Daha genç! Daha güzel! Daha sağlıklı!

Sizce hangisi daha önemli? Ya da hepsi birlikte olsa daha iyi olur. Galiba hepsi birlikte daha iyi olur. Peki, ama nasıl? Gelin bu soruyu birlikte yanıtlayalım.

            Genç, güzel ve sağlıklı görünmenin en kolay algılanacak noktası cildinizdir. Cildinizin nasıl göründüğü önemlidir. Cildiniz canlı ve parlak mı? Yoksa cildiniz cansız ve soluk mu görünüyor? Bu soruların cevabı genel sağlığın en önemli göstergeleridir. Yüzümüz ve vücudumuz sağlığımızla ilgili her şeyi bize söyler. Sağlığımızdaki bozulmalar hastalıklar bizim görünümümüze yansır. Hastalandığınızda daha yorgun, daha düşkün ve keyifsiz bir yüz ifadesi takınırız. Tam tersine; bedenen zinde ve sağlıklı olduğunuzda ise dinamik, güçlü ve neşeli oluruz.

            Kendimizi değerlendirirken kendimize dürüst olalım. Güçlü gibi görünmek değil gerçekten güçlü olmak neşeli bir yüz ifadesi takınmak sahte gülücükler atmak değil gerçekte neşeli ve mutlu olmak.

            Hayatı kendimize en iyi şekilde yaşanabilir kılmak kendi elimizde. Elimizdeki en büyük değer sağlığımız! Sağlıklı iken her şeyi sorgularız, dert edinir, kendimizi üzeriz. Belki farkında olmadan kendimizi hasta ederiz. Bazen durup hayatımıza bir bakmak gerekir. Daha genç, daha güzel ve daha sağlıklı olabilmek için neler yapmak gerekir diye.

            Basamakları yavaş, yavaş çıkıp, konuyu anlaşılabilir bir şekilde özetlemek gerekir.

Doğada her canlının ve hatta her mekanik araçların basit kuralları vardır. Vücuda enerji girişini sağlarsınız. Yersiniz, sıvı alırsınız. Vücudunuza gerekli olanı alırsınız ve vücudunuzda oluşan atıkları dışarı atarsınız. Kısacası; ne yer ne içerseniz, vücudunuz yedikleriniz ile şekillenir. Bir binanın inşadında hangi malzemeyi kullanırsanız binanın sağlamlığı bu kullanılan malzemeyle orantılıdır. Sağlıklı bir vücuda sahip olmanın birinci kuralı beslenmemizin düzenlenmesidir. Doğru ve düzenli beslenmek sizin uzun, sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşamanızı sağlayacak olan ilk basamaktır.

            İkinci basamak ise stres faktörüdür. Stres faktörünüzü iki bölümde inceleyebiliriz. Bunlar fiziksel stres ve duygusal( ruhsal, zihinsel) strestir. Hem fiziksel hem de ruhsal stres vücudumuzda çeşitli hormonların salgılanmasını arttırır. Özellikle böbrek üstü bezinden salgılanan kortizol vücudumuzu tehlikeye karşı hazırlar. Dozunda bir stres kan dolaşımınızı hızlandırır, kaslarımızı güçlendirir, vücut direncimizi arttırır. Fakat uzun süre çok fazla miktarda strese maruz kalmak; organ sistemimiz için toksik etkiler yaratır. Bağışıklık sistemimize zarar verir, kan basıcımız yükselir, enfeksiyonlara karşı vücut direncimizi düşürür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR