Son yazım 'Keşke'li 23 Nisan'da bir dolu 'keşke' sıralamıştım. İnternet arama motoru 'google'yi örnek vermiş; "keşke google 23 Nisan'nın Çocuk Bayramı olarak kutlandığını bilse..." demiştim.
Aa!.. O da ne!..
23 Nisan sabahı 'google' zıplıyor!..
OO'lar balon olmuş, iplerinde çocuklar sallanıyor!..
Pek bir sevindim, hatta şımardım...
Ben nereden bileyim DENGE Gazetesi'nin  bu kadar etkili olduğunu!.. Bir köşe yazısı ile uluslararası arama motorunu bile etkileyebiliyormuşuz demek ki!..
Çok mutlu oldum...
Biraz sakinleştikten sonra aklım başıma geldi tabii... Hemen telefona sarıldım:
"Alooo, Alaman gurbetçisi dayı oğlu n'aber? Yaa baksana bilgisayarın başına geçsene, google'yi bi açsana... Sizde de zıplıyor mu? Hmmm, demek zıplamıyor... Demek ki Alamanlar bilmiyor 23 Nisan'ı... Ee, dayı oğlu kendinize kızın, ne diyim!"
"Helo Hollanda, ne var ne yok orada? Hmm demek 'oo'lar balon değil orada da..."
"Ee Fransa... Sende de mi normal normal google?.."

"Neyse canım" dedim kendi kendime, "Türkiye versiyonuna etki edebilmişiz ya, seneye bakarız bir çaresine..."
Hem o zamana kadar DENGE Gazetesi, siz değerli okuyucularının bu ilgisiyle yaygın basın bile olabilir, değil mi ama?..
Belki o zaman 'Keşke'li 23 Nisan' yazısındaki diğer 'keşke'lere gelir sıra...
Tüm Samsun halkının yoğun istek ve arzusu ile 23 Nisan ve 19 Mayıs tarihleri, Ana Britanicca gibi Ansiklopedilere özel başlıklar olarak dahil edilir:
"Dünyanın tek Çocuk ve Gençlik Bayramları" olarak...

Ben bu hayali uzattıkça uzatırım. Ne de olsa insanevladıyız... İsteklerimiz bitmez... Hele de gerçekleştiğini görünce... Ama mütevazi olmak gerekiyor... Fazla da abartmayalım... Etkinin de bir sınırı var...

Etki dedim de...
Geçen gün 'Gıcık olduğum spor'un bir gününü daha Samsun Atakum Sahilinde tamamlarken, bir teşekkür borçlandığımı farkettim...

Sayın Atakum Belediye Başkanı Adem Bektaş'a çok teşekkürler. 'Spora Gıcığım'  yazımı dikkate almış ve Atakum Deniz Kızı Parkı'ndaki ve İskele'nin yanındaki spor aletlerini tamir ettirip boyatmış. Kırılan dökülen kalmamış, dönmesi gerekenler artık dönüyor, tutanacak yerler artık ele pas bulaştırmıyor...

Gerçi, ellerinde sadece mavi ve kırmızı boya varmış herhalde, sarı ana boyaya rötuş yapamayıp üzerine kırmızı geçmişler, demirler haleli turuncu bir hal almış ama olsun... Artık ondan da şikayet edersek bizimkisi yüz bulup da astarını istemek olur...

Hoş, isteyenin bir yüzü kara diyerek de bağlayabiliriz bunu...
Kara yüzlü gazetecilerden hem googleye hem de başkana teşekkürler!..