FAZLA MI DİJİTALLEŞTİK?

Gün geçtikçe dijital dünyanın bizi daha da içerisine çektiği bir zamanda yaşıyoruz, Tv, bilgisayar, cep telefonu.. Bunlardan belki de en masumu TV oldu artık. Neden mi? Bir denetimden geçip önümüze seriliyor da ondan. Zınk diye alakasız reklamlar önümüze gelmiyor da ondan ama internette mi öylemi reklamları sürekli engellemeniz gerekiyor! TV derken de, dijital medya aboneliğinden bahsetmediğim kesin. Bildiğimiz klasik TV kanallarından söz ediyorum. İçerikleri seçmek size kalmış elbet. Bomboş dizilerle de meşgul olabilirsiniz, faydalı yarışmalar ya da belgesellerle de. Dijital medya öyle mi? Dipsiz bir kuyu. Onu da izle bunu da izle. Bak alternatifte bu da var hissi ile bize sürekli bir şey kaçırıyoruz duygusu vererek tüm vaktimizi alıyor!Dikkatli bir izleyici iseniz,bir film seçebilmek için neredeyse o film süresi kadar zaman ayırmanız gerekiyor.Zira LGBT türü içeriği olmayan yapımlar bu platformalrda pek yer bulamıyor.Ve kaliteli seçenekler oldukça azalıyor.Çokça vaktiniz gidiyor. Hele telefonda geçirdiğimiz boş zamana o kadar üzülüyorum ki.. O kadar da değil dediğinizi duyar gibiyim. O halde çok basit bir önerim olacak. Artık her telefonda olan bir özellikle bunu kontrol edebilirsiniz.  Ayarlara girin ve günlük ekran sürenize bir bakın. Evet lütfen hemen bir bakın bakalım. Azami 4-5 saat çıkacak süreniz. Nereden mi biliyorum? Dijital Minimalimiz, Kusursuz Dikkat, Pürdikkat, Dijital Ebeveyn kitaplarını okumuş biri olarak, kendimde dahil çoğumuzun dijital dünyaya gereğinden fazla kapıldığımızın farkındayım. Evladı olanlar beni iyi anlayacaktır. Hiçbir ebeveyn çocuğunun tabletle, telefonla oynamasını istemiyor. Çocuğunu sürekli uyarıyor. Sürekli ne yapması gerektiğini söylüyor. Fakat ebeveyn ne yapıyor? Kitap oku evladım diyor ama kendisi ne kadar okuyor?Telefonla uğraşma bağımlı oldun diyor, ama kendisinin bağımlılığı belki de çocuğundan fazla ama bunun farkında bile değil!
O halde bize öncelikle lazım olan şey nedir? ‘’Farkındalık’’. Önce kendi bağımlılığımızın farkında olacağız. Sonrası çorap söküğü gibi gelecektir. <Social Dilemma> adlı belgeseli izlemenizi öneririm. Bu belgeselde facebook bünyesinde çalışan birçok insanın itiraflarını göreceksiniz. Çalışanlardan bir tanesi şöyle diyor ‘’Biz bu uygulamayı tasarlarken, bu kadar kontrolden çıkabileceğini düşünmemiştik!’’ .Başka bir görevli ise kızının telefon kullanmasını yasaklıyor? Kızı 15 yaşında! Düşünün annesi facebookta çalışıyor! Ama kızına sosyal medya kullanmayı yasaklıyor!?Ne de yaman çelişki değil mi? Daha sonra baskılara dayanamıyor telefon alıyor ama sürekli evladının ekran süresini kontrol ediyor. Ve takibi sonucu günlük sürenin 3.5 saat olduğunu görünce aşırı sinirleniyor?! Yeniden telefonunu elinden alıyor. Tehlikenin farkına varıp bir an önce harekete geçmemiz gerekiyor. Öncelikle yapmamız gereken şey kendi ekran sürelerimizi kontrol altına alıp, dijital medya kullanımımızı düzenlemek diye düşünüyorum. Zira çocuklar sözlerimizi değil, ayak izlerimiz takip ederler. Bıraktığımız izlere dikkat etmek dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayşe Özdemir Arşivi

HAVF

26 Şubat 2024 Pazartesi 09:00
SON YAZILAR