Türkiye"nin öyle bir gündemi var ki, ne İsrail"in Filistin"e yönelik yaptığı insanlık dışı saldırı, ne de ilk günden başlayarak reytingi hep yüksek Ergenekon davasında son gözaltılarla yaşanan dalgalar, 29 Mart yerel seçimleri ile ilgili aday belirlenme yarışını kamuoyunun belleğinden silmeye yetmiyor…Anlayacağınız heyecanın harareti her geçen gün yükselerek devam ediyor…Yerel Seçimler takvimi açıklanmasından itibaren Başkent hiç olmadığı kadar hareketli …

Büyük ölçüde bu heyecanı taze tutarak, adrenalin yükselmesini sağlayan Başbakan Tayip Erdoğan"ın katkısını da unutmamak gerek tabiî ki…

Kuşkusuz, gözler, Türkiye siyasetinin “başrol oyuncusu” olan Ak Parti Genel Merkezi"ne çevrilmiş, Başbakan"ın iki dudağının arasından dökülecek iki cümleye kilitli…

Aday adayı olanlar kadar ismi halen açıklanmayan mevcut belediye başkanları bile koltuklarında tedirgin bir şekilde o “adayımızsın” sihirli cümlesini duymayı bekliyorlar…

Başbakan"ın, bu süreçte iyi bir strateji izliyor olması yadsınamaz…Milletvekilleri ve MYK üyeleriyle yapılan istişareler, genel ve yerel anketler, temayüller de aslında işin tuzu biberi…A"dan Z"ye tüm mensuplarını dinliyor, değerlendirmelerini yapıyor ama sonuçta, kim ne derse desin Başbakan, partisinin gücünü bilerek partisine ve karizmasına kısa ve uzun vadede risk oluşturup zarar vermeyecek ve gücünü gölgelemeyecek adımları atmayı tercih ederek yürüyor, kavga değil uzlaşmadan yana tavır koyuyor…Birçok yerde aynı isimlerle yola devam etmesi bunun önemli göstergelerinden biri…

Başbakan, kimi adayların isimlerini partililerin olduğu kalabalık salonlarda, kimilerini ise “Siz buraya aitsiniz, bizim dediğimiz olur!” dercesine “politik taktiklerle” Ak parti Genel Merkezi"nde açıklıyor…Aday açıklamalarını zaman aralıkları içinde ve bir şölen havasında yapması da elbette ki bu stratejinin bir parçası…

Türkiye genelinde özellikle büyükşehir belediye başkanları bazında, gerek halk gerekse parti teşkilatları arasında yaşanan ciddi sıkıntıların varlığını en azından Samsun örneğiyle biliyor, takip ediyoruz… Tekrar aday olmaları yönünde açıklanan belediye başkanlarının isimleri geciktirilerek açıklanmasının altında da bu gerçekler yatıyor…

Tekrar son bir şans verilerek adaylıkları açıklanan belediye başkanlarının, “süreç sırasında verilen dersi” iyi anlayacaklarını ve gereklerini vakit kaybetmeden yerine getireceklerini umuyoruz… “Söylem ve eylemleriyle” mensup oldukları parti teşkilatları ve hizmet etmekle mükellef oldukları halkı arasında adeta “buz kütlesi” haline getirdikleri “iletişim ve ilişkilerini” “ortak aklın ve milletin güneşi”ne çevirerek eritmelerini salık veriyoruz…

Bu bir seçimdir…Kim tarafından yapılırsa yapılsın “hatalar” sandıktan geri döner…
Ve bu bir seçimdir, hangi parti hangi sebeplerle kimi aday gösterirse göstersin sandıkta “halkın dediği olur”…