ESKİYOR NE VARSA
ESKİYOR NE VARSA
Bozulmasın diye fiyakası saçlarımızın
Yağmurluk başlığını boşlayan çocuklardık
Hava ayaza keserdi de
Ve elbet bir düğme daha açık
Tiril tiril bembeyaz bir gömlek
Montun fermuarı ille de çekilmez boyna dek
Çıkılan yokuş düz gibiydi
Yurdun duvarından tırmanır
Sızardık yataklarımıza,kolayca
Uyumazdık,üç gün iki gece
Kitaplarla boğuşurduk
Cips falan yoktu,biraz öte beri
Acıkmazdık
Çekmezdik uykusuzluk
Bezden mendille silerdik
Okumuş da yorulmuş gözümüzü
İşlemezdi yağmur bu kadar iliklerimize
Rüzgâr çarpmazdı
Atkımı çekmezdim ta boynuma dek
Uzun paltomu, sırf hava olsun için
Giyerdim yani korunak değil
Şimdi sığınak gibi
Sloganlı günlerdi
Duvar yazıları,lastik yakmalar falan
Ne güzel kaçardık
Bizi kim kovalıyorsa artık,yorulmadan
Eski aşkların eski oluyor
Eski yollar eski oluyor
Eski ne varsa eski oluyor
Kayıplar,yanı başında ölenler
Hani korkmazdın,eski oluyor
Korkuyorsun ,mütereddit
Bu yüzden özlüyor insan
Eski demeden bir geçmişi
Ceylan sekişi yürüdüğü yollar
Düz gibi gelen yokuş,yokuşlar
Uykusuzluklar ki uykusuzluk gibi değil
Küpüne düşse sızmadan,şimdi koklasa
Düşer eskimiş bir baş
Babanın kokusu korurdu seni
Aldırmazdın,gökten ne inmiş,ne gelmiş
Sırtın,bir baba kabadayılığıydı
Bırakmaz,aç komaz
Nerde olsan bulur,gelir
Müteferrikada da bulur
Nezarette de
Sonra işte eskidi eskiyen ne varsa
Yokuşlar yokuş oldu
Duvarlar duvar,yani o denli dik
Ki çıkılmaz
Şimdi yağmurluğun olsa,aldıracak saçın yok
Varsa da aldırmazsın,aman da ıslanma yeter
Dizlerin titrer
O eskimiş yokuşları yürüsen
Artık tırmanmak yani,yani tırmanmak artık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.