Günlerdir onu konuşuyoruz;

Bir dağ dikildi gözümüzün önüne!

Hem de ne dağ!

Amerika desen yetmez;

Avrupa Birliği desen de yetmez;

Merkel desen kimyası bozulmuş!

Hepsi kalkmış ayağa!

Bir türlü doğuramıyorlar;

Türkiye'yi tam paylaşmışlardı ki;

Bu da nerden çıktı?

Yüce Rabbim herşeye kadirdir.

Türk'ü ağlattı… ağlattı!

Tam yüzyıl!

Beceriksiz adamların elinde;

Türkiye'yi kevgire çevirdiler.

PKK'yı ürettiler… beslediler;

Beslediler… beslediler!

Başına da Ermeni ASALA'sından kalma;

Öcalan'ı yetiştirdiler.

Türk hükümetleri olan parasını… silahını;

O kuru dağlara akıttı.

Kalkınma denen şey yok!

Sürekli zarar!

IMF aslan kesildi.

Türk hükümetleri habire borçlandı.

Askerin içinden bazı çürükler;

Öcalan'a silah bile sattı.

Gizli silah pazarlıkları için;

Albaylarımız bile Öcalan'a kulluk etti.

Bekaa Vadilerinde…

kamplarda; Öcalan'la poz verdiler;

Doğu Perinçek babaları yönetti;

Tam dağ;

Fareyi yutacağı sırada;

Olmadı;

Yutamadı.

Rabbim kursağında bıraktı.

İşler tersine döndü.

İsrail dağı da püf! etti.

“One Minute” Arap Baharını üretti.

Obama;

“Sen Ortadoğu'nun Mimarısın” dedi.

Ama Suriye…

Suriye'de iş kilitlendi.

Öyle anlaşılıyor ki;

Sona Amerika seyahati hiç iyi gitmedi.

Amerika restini çekti.

Suriye'de muhaliflere silah vermedi.

Suriyelileri yüzüstü bıraktı.

Şimdi Beşşar Esat Hizbullahları;

Bir bir geri almaya başladı.

Başkent Şam'da muhalifler geri itildi.

Halep de Esat'ın olmak üzere!

Muhalifler geri çekilmek zorunda!

Erdoğan kendi derdine düştü.

Suriyelileri, kaderleriyle başbaşa bıraktı.

Bırakmak zorunda bırakıldı.

Haçlı ordusu can havliyle;

İtibar kurtarma peşinde!

İrlanda'da G8 Zenginleri toplandı;

Tam bir Haçlı Ordusu…

ABD Başkanı Barack Obama…

ve AB liderleri

ortak basın toplantısıyla;

resmi olarak zirve görüşmelerini başlattı.

Barroso ve Herman Van Rompuy 

"tarihteki en büyük iki yönlü anlaşma"

müzakerelerini başlattılar

İngiltere Başbakanı David Cameron;

ihracatı arttırma ve büyüme konusunda;

“Bu, nesilde bir elde edilebilecek bir ödül!

bunu kaçırmamakta kararlıyız" şeklinde konuştu.

Avrupa ve ABD ekonomilerinin birlikte;

dünya ekonomisinin bel kemiğini oluşturduğunun;

bunun daha ileri taşınması halinde;

kendi ekonomilerinin yanı sıra;

ticaret ortaklarına da fayda sağlayacağının altı çizildi.

Erdoğan'a gözdağı verildi.

İstanbul Üçüncü Havaalanı korkusu;

İstanbul Kanal Projesi fobisi;

Açıkça dillendirildi.

Gezi Parkı eylemlerinin fitilini;

Onlar ateşlediler.

İşbirlikçi şirketleri kullandılar.

Gezi parkının sponsorları saptandı:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,

sosyal medyadan yemeğe;

ulaşımdan içeceğe kadar;

Gezi eylemlerinin organizasyonunda

reklam ajansları… yabancı vakıflar…

bir süpermarket zinciri… bira firması;

hepsi Haçlı Ordusu'nun askeridir dedi.

reklam ajansları olmak üzere birçok firma,

sosyal medyada sürekli bir bilinç oluşturmak için

harekete geçti.

yalan haberler… ölüm haberleri…

direniş çağrıları yayıldı.

Dolmabahçe Ofisi baskın girişimi için

toplu and içildi.

"Gerekirse birkaç kişi ölsün" talimatı verildi.

Meydana sürekli yemek servisi yapılırken,

"gönüllü" girişimler ile belediyenin desteği var.

yemekler daha önce terör örgütlerine yardım eden

yabancı vakıflar tarafından sağlandı.

 İçecekler… temizlik malzemeleri…

her türlü aydınlatma yardımı;

uluslararası bir sermayenin sahibi olduğu

Migros'un kamyonları tarafından temin edildi.

Gezi Parkı'nda kitleyi harekete geçirmek için

bazı yerlerden toplu halde Taksim'e taşıma oldu.

Cuma İmamları da İhsan Eliaçık olan Gençlerin;

istediklerinde en kolay şekilde ulaşabildikleri biraları da;

Anadolu Grubu bira firması üstlendi.

Durmadan fitillenen;

Yok çapulcu… yok iki ayyaş sözleri;

Polisin biber gazı Kılıçdaroğlu'nun dilinden düşmedi.

Sen yak… yık!

Borsayı alt üst eyle!

Doların yukarı fırlama kahramanı ol!

Camları aşağı indir;

Belediye otobüslerini yak!

Polis eli kolu bağlı beklesin! Öyle mi!

30 Haziran Plav Günü!

SAMİMDER'in gününe sevindim.

İnşallah katılacağım.

Çok sevdiğim;

Onun da beni sevdiğini bildiğim;

Abdulkadir Yeşil genç kardeşimle;

Kitaplarım…

fikirlerim konusunda anlaşamıyorum.

Ama inşallah kitaplarımızın standını açmayı

İhmal etmeyeceği ümidindeyim.

Elbette sevgiler de ticaretten geçer.