Hak Hukuk ve Adalet anlayışımız bu mu?
Adalet dediğimizde Adaletten ne anlıyoruz?
Duvarlarda yazıldığı gibi; Adalet mülkün temeli midir?
Yoksa Adalet; Adalet bakanlığında veya adliye girişlerinde, suç ve ceza karşılığını simgeleyen; Suça göre ceza çağrışımı yapan bir ağırlık ölçüsü birimi, terazi kefelerinin birbirine denk getirilmiş minyatür bir şablonu mu ifade etmektedir?
Siyasi bir ayağı, ağaya veya dayıya göre bir tanımı veya parayla alıp satılabilinir bir yanı var mı?
İlimiz ve Türkiye geneline baktığımızda Gazete ve Televizyonlarda sıkça karşılaştığımız asayiş olaylarının her geçen gün artarak ve daha acımasız bir şekilde yenileriyle karşılaşırken, Adalet ne zaman yerini bulacak söylemlerine muhatap aranmakta
İlimiz Samsun'da hızla artan asayiş olaylarında ateşli kesici ve delici aletlerin kullanılması, insanların yolda yürürken yan bakma, omuz atma bahaneleriyle birbirlerini öldüresiye darp etmesi, gasp, hırsızlık ve yankesicilik olaylarının hızla artığı, çarşıda pazarda cadde ve sokakta yürürken dahi can güvenliğinin tehlike arz ettiği bir dönemde adaletten nasıl söz edeceğiz?
Kamuoyunda sıkça rastladığımız kimi bıçkın delikanlıların; Asarım, keserim kimseden korkmam, kendi adaletimi uygularım diyen insanlar, suç makinelerine dönüşürken...
2009 mahalli seçimler Adalet bakanımızın öncelikleri arasına girmiş
Adalet Bakanımız sayın M. Ali Şahin"in, geçen gün Televizyon ekranlarından seçmene yönelik tehdit ve şantaj yüklü şok sözleriyle sarsıldık
Ne diyor Adalet Bakanı M. Ali Şahin; "Hükümetimizle kavga eden, zıtlaşan yerel yönetimler, projelerini Ankara'dan geçiremiyorlar...
Seçtiğiniz insanlar hangi partiye mensup olursa olsunlar, bu uyumu sağlayabileceklerse, çok daha iyi hizmet verirler. Ama hükümetle uyum içinde çalışamayacaklarsa, o yörenin insanları maalesef zarar görür. Mahalli yöneticilerin hükümetle uyum içinde olmaları sizlere daha iyi hizmete vesile olacaktır".
Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devletidir. Demokrasiyle yönetilen ülkemizde İnsanlar; Demokrasinin gereği yönetime katılma, seçme ve seçilme hakkına sahiptirler. Ülkeyi yöneten siyasi parti ve seçilmiş iktidarlar, Anayasanın öngördüğü şekilde İnsan hak ve hukukunun uygulanmasında demokratik haklarının kullanılmasından sorumludurlar.
Yine "AKP Kırıkkale Milletvekili Mustafa Özbayrak; Biz izin vermezsek, taş üzerine taş konulmaz" derken;
Halka karşı apaçık bir şantaj politikasıyla suçüstü yakalanmışlardır.
Geçmişte bu ve buna benzer çıkış yapan siyasi iktidar temsilcilerinin seçim atmosferini etkileyerek kendi parti ve örgütleri adına çıkar ve menfaat sağladıkları, iktidar olmanın avantajıyla, devlet imkânlarını kullanarak haksız rekabet yapmaktadırlar.
Seçmenler üzerinde baskı uygulamaya kalkan bu günkü iktidar; Dünden bu güne demokrasi ve insan hakları konusunda bir arpa boyu mesafe alamadıklarının açık bir göstergesidir bu.
Millet ve Devlet kavramının en temel taşı olan BİREY' in hak ve hukukunun hiç bir engel ve ayrım gözetmeksizin eşitlik üzerine oturtulmuş kanun ve yasalar önünde insan olmanın onur ve gururu gereği, herkes yasa ve kanunlar önünde eşit haklara sahiptirler.
Bu çıkış; Seçmene karşı bir tehdittir.
Demokrasiye insan haklarına ve anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir davranış sergileyen Adalet Bakanı ve AKP Kırıkkale Milletvekili Mustafa Özbayrak"ın bu davranışlarını, hiç bir mazeret ve özrünü kabul edilemez olarak görüyoruz... Siyaset-İhale, rüşvet, adam kayırma ve partizanlığın öne çıktığı ilimizde; Küçük olsun benim olsun diyen bir ayrımcılığın yaşandığı siyaset arenasında,7 yıla yakındır oyalama ve aldatma politikaları ile halk uyutulmaktadır
Samsun kuzeyin parlayan yıldızı olacak şeklinde ki yaldızlı sözler, geçerliliğini çoktan yitirmiştir. Laf değil, iş aş ve icraat bekleyen halkımız;
Yalana dolana, şiddet, gerilim, tehdit ve şantaj politikalarının yerine;
Demokrasinin ve insan haklarının SEVGİ VE SAYGI"NIN galip gelmesi dileğiyle....
ihsan İDE
Say-der.yön.krl.üyesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.