ERİŞKİN VE OLGUN ERKEK BEYNİ
Erkekler ve kadınlar arasındaki anlaşmazlıkların çoğu doğuştan gelen farklılıkları kavrayamadığımız için gerçekçi olmayan beklentilerin karşılanamamasından kaynaklanır.
Erişkin erkek beyninin üç hedefi vardır. Cinsellik, statü ve güç. Sadece bazı erkeklerde sıralama farklı olabilir.
Erkeklerin lipidoları tarafından yönetildiği ile ilgili çok fazla espri, karikatür, film ya da fıkra vardır. Erkekler için cinsellik elbette çok önemlidir ancak cinsel dürtüler erkeklerde de tıpkı kadınlarda olduğu gibi güçlü bir aşk ve bağlılık hissine dönüşebilir.
Yapılan çalışmalar erkeklerin baba olacakları haberini aldıkları zamandan yaklaşık 4-6 hafta sonra (eşlerine belli etmemeye çalışsalar da) konuyla ilgili endişelerinin tavan yaptığını göstermiş. Hamilelik süreci boyunca baba beyni değişmeye başlar, doğumdan sonra testesteron seviyesi düşüp prolaktin seviyesi yükselmeye başlar. Hamile kadından salgılanan feromenlerin bu değişimi başlattığı düşünülüyor. (Hamile eşlerini aldatan erkekler belki bu değişime direnip testesteron seviyelerini yükseltmek isteyen erkeklerdir. Ama bu farkında olmadıkları biliç altı amaç bile onları haklı çıkarmaz o ayrı!)
Yine yapılan çalışmalara göre; babayla itişe kakışa oynayan çocuklar ergenlik dönemine geldiklerinde diğer çocuklara göre daha özgüvenli oluyor. Babanın anneye oranla daha düz, emir verir gibi daha sert konuşmaları aslında çocuğu dış dünyaya daha iyi hazırlıyor. Herkes anne gibi yumuşak ve anlayışlı değil mesajını çocuklar gayet iyi alıyor. Ayrıca babaları tarafından ciddi bir şekilde disiplinize edilen (çok sert, çocuklarına dayak atan babalar değil!) çocukların hayatta daha başarılı oldukları, daha az problem yaşadıkları gözlenmiş.
Yaş ilerliyor, erkek beyni yaşlanıyor; testesteron ve vazopressin seviyelerinin düşmeye başlaması östrojen seviyesinin artması ile erkek beyni kadın beynine benzemeye başlar. İşte bu dönemden önce genellikle ilk eşle konuşmama, yakınlaşamama, anlaşılamama gibi nedenlerle ayrılmış olan olgun erkek beyni daha genç kadınlarla gayet iyi anlaştığını farkeder. Daha nazik, daha toleranslı, daha anlayışlıdır. Hislerini belli etmek için pek çok risk alabilir. Genç kadınların istediği, ön sevişme, dokunma, konuşma, anlaşılma gibi eylemleri çok rahat yapabilen ve bundan keyif de alan bir beyin yapısına dönüşmüştür. (Bundan böyle yaşlı erkek genç kadın birlikteliklerine farklı bir gözle bakacağımızı tahmin ediyorum!)
Genç erkek beyni yakın akrabalık ilişkilerine, sorumluluklarına çok sıcak bakmazken yaşla beraber bu tür ilişkilerden hoşlanmaya başlar.
Sevgili erkekler, uzun yaşamanın sırrını duymak ister misiniz? 1. Derin ve kaliteli uyku 2. Güçlü kalmak (spor) 3. Sigaradan uzak durmak 4. Evli olmak. Yapılan bir çalışmaya göre evli erkekler bekar olanlara göre 1.7 yıl daha fazla yaşıyor. (Bence kantite değil kalite önemli ama fazladan yaşanacak 621,5 gün de hiç fena değil aslında!)
Peki erkekler biz kadınların sandığı kadar duygusuz mu? Bir çalışmada erkek ve kadın deneklerin yüz kaslarına elektrotlar bağlanmış. Duygusal etkisi yüksek resimler gösterilmiş. Erkeklerin saniyenin beşte biri kadar olan zamanda (yani henüz bilince ulaşmadan)bu duygulara yüksek tepki gösterdikleri 2.5 saniye sonra (bilince ulaşınca) tepkinin iyice azaldığı gözlenmiş. Oysa kadınlarda 2.5 saniye sonra tepkiler daha yüksekmiş. Yani duygularını saklamayı öğrenen erkek bunu bir prestij meselesi ve güç gösterisi olarak algılıyor. Yoksa aslında duygusallar.
Harward Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre yaşlı erkekler yıllar geçtikçe odaklarını kendilerine fayda getirecek etkinliklerden topluma ve sonraki nesillere fayda sağlayacak etkinliklere kaydırıyorlar. Dede torun ilişkisinin büyülü etkisinin altındaki asıl neden ve bilgeliğin yaşla geldiği öğretisinin realitesi de sanıyorum bu çalışmada özetlenmiş.
Not: Kadın ve erkek beyni kısaca, özetle böyle, daha anlatacağım bazı mekanizmalar var, aşkın biyokimyası, erkek eşcinsellik nedenleri vs. gibi. Yine de bu notlar benim süzgecimden geçirdiğim, ilgi çekeceğini düşündüğüm, merak edildiğini umduğum hani şu meşhur algıda seçiciliğimle seçtiğim özelliklerdi. Daha ayrıntı isteyenlere tavsiyem kitapları okumalarıdır.
Not:Bu yazıdaki bilgiler Erkek Beyni (Prof. Dr. Louann Brizendine Say Yayınları)kitabından alınmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.