bir komut verirlerdi.
Boyalı basın dediğimiz medya da onlarındı.
Medya bir haber uçururdu;
Ordu anında süngüyü gösterirdi.
Batı Çalışma Grubu ayağa kalkardı.
Tutuklamalar… sindirmeler…
Aba altından sopa göstermeler.
Hep yılgındık.
En büyük sığınakları Türk Hava Kurumu idi.
Kızılay idi.
THK… Kızılay'ın içinde dönenleri gördük.
Beni en çok ilgilendiren haber;
Şu tutuklu muvazzaf Albayların…
Binbaşıların  hane halkı olmaktadır.
Ne idiler…
Ne oldular.
CHPli Süheyl Batum,
''Koca bir askeri yıktılar,
meğer kağıttan kaplanmış,
biz bunu asker zannedermişiz,
meğer ABD içini oymuş.
O koca ağacı hop diye yıktılar” demişti.
sanıkların eş ve yakınları tarafından
"Vardiya Bizde Platformu" oluşturuldu.
İşte bu hükümet çalıştı.
Yasalar düzenledi.
Sivil ordu… sivil Üniversite…
Sivil adliye… sivil yargı…
İşte dün Cumhuriyet bayramında.
Bu sivilleşmelere karşı tepki…
Gerilim yürüyüşü düzenlediler.
Dünkü intikam yürüyüşü;
Saymaya çalıştığımız;
Dünün… 89 yılın egemenlerinin…
28 Şubat öncesi bizim düştüğümüz;
Perişanlığa düşmelerinin feryadıdır.
İlk Balyoz tutuklamalarında;
CHP lideri Baykal;
“Ben onların avukatıyım” demişti.
İşte dağ başını duman almamış.
Dağbaşı bütün ihtişamıyla ayakta.
İnşallah dağbaşını duman alamayacak.
Kıyamet hazırlıkları Amerika'yı teslim aldı.
Bize de sirayet etmez inşallah.
Ey Müslümanlar;
Kıyamete hazır olalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR