Göze Batan Dil Yanlışları

   Beşer şaşardır. Hatalar biz insanlara mahsustur. Önemli olan hatalarımızda ısrarcı davranmamalı, onları terk etmeliyiz.
   Bugün, yazılarımızda yaptığımız dil yanlışlarımızı ele alacağız. Yanlışları bilmeden yapıyorsak öğrenmeliyiz. Öğrenmenin ayıbı, günahı yoktur. Bu yaştan sonra öğrenilir mi, falan diyemeyiz. Aman biz dil uzmanı değiliz. Bu kadar kusur kadı kızında da olur diyorsak bunu kabul edemeyiz. Topluma bir şeyler sunma noktasındaysanız böyle bahanelerle avunmaya hakkınız yoktur. Günlük yazmıyorsunuz. Yazdıklarınız bir şekilde internet ve gazete aracılığıyla geniş bir kitleye ulaşıyor.
   Ne yapıp yapıp, bir uzmana danışıp gazete köşelerinde yaptığınız yanlışları düzeltme yoluna gitmelisiniz. Yanlışları düzeltmeye kural gereği yakınımızdan başlamamız gerekir. Bunun için biz de önce Samsun"daki yerel görsel basından ve Samsun"la ilgili internet sitelerinden işe başlamalıyız. Böyle de yapacağız. Eleştiriler geldikçe yazanlar belki tereddüt yaşayacak yazarken. Belki de yazmaktan vazgeçecekler. Ama olsun. Güzele ve doğruya ulaşmak için buna mecburuz.
   Köşe yazarlarının yazılarındaki dil yanlışlarını gazete editörü düzeltmek zorunda değildir bana göre. Herkes yazısını düzgün bir şekilde gazetelere göndermelidir. Ben bu işin uzmanı değilim, diyerek bu sorumluluktan kaçamazsınız.
   Yoğun duygularla dolu olabilirsiniz. Duygularınızı sözlü olarak anlatamadığınız için yazmak zorunda kalabilirsiniz. Yazın. Buna kimsenin diyeceği yoktur. Ama yazınız yazıya benzesin. En azından çok büyük yanlışlarla dolu olmasın yazılarınız. İlköğretim öğrencilerinin bile yapmadıkları yanlışları bir gazete köşesinden yaparsanız olmaz. Siz konuşmuyorsunuz Sayın Yazarlar, yazıyorsunuz. Yazınız sizden çıkıyor ve toplumun malı oluyor. Bunun için dikkatli ve özenli olmanız gerekmektedir.
   En çok yapılan yanlışlarla işe başlayalım. "de" ve "ki"nin yazımının pek çok yazıda yanlış olduğunu görmekteyiz. İlkokul öğrencisinin bile rahatlıkla anlayabileceği bir dille, yapılan yanlışların doğrularını örneklerle anlatayım.
"de" ve "ki" bağlaçsa ayrı yazılır. Ekse bitişik yazılır. Samsun"da oturuyorum. Bu cümlede "da" ektir ve bitişik yazılmalıdır. Cümleden –da"yı çıkarırsak anlam bozulur. Samsun oturuyorum, olur. Bu da kabul edersiniz ki yanlış bir cümledir. O zaman neymiş? "de, da" cümleden çıkarılınca cümlenin anlamında bozulma oluyorsa "de, da" ektir. Tamam mı? Eeeeveeeet. Samsun da güzeldir, cümlesindeki "da" cümleden atılırsa cümlenin anlamında bozulma olmaz. Samsun güzeldir, olur cümle. O hâlde ne diyoruz? "de, da" cümleden çıkarılınca cümlenin anlamında bir bozulma olmuyorsa "de, da" bağlaç oluyor ve ayrı yazılmalıdır. İşte bu kadar basit. Bu bir.
   Yazılan cümleyi okursak vurgudan da rahatlıkla ayrı mı, bitişik mi yazıldığını anlayabiliriz. Vurgu ve tonlamanın doğru yapılması gerekiyor. Bu işin de uzmanları var çok şükür. İsteyenlere adres gösterebilirim. Bu da iki.
   "de, da" ekse eklendiği kelimeye bulunma anlamı katar. "Nerede, kimde, kelime zaman anlamlı bir kelimeyse ne zaman?" gibi sorulara cevap verir. Sepette elma var. Ali"de çok para var. Saat 17.00"de gelirim… gibi. Bu da üç.
   Eğer "de, da" ek değil de bağlaçsa hiçbir zaman sertleşmez. "ta, te" şeklinde yazılmaz. Bu konuda en çok yapılan yanlışlara birkaç örnek verelim: Hiç te kolay değil. Gidip te dönmemek var. Altını çizdiğimiz "te" ler yanlış yazılmıştır. Bu da dört.
   Fiil ve fiilimsilerden sonra gelen hiçbir "de, da" bitişik yazılmaz ve "te, ta" olmaz. “Bırak da iki laf edelim. Haber gönderse de rahatlasak.” Bu da beş.
   Bağlaç olan "de"nin yerine "dahi, üstelik, bile" kelimeleri getirilebilir. “Bu soruyu ben de çözerim. Bu soruyu ben bile çözerim.” Bu da altı.
   "ki" yi daha basit ele alalım. Örneklerle açıklayalım. “neyinki, kiminki” sorularına cevap veriyorsa ektir bitişik yazılır. Duvarın boyası sarı, kapınınki gri. Haktan"ın babası doktor, Okanı"nki mühendis. Bu da yedi.
   “neredeki, ne zamanki, kimdeki” sorularına cevap veriyorsa yine bitişik yazılır. Evdeki hesap, akşamki maç, Ahmet"teki akıl. Bu da sekiz.
   Bağlaç olan ve ayrı yazılan "ki" de cümleden atıldığında anlamda bozulma olmaz. Neşeli ol ki genç kalasın. Etti mi dokuz?
    Ek olan "ki"ler, "de" ekinde olduğu gibi cümleden çıkarılırsa anlamda yine değişmeler olur. Vurgu ve tonlama kuralı "ki" için de geçerlidir. Bu da on olsun!
   İçinde "ki" bulunan bazı kelimelerin yazılışına da dikkat etmeliyiz. “sanki, belki, hâlbuki, mademki, öyle ki, kaldı ki, şu var ki, tut ki, demek ki… gibi. Ben saymayı bıraktım artık.
   "mi" soru edatının, sayıların, ikilemelerin, pekiştirmelerin, büyük harflerin ve kısaltmaların yazımı, düzeltme işaretlerinin nerede kullanılması gerektiği gibi üzerinde durmamız gereken pek çok konu var. Ancak onları daha sonra ele alacağız. Amacımız kimseyi kırmak değil. Doğruları söylemek ve göstermek. Yalnızca doğruları. Topluma örnek olanların biraz daha dikkatli olmaları gerekir.
   Bundan sonra bu konuyla ilgili yazılarımda yanlışları bizzat yazarın yazısından alıntılar yaparak göstereceğim. Korkmayın, yazarın adını vermeyeceğim. Sadece kendisi bilecek. Bir de dikkatle takip edenler. Alıntı yapabilecek yazılarla karşılaşmamak dileğiyle güzel bir hafta diliyorum. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR