PTT 1.Lig'in 15'nci haftasından Samsunspor kendi evinde konuk edeceği Balıkesirspor hazırlıklarını hız kesmeden sürdürüyor. Samsunspor'un kapılarını Samsun'a açan ve Dünya'ya gerek Kırmızı Beyazlı Camia'yı,  

gerekse birşey yolunda gitmediği herşeyi halka veya taraftara sunan basın mensuplarına yasak geldi. Gerçekleşen antrenmanlar 3 gündür basın mensuplarına kapalı olarak devam ediyor ve tekrar açıldığında ise bilgi verileceği ifade edildi. Şimdi düşünecek olursak,  kulübün menfaatleri açısından bu yapılıyor ise ben ve diğer basın mensuplarının sesini kesinlik çıkarmayacağı geçen sene 2'yarıda gösterilen hassasiyet görebiliriz. Fakat aşikar ki alınan 3 mağlubiyetin ardından ve en son Denizlispor müsabakasının ardından istifa sinyali veren Özat, konuşmasının altında ezildi. Burası büyük bir Camia, maç kritiği değerlendireceğin noktada bazı şeyleri dile getirememelisin. Biz basın olarak Teknik Direktör Ümit Özat gereken saygıyı ve hürmeti ev sahibi olarak kuşkusuz gösterdik. Takım iyi gittiğinde iyi yazdık. Fakat kötü iyi yazmak bağnazlık değil midir? Bazı şeyleri görmemek atlamak bizim görevimiz değil. Biz sadece olanı yazarız ve kamuoyu bunu değerlendirir. Yani şöyle diyebilir elçiye zeval olmaz. 

Şunu vurgulamak istiyorum. Samsun'da taraftarı tribüne çekmek adına ve şehirde birliktelik ruhu oluşturmak hepimiz ortak noktasıdır. Biz bunu yapabilmek adına gerek yöneticiler ile gerekse şehrin ileri  
gelenlerini göreve davet ettik. Bunu açıkça görebilmek için geçen senenin 2'nci yarısına bakmak yeterlidir. Şimdi gel gelelim şehrin üstündeki karabulutlara. Kendi şahsım adına bir gazeteci olarak Teknik  
Direktörü eleştirebilirim, fakat Ümit Özat'ın şahsına bir şey söylemek bize düşmez ve yakışmaz. Bunun sebepten dolayı bir Teknik Direktör'de sadece gazeteyi eleştirebilir. Yani kurumu eleştirirken, kişi hedef  alınmamalıdır. Samsunspor'da son 3 haftada kaybedilen puanlara elbette hepimiz üzüldük. 3 hafta bir takım üst üste puan kaybediyorsa. Burada bir sorun vardır. Bu sorunları bizler, sizlerin takdirine sunarız.  Fakat Teknik Direktör Ümit Özat'ın yapmış olduğu hataları gösterince, faturalar basına kesildi. Sessiz mi kalalım? , hataları mı söylemeylim?, yani bir şeyler yolunda gitmiyorsa bunları duymamazlıktan mı  gelelim. Bundan yanlış bir anlam çıkarılmasın. Burada yönetimimize söylediğimiz yanlış bir şey yok. Onlar Samsunspor'u dipten alıp, göğe çıkardı. Biz yönetimimizin arkasındayız. Fakat Ümit Hoca gider biz  kalırız. 50 senelik gazeteci hayatımda her şey  hep oldu. Teknik Direktörler gitti ve ben hala buradayım. 50 senede menfaatleri için dişimi tırnağıma taktım. Yaşatılarım, emekli parası yiyip  
otururken ben hala görev başında ve Samsunspor yanındayım. Stadyum'da sahada, antrenmana tesisteyim. Elimden geldiğince ve gücüm yettiğince neler doğruysa onları yazamaya devam edeceğim. Teknik Direktör Ümit hocanın da dediği gibi, " Kulüp Menfaatleri, kişilerin ve şahsı çatışmaların üzerindedir."

HERŞEY BÜYÜK SAMSUNSPOR İÇİN!