GAYRİMENKULLER MENKUL OLMUŞ!
Size, dünya komedi tarihine taş çıkartacak, Türkiye usulü garipliklerden birinden daha bahsetmek istiyorum. 3194 sayılı imar yasasının 18. maddesi, belediyelere arazi ve arsa düzenlemesi adı altında, imarsız yerlerde kamu yararı gözetilerek yapılacak imar düzenlemeleri neticesinde, hisse tapulu arsalar resmi parselasyona tabi tutulurken şüyulandırma (birleştirme, dağıtma) yapmak, kamu hizmeti veren kurumlar (okul, cami, sağlık ocağı, karakol, meydan vb.) için yer tahsis etmek amacıyla istimlak yapmak yetkisi vermektedir. Bazen de bazı belediyeler, özel mülkiyetli arazileri imara, iskana (kooperatif, site, organize sanayi v.b yapmak isteyenlere) açarken bu kişilere şöyle şartlar da koşabiliyorlar: işte şu kadarını yeşil alan bırakırsanız size inşaat ruhsatı veririz gibi. Ya da yasa gereği bu tür yerlerin belirli bir oranda bırakılmaları gerekmektedir. Vatandaşlar da, olsun, kamu yararıdır, insani amaçlıdır, sevaptır, hayrımız olsun diye bu teklifleri kabul ediyor ve bağışta bulunuyorlar. Birkaç sene sonra belediyeler, bu, merkezde kalan ve değerlenen yeşil alanları kendi arsası haline getirerek imara açıyor. Ya zimmetine geçiriyor, kendi kullanıyor, (Kılıçdede pazarı gibi; önceden çocuk parkı olarak bırakılmıştı, sonra yerine çok katlı otopark yapıldı, şimdi de pazar yeri ile karışık kullanılan bir ucube) veya arsa haline getirip imtiyazlı, şanslı bir ahbabına satıyor. Bu işi, öğrendiğime göre şöyle yapıyorlar: Belediyenin veya has bir vatandaşın kenarda köşede bulunan dandirik bir arsası ile bu merkezdeki yeşil (kamu) alanı takas ediyorlar. Kilometrelerce uzaktaki (mücavir alan) arazi merkeze indiriliyor, merkezdeki paha biçilmez arsalar şehir kenarına veya dağ başına çıkarılıyor. Bu yer vatandaşın ise, ona kıyak rantlar sağlanıyor. Bu yerler belediyelerin ise, kamu alanından çıkarılmış ve arsalaştırılmış oluyor. Yeşil alan da dağa kayıyor. Ahmet'in adı Mehmet,Mehmet'in adı da Ahmet oluyor. Sonra da bu kıymetli arsalar belediyeler tarafından güya ihale ile (adı her ne olursa olsun) eş ve dostlarına rant olarak peşkeş çekiliyor. Yani belediyeler bu kamu mallarını yasal kılıf sahtekarlığı ile çalıyor ve sonra da ranta çeviriyor. Yasanın izin verdiği bu olamaz. Bu uygulamalara karar veren belediye başkan ve encümen üyelerinin yaptıkları bu işin adını halkımıza havale ediyorum. Samsun'umuzun ve Türkiye'nin birçok il ve ilçelerinde bu uygulamalar yapıldı ve yapılıyor da.
Ben Kirazlık Örnek sanayiden örnek vermek istiyorum. Örnek sanayi ana giriş caddesi (Bayraktar cad.) üzerinde sağlı sollu ve yine diğer yerlerde bırakılan, zamanında kooperatif yönetimi tarafından otopark veya meydan olarak kullanılmaya tahsis edilen , o gün imar projesinde düzenlemesi o şekilde (yeşil alan olarak) yapılan yerler Tekkeköy belediyesi tarafından vatandaşlara satılmıştır. Kura sonucu kendisine köşe başı dükkan düştü ve önü de yeşil alan diye, zamanın kooperatif yönetimi tarafından diğer üyelere göre kendisinden % 15 daha fazla şerefiye payı alındığı halde, şu anda bu arsa olarak satılan yeşil alanlar bina yapılırsa üyelerin dükkanları arada kalacak ve değer kaybına uğrayacaklardır. Bu hak gaspı ve zulüm değil midir? Ayrıca o sanayi sitesinde bulunan 582 dükkan sahibinin (ki ben de onlardan biriyim) otopark imkanları ve diğer rekreasyon alanları ellerinden alınmış değil midir? Yarın oralar tam şenlendiği zaman vatandaşlar araçlarını nereye koyacaklar? Bu sanayi içerisinde nasıl nefes alacaklar? Aynı şekilde, sanayi içerisinde kamu hizmeti veren Samsun Esnaf ve Sanatkarları İlim Hizmet Vakfı nın da arsaları (1299m2) değersiz yerlere kaydırılmış, takas edilmiş ve satılmıştır. Sanayi camiinin etrafında da şaibeli durumlar mevcuttur. Vakıf yönetimi de bu durumlardan son derece rahatsız durumdadır. Ben buradan, sadece buralar için değil, Samsunda ne kadar böyle şaibeli uygulamalar yapılmışsa, Samsun halkı adına, kamu hukuku adına bu yerlerin incelenerek uygulamaların iptali ve hakların iadesi konusunda savcılıklara suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Ayrıca yasa koyucu, bu 18. maddenin bu şekilde istismar edilebileceğini düşünemediğinden, hükümet, derhal yeni bir düzenleme getirerek bu tür sahtekarlıkların önüne geçmesi gerekmektedir. Bu tür hileleri vatandaş yaptığı zaman yasaları göstererek tepesine binen belediyeleri de bağlayan bazı yasalar olmalı. Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.