Hangi partiye, kime oy vereceğiz!?
Haziran 20011 Milletvekili genel seçimlerinin mecliste yer alan siyasi partilerin kıyasıya bir seçim propaganda ve çalışmalarına birbirini karalama ve küçük düşürücü sataşmaların doruk noktasına ulaşacağı, seçim vaatlerinin havada uçuşacağı bir genel seçime doğru hızla yaklaşmakta olduğumuz bir süreç yaşamaktayız.
Son iki dönemdir aldığı oy oranı ile seçimin mutlak galibi olan AKP tek başına iktidarda doldurduğu sekiz yılın ardından geriye baktığımızda,
Ülke insanını en çok ilgilendiren tabanda yer alan halkın ekonomik gelir gider ve alım gücünde bir değişiklik olup olmadığı, kamuoyu araştırmalarında belirlenen oy deposu gözüyle bakılan varoş olarak tabir edilen fakir ailelerin oluşturduğu kenar mahalle sakinlerinin oy dağılımı,
Bir kez daha iktidar partisini belirleyecek niteliktedir.
Sekiz yıl önce işsizliği yolsuzluk ve yoksulluğu anarşi ve terörü, insan hak ve hukukunu dile getirerek gazı tüpü yağı elektriği suyu ve sabunu öne sürerek fakirliği kader olmaktan çıkaracağı vaatleriyle politika ve propaganda yaparak iktidarı elde eden AKP;
Bugün çoğunluğunu eğitimli gençlerin oluşturduğu işsizler ordusuyla, emekli dul ve yetimler sadaka alacak duruma gelerek mağdur edilmiş, ortalama emekli maaşlarının 680 ila 1250 TL arasında seyrettiği,
Asgari 450 ila 750 TL ücret ile çoğu da sanayi bölgelerinde olmak üzere boğaz tokluğuna hatta kayıt dışı çalışmak zorunda kalan çağımızın modern kölesi durumuna sokulan genç nesil yaşamsal geçim sıkıntısıyla boğuşurken,
AK Parti Hükümetinin ekonomiden ve maliyeden sorumlu bakanları tarafından açıklanan kişi başı gayri safi milli gelirinin nasıl 15.000 $ dolar seviyelerine ulaştığı mutlaka sorgulamalıdır.
Sekiz yıl boyunca hızlı bir şekilde yapılan özelleştirmelerin ülkemizde istihdam yaratıp işsizliği önleyeceği söylenirken,
O günlerde 6 olan dolar milyarder sayısının bugünlerde 30"lu rakamların telaffuz edilmesi,
Paranın ve gelirin tek elde toplandığının en açık delili olsa gerek.
Halkımız; Siyasi gücünü kullanarak avantadan para kazanan rüşvet torpil, adam kayırma gibi kolay kazanç elde eden politikacılardan nefret etmiştir.
Unutulmamalı ki;
Kolay kazanılan para ile kolay elde edilen makam kolayca elden gider.
Yeniden seçim meydanlarına inen politikacılar eski alışkanlıklar yerine daha inandırıcı eylem ve söylemlerle halkın karşısına çıkmalıdırlar.
Sosyal devlet ve adalet duygularının zedelendiği günümüzde işsizliğinin ve istihdam sorununun devam etmesi, ülke geleceğini ve güvenliğini tehdit eder boyuta taşırken,büyük yangınlara sebep, küçük kıvılcımlardır sözünü unutmayalım.
Uzmanların yorumlarına baktığımızda Tunus"ta başlayan halk ayaklanmasının totaliter baskıcı Arap rejimlerinin çatırdadığı, hak ve özgürlükler savaşının Mısır ve Lübnan"a sıçramasıyla Afrika, Ortadoğu ve Arap yarımadasında domino etkisi yaratacağı söylenirken,
Çatışmacı ve kavgacı bir üslup sergileyen ben ne dersem o diyen bir iktidar gücü karşısında elbette genel seçimler;
Halkın duygu ve tepkisini ölçmek için en büyük ölçü olsa gerek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.