2014 yılı bütçe kanun tasarısı TBMM'de görüşülmektedir. Emeklilerin yapılan bütçeden beklentileri vardır. On Milyon'un üzerinde emekliler, her geçen gün zamların yapılmasıyla geçim zorlukları daha da artmaktadır. Emeklilere verilen yıllık artış oranının yüzde olarak, çalışan memurlardan on yıldan bu zamana kadar daha az maaş aldıklarını yetkililer ifade etmişlerdir.

Emekliler fazla ücret istememekte, normal yaşamlarını sürdürecek seviye olsun, bununla mutlu olmayı bilen, Ülkenin ekonomik değerlerini ve işsizliğin olduğunu gören insanlardır.

Milli gelir dağılımının sosyal adaletli olmasını istemek, yalnız kendilerini düşünüyor anlamı taşımaz. Emekliye ayrılan sınıf öğretmeni, çalışan sınıf öğretmeninin aldığı maaşın yarısını alabilmektedir. Çalışan fazla alıyor anlamı çıkarılmasın. Çalışan memurlarla emekliye ayrılan memurlar arasındaki fark her geçen yıl arayı açmaktadır.

Otuz yıl çalışan devlet memurlarından emekli sandığına on bin iş gününden fazla maaşından kesinti yapılmıştır. Ülkemizde 25 yıldan bu yana yüz binlerce insana çeşitli nedenlerle hak edilmeyen ve erken emeklilik hakkı verilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu yıllarca açık vermekten kurtulamamıştır. Herkesin zorunlu harcamaları olan; tüp, elektrik, doğal gaz, su, telefon, gıdalar, giyim, kira, sağlık giderleri, ulaşım, eğitim giderleri, sosyal giderler bunların dışındaki birçok harcamalara emeklinin maaşı yetmemekte her geçen gün borcu artmaktadır. Aldığımız her ürüne yapılan zamları hep beraber yaşıyoruz. Çalışanlara yedi yıldan beri promosyon verilmekte ama emeklilere neden verilmediğini açıklayan olmadı.

Bankalar emekliye bir yılda 120 Milyarlık maaş ödemesi yapıyor. Maaştan kalan 10 TL altındaki para ertesi ay'a kalıyor. Hatta milyonlarca emeklinin küsuratı aylarca bankada bekliyor. Bankalar emekliye promosyon vermekte nazlanıyor. Hükümet bir genelge ile bunu verdirebilir. Bankalar emekliler çok fazla olduğu için vermek istemeyebilir. Taraflar arasında yapılan görüşmelerde orta yol bulunabilir.

Günlük yaptığımız alış verişlerde verilen fişlere bakıldığında vergi ödediğimizi görürüz. Ayrıca her ödenen fatura da elektrik, doğal gaz gibi tüketiciler devlete vergi vermekte, alınan vergilerin çarçur edilmeden yararlı ve faydalı yerlere harcanması önem taşır.

Dolaylı vergilerin ağırlığı nedeniyle Türkiye'de ki vergi sistemi adaletsiz yapıya sahip, çünkü dolaylı vergiler kişisel geliri dikkate almadan daha başlangıçta gayri adil özellikler taşıyor. Toplanan vergi gelirleri içinde yüzde yetmişe ulaşan dolaylı vergiler, emeklileri çok etkiliyor.