ENTELEKTÜEL MÜSLÜMÂN...

Zihinleri aydınlatan, kalpleri besleyen, insanı hem dünyada hem ahirette onurlu kılan bir kimliktir entelektüel Müslüman olmak. Bu tanım, sadece okuyan, yazan, düşünen değil; aynı zamanda ilimle irfanı birleştiren, bilgiyle ahlâkı buluşturan bir hayat tarzını ifade eder.

Entelektüel Müslüman'ın temel kaynağı; Kur'an ve Sünnettir. Kur’an, Müslüman bireye sürekli düşünmeyi, akletmeyi ve araştırmayı emreder. Yüce Allah Âli İmrân Suresi 191.ayette;
“Onlar, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler...” buyurmaktadır.

Entelektüellik, bilgi yığmak değil; bilgiyi hakikate ve hikmete dönüştürmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), "okuyan bir toplum" inşa etmiş, ashabını hem ilim ehli hem de ahlâk rehberi kılmıştır.

Entelektüel Müslüman; söz ve davranışlarında ölçülü, merhametli, adaletli ve ilkeli olandır. Kur’an'ın ve sünnetin çizdiği "fütüvvet" ahlâkına sahiptir. Yaşam tarzı ve ahlâkı böyledir. O; hakkı üstün tutar, zulme karşı çıkar, israfa ve gösterişe yer vermez, başkalarını hor görmez, tevazu sahibidir. Resûlullah (s.a.v) buyurur ki ; “İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydası dokunandır.”

Entelektüel bir Müslüman; toplum içinde aktif, yapıcı ve sorumluluk taşıyan bireydir. Komşuluk ilişkilerinden, toplumsal dayanışmaya kadar her meselede bilinçlidir. Eleştirirken yıkmaz, uyarırken incitmez. Fikriyle, edebiyle toplumu onarır. Sosyal ilişkilerinde bir seviye, duruşunda da bir kültür vardır. Kültürü, sadece geleneksel bir miras değil; İslami bilinçle yoğrulmuş bir irfan zeminidir. Her hâliyle hakkı ve hakikatı anlatır ve hatırlatır.

Kur’an’ın ve sünnetin önemle vurguladığı bir başka boyut ise temizlik ve zarafettir “Şüphesiz Allah, çokça tevbe edenleri ve çokça temizlenenleri sever.” (Bakara, 222) Entelektüel Müslüman; yaşam alanını düzenli tutar, beden temizliğine riayet eder, kıyafetinde sadelik ve temizlik gözetir, çevreye duyarlıdır. Bu yönüyle; hem fiziki hem ruhsal olarak çevresine huzur verir. Müslüman; temizlik, düzen ve estetik gibi konularda örnektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v), “İlim talebi her Müslümana farzdır” buyurarak eğitimin her Müslüman’ın sorumluluğu olduğunu belirtmiştir. Entelektüel Müslüman; sürekli öğrenen, bildiğiyle amel eden, bildiğini öğretmeye çalışan kişidir. Bu kimlik sadece dini bilgiyle sınırlı kalmaz; tarih, felsefe, edebiyat, sosyoloji, psikoloji gibi alanlarda da düşünür ve üretken olur. Ancak bu bilgileri vahyin süzgecinden geçirerek değerlendirir. Bilgilidir ve eğitimle barışıktır.

Entelektüel Müslüman her söze inanmaz, her fikri kabul etmez; doğruluk ölçüsü Kur’an ve sünnettir.
“Eğer bilmiyorsanız, ilim ehline sorun.” (Nahl, 43) Batılı entelektüalizmde olduğu gibi şüphecilik değil; hikmet arayışı içindedir. Doğrunun peşinde, hakkın tarafında, adaletin savunucusudur. Fikirlerini zenginleştirir, eleştireye açıktır, tefekkürü esas alır.

İslâm toplumlarının entelektüel eksikliği, dinlerinin değerlerini bil(e)mediklerindendir. Bilgi donanımına sahip olanların da, İslâmın adab ve görgü kurallarından habersiz oldukları görülmektedir. Entelektüel olmak; nezâkettir, edeptir, adaptır, görgü kurallarıdır. Diğer insanla olan ilişkinin ve diyaloğun kıvamı kişinin entelektüel birikimini yansıtır.

Kur'an ve sünnete uygun şekillenmiş bir Müslüman, diğer kültürlere sahip insanlara göre çok daha entelektüeldir. Bugün Müslümanların hayatında eksik olan entelektüel birikimdir. Müslümanlar entelektüel olmalı, bunu becerip, başarmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR