27 Mayıs -10 Haziran 2009 tarihleri arasında yapılmakta olan güzel bir etkinlik var. Bu etkinliğin adı: 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları (Etkinlikleri). 2003"ten bu yana katlanarak gelişen bir büyük çalışmadır bu çalışma. Her yıl üstüne bir şeyler eklenerek, geliştirilerek yapılan bu etkinliğe dünya şapka çıkartmış durumdadır. Bu çalışmayı kıskananlar bile vardır. Sadece bu etkinliğe katılan 115 ülkenin 700 kültür elçisi değildir söz konusu olan. Dünya, tüm dikkatini bu etkinliğe vermiştir.

   Ülkemize gelerek Türkçemiz sayesinde kendi kültürünü, varlığını ve güzelliğini anlatma ve gösterme imkânı bulanların Türkler ve Türkiye hakkındaki düşüncelerinin güzelliğini düşünebiliyor musunuz?

   Dünya dili olma yolunda hızla ve emin adımlarla ilerleyen Türkçemiz, sevgi, hoşgörü ve kaynaşma kelimeleriyle ifade edilir olmuştur. Kurduğu sağlam köprüyle güzel kavramları yayabildiği kadar yaymayı başarmıştır. Türkçe penceresinden dünyaya bakanlar, bizim misafirperverliğimizi, paylaşmayı, dayanışmayı ve insanlığı görmüştür. İnsana yaratandan ötürü değer verildiğini göstermiştir bu etkinlik.

   Birbirinden çok farklı renk ve iklimleri Türkçe bir araya getirmiştir. Güzellikler ve büyük kaynaşma dünyaya güzel Türkçemizle yansımıştır.

   Bizim dışımızdakiler güzel ve köklü dilimizi konuşarak kendi aralarında tatlı bir rekabet içerisine girmişlerdir. Türkçe, konuşulmak için yarışılan bir dil durumundadır bugün. Bu etkinlik öyle bir etkinlik ki kaybedeni, üzüleni yok. Her katılan kazanıyor. Eğleniyor. Öğreniyor. Öğretiyor. Güldürüyor. Ağlatıyor. Düşündürüyor. Bilgilendiriyor. Ülkesine mutlu dönüyor. Bir sürü güzel anıyla dönüyor. Anlattığı anılarla başkalarının iştahını kabartıyor. Ülkemizden ayrılanlar bizim için birer kültür elçisi olacaklardır. Türkiye, Türk dünyası ve Türkçe onların öncelikleri arasında yer alacaktır. Bu kavramlar onların yürek tellerini etkileyecektir. Büyüdüklerinde de Türkiye"ye minnet duyacaklardır. Yardım ve hizmet edeceklerdir. Buradan da anlaşılıyor ki burada en çok kazanan bizleriz. Bu yatırımlar sadece bugüne değil geleceğe yapılan yatırımlardır. Kısa süre içerisinde meyvelerini gördüğümüz, tattığımız bir büyük çalışmadan bahsediyoruz. Dünya çocuklarını Türkiye"de buluşturan ve yarıştıran etkinliğin düzenleyicilerini, gönüllü kuruluşları ayakta alkışlıyoruz. Türkçeyi yabancılara öğretirken Türk kültürünü de dünyaya yaymaktadırlar.

   Millî kıyafetleriyle ve kültürleriyle etkinliğe katılan Türkçe sevdalıları, Türkçeye karşı heyecan ve ilgi uyandırmışlardır. Değişik ağızlarda ve hançerelerde başka bir anlam bulmuştur Türkçemiz. Yabancı çocuklarla Türkçe konuşup anlaşabilmek büyük bir mutluluk olsa gerektir.

   ABD, Almanya, Arjantin, Belçika, İngiltere, İtalya, İsveç ve Fransa gibi pek çok tanınmış büyük ülkenin yanında adı sanı bilinmeyen küçük ülkeleri de burada görmekteyiz. Bunlardan bazılarını sayayım: Angola, Benin, Burkina Faso, Kamboçya, Laos, Liberya, Malavi, Myanmar, Papua Yeni Gine, Toga, Zambiya…

   Kıtalar ötesinde tanımadığımız yerlerde, tanımadığımız çocuklara Türkçemizi öğretenleri anmadan geçmek büyük haksızlık olur. Onlar vatanlarından çok uzaklarda gurbet yaşayarak dilimizi bin bir güçlüğe göğüs gererek başkalarına öğretmişlerdir. Başkalarını bizleştirmişlerdir. Onlarınkine sadece öğretmenlik diyemeyiz. Onlarınki bir sevdadır. Bir hizmettir. Bir destandır. Onlar sadece öğretmekle kalmadılar. Yaşattılar.

   Onlar, öğretmekten öte bir şeyler yapmamış olsalardı Yunus"un şiirleri bu kadar güzel okunabilir miydi? Yöresel oyunlarımız bu denli ahenkli bir şekilde sergilenebilir miydi? Kolbastı oynayanların başarılı figürleri izleyenleri büyüler miydi? Duygu yüklü dizeler seslendirilirken gözlerden yaşlar damlar mıydı? Şarkılarımız bu kadar coşkuyla söylenebilir miydi? Makalelerdeki fikirsel düzenek bu kadar sağlam olabilir miydi? Herkesi buraya çeken bir şeyler var. Büyük bir heyecan var. Coşku var. Üretim var. Sevgi diliyle yeni bir dünya oluşturulmuştur. Bu güzelliklerin arkasında tabii ki öğretmenlerimiz var. Varın bu değerli insanların değerini siz biçin. Onların ödüllerini siz verin. Onları kutlamak için kelimeler hakikaten yetersiz kalıyor.

   NOT: Devamı pazartesi günü.