Haklı ve Haksızlar

Zarar eden kamu tesislerinin özeleştirilmesi yaklaşık 20–25 yıldır hep gündemimizde oldu.
Hiçbir önyargıya saplanmadan, ideolojik davranmadan, aklıselim bir şekilde şu sorulara cevap arayalım.
1- Bu kurumlar neden zarar etti, kim ettirdi?
2- İşçilerin aldığı maaşlar ve sosyal giderleri hesaplandığında, kuruma kâr mı ettiriyorlardı, zarar mı?
3- Bu kurumlara talip olanlar neden hep yabancılar oluyor?
4- Özelleştirmeden vaz geçip, zararları hazineden karşılamaya devam edelim mi?
5- Aklı eren biri varsa söylesin, ne yapalım?
Gelelim Tekel işçilerinin eylemlerine;
İşçiler eylem yapmakta haklıdırlar, tabii ki haklarını savunacaklar…
Ancak içlerindeki işçi kılığına girmiş tahrikçilere de dikkat etmeliler…
Eylem sırasında aralarında kendi ağzına yakışan küfür eden birisi vardı ki, ona işçi mi diyeceğiz,  yoksa Ey işçi ve sendikacı kardeşlerimiz!
Bu ahlaksızı aranızdan atın ki haklılığınıza gölge düşmesin mi diyeceğiz…
Eylemciler parti binasına girmeye ve polise direnmeye kalkınca yüzlerine biber gazı sıkılmış…
Polisimiz biber gazını hangi aşamada sıkmış, doğru mu, yanlış mı araştıralım tabii…
Bir oda başkanı da hemen demeci yapıştırmış,” biber gazı sağlığa zararlı” diye…
Parti binasına zorla girmeye kalkmak, polise direnmek demek ki sağlığa zararlı değilmiş, oda başkanı işte diyecek bir şeyler…
Sayın oda başkanı; İlçelere gitmek istemeyen uzmanlarla, ilçelerdeki uzman açığıyla, hem devlette çalışıp, hem de özelde çalışarak çifte gelir elde eden üyelerinin yaptıklarının doğru olup-olmadığıyla, devletten aldıkları 7–8 milyarı beğenmeyip, özel hastanelere daha yüksek maaşlarla transfer olanları…
Milletimizin sırtından elde ettiği uzmanlık statüsünün karşılığını millete ödemektense, 20-30 milyara transfer olan üyelerinin kamuya da borçlarının olduğunu hatırlatıverse memnun olacağız…
Üyelerinin günde kaç hasta muayene edip, kaçına fatura-fiş kestiğini, ne kadar gelir elde edip, ne kadar vergi verdikleri ve de vergi levhasındaki gelirleriyle, bindikleri arabalarının alınıp-alınamayacağını da izah ediverirse kendilerine saygı duyacağız…
Eleştirilerimi gece-gündüz hizmet veren dürüst uzmanlarımız üstlerine almasın, onlara değil sadece saygı, ellerinden öpülür…
Eleştirim, ettikleri yemini haksız kazanca tahvil edenlere ve de hemen laf olsun torba dolsun diye demeç yapıştıranlaradır…
Oda başkanları sivil toplum örgütleridir, tabii ki her şeye duyarlı olacaklar ama objektif ve çözüm üretici de olmalılar…
Her şeye muhalefet etmek, çözüm üretmemek doğru değil ki…
Sonuç olarak, emekliye 20 YTL, kendilerine bir maddeyle 2–3 milyar zam yapma teşebbüsünde bulunanların olduğu bir ülkede;
Oda başkanı da, uzmanlarda, işçiler de haklıdır…
Haksız olanlar ise;
İşçileri mağdur edenler, zarar eden kurumlara biraz daha işçi doldurmayanlar, biberi üreten Şili halkı, biber gazını ithal edip polise verenlerdir…


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR