DERSANELER BAHANE… KARALAMALAR ŞAHANE!

İftira… karalama!
Adamların ruhunda var!
Hiçbir Müslüman iktidara sahibiyle;
Dost olamazlar.
Hasta olurlar.
Şimdi ne olmuş'
Neden her bakanlığı;
Her kurumu;
Kendi adamlarıyla dolduramamış!
Bütün son iddialar bu!
Daha 2009 yılında;
altı iddiaya bakın;
Uzun zamandır,
cemaate yakınlığıyla bilinen
birtakım kişilerin ağızlarında
AK Parti'ye;
ve Başbakan R T Erdoğan'ın
şahsına yöneltilen birtakım kasıtlı
ve haddini aşan iddialar dolanmaktadır.
Bu söylemler son dönemde giderek artmış
ve bugüne kadar bu söylemleri
duymazdan/görmezden gelen
AK Parti tabanında
büyük tepkiler oluşturmaya başlamıştır.
Cemaatin bazı yanlış ve kasıtlı algıları;
karalama kampanyalarının
birer parçası olarak kullanılmaktadır.
Cemaatin maaşlı birtakım kişileri;
cemaatin kanaat önderi statüsündeki;
bazı kişilerinin;
birtakım hayali tezleri…
komik iddiaları var!
AK Parti'yi yıpratmaya çalışıyor;
bir algıyı zorla ve ısrarla
halkın gündemine sokuyorlar.
Hiçkimse durduk yere böyle bir zanna kapılmamış,
cemaat mensubu kişiler
dozu giderek artan haksız eleştirileri sonucunda
bu algıyı kendileri oluşturmuşlardır.
Her ne kadar bir iddiayı dile getiren,
onu ispatlamakla yükümlü olsa da
bu gerçek dışı iddiaları dile getirenler,
“böyle şeylerin ispatı olmaz” yaklaşımı ile
yanlış tavırlarına devam etmekte
ve edecek gözükmektedirler.
AK Parti hakkında kamuoyunu yanıltma ihtimali
bulunan bu tür karalamalara cevap vermeyi;
vatandaşlık görevi sayıyoruz.
”Başbakan yanlış bilgilendiriliyor,
Başbakan'ı dolduruşa getiriyorlar”mış iddiası!
Bu tarz ifadeleri kullanan kişilere göre;
bir gazete yazarını…
 ya da bir esnafı kandıramayan birtakım
kötü niyetli kişiler,
her türlü istihbarata sahip olan Sayın Başbakan'ı
kolaylıkla kandırabilmekteymiş…
istedikleri gibi yönlendirebilmektelermiş.
“Başbakan kimseyi dinlemiyor,
bildiğini okuyor”muş! İddiası!
Hem kimseyi dinlemeyen bir Başbakan,
hem de yanındaki birkaç kişinin söylemleriyle
hareket eden bir Başbakan iddiası;
komik bir manzara değil mi!?
“Başbakan eleştiriye kapalı” iddiası!
Başbakan eleştiriye değil
dayatmaya kapalıdır.
Fethullah Hoca dayatmasına…
Zaman Gazetesi… Mehtap TV hezeyanlarına…
 Bugüne kadar Başbakanın ailesine…
Çocuklarına… eşine… evine… arabasına…
tatiline kadar her noktadan
bel altı da dahil olmak üzere
hakarete varan söylemlerde bulunulmuyor mu?
“Cemaat haksız yere eleştiriliyor,muş
haksız ithamlara maruz kalıyor”muş” iddiası!
Başbakan'ı kendilerince “düzeltmeye”…
“hizaya getirmeye” çalışmaları…
ellerindeki güçlü medya organları…
ve çeşitli sivil toplum kuruluşları,
kamuoyunu etkileyebilecek kişiler vs. üzerinden
sürekli söylemleri… yaymaları;
gayet normal görülüyor da,
bunların eleştirilmesi neden
“haksız itham” vs. oluyor,
burası da merak konusu doğrusu!
“AK Parti cemaate karşı;
28 Şubat benzeri bir operasyon yürütüyor”muş!
İşte Taraf Gazetesinin sürmanşeti!
Askeri vesayet rejimini…
siyasi alanı şekillendirmeye çalışan kirli elleri…
siyasetin üzerine kara bulut gibi çökmüş;
birtakım sermaye gruplarını vs.
daha yeni yeni iktidar alanının dışına çıkarmışken,
başka bir grubun… Fethullah Cemaatinin kalkıp;
başka bir vesayet rejimi oluşturmak istemesi ;
bu ülkenin geleceğini tehdit eder,
bu milletin emeklerini ziyan eder.
Eski düzende olduğu gibi,
medya ve sermaye gücüyle,
polis ve asker içindeki bağlantılarıyla,
siyasi iktidar içinden bazılarını sıkıştırmaya çalışarak
siyaseti şekillendirmek isteyenler;
hangi yüzle milletin hayrına çalıştıklarını;
s ö y l e y e c e k l e r?
“AK Parti gider, cemaat kalır” iddiası!
Eğer bu siyasi hareket duraklarsa,
bu ülke bütün olarak kaybeder.
“Onlar zaten gidecekler,
biz sonrası için plan yapalım”
Ahirette şefaat edeceğimiz Ecevitler yetiştirelim;
Ruhlarına bu kundakçılık yer etmiştir.
Asla sökülemez… atılamaz.
Fethullahçılar,
Emniyet Teşkilatı bünyesindeki örgütlenmelerine
1970lerde başlamışlardır.
Şefaatçılıkları o yüzdendir.
dam üstünde saksağan;
 vur beline kazmayı…