Hatice ile netice!
Merhabalar sevgili Samsunsporlular. Bir maç sonunda daha siz değerli taraftarlarımız ve okuyucularım ile birlikte olmanın güzelliğini yaşamanın hayalini kurarken 81. dakikada ne yazık ki tüm hayallerim, sizlerinki gibi birden suya düştü ve buhar olup gitti.
Bu haftaki yazımda biraz daha çizgimin dışına çıkmayı düşünüyorum. Nedenine gelince; artık ne yazacağımı neler konuşacağımı şaşırdım da ondan. Geçen haftaki oynamış olduğumuz ve galip geldiğimiz Antalya maçının akabinde yazmış olduğum yazımda da belirttiğim gibi sadece günü kurtardığımızı, hala saha içinde ne yaptığımızı anlayamadığımı belirtmiş, Antep maçı öncesi başta Petkoviç olmak üzere herkesi uyarmaya çalışmıştım. Fakat anladım ki bu uyarı hiç de yerine ulaşmamış ki yine bize hasret, yine bize hüsran dolu günler devam edecek gibi gözüküyor.
Şimdi bazı yerlere sormak istiyorum. Beş yıl önce ligden düştüğümüz takım da dahil, şuanki takımdan 2-3 futbolcu hariç bu kadar kötü bir futbolcu topluluğu ile hocasını bir arada gördünüz mü arkadaşlar? Soruyorum sizlere! Futbolu bilen insanlar bu kadro ile hocasını ayrıca da olmayan bir sistem ile oynanan futbolu da görünce bizlere gülüyorlar, gülüyor! Şimdi bakmayın siz beş tane gol pozisyonuna girdiğimize ve kaçırdığımıza. Yok bu gol olsaydı. Yok Fink atsaydı. Felandı filandı diyecek şimdi herkes. Takım elden gidiyor, Sn. Başkanım, Sn. Adnan Sezgin, Sn. Petkoviç. Merak ediyorum da 13. hafta geçti hala bir çıkış yolu bulamadınız. Böyle giderse de bulacak haliniz yok zaten.
Ligin ilk yarısının bitmesine dört hafta kaldı. Takımda sondan ikinci (17.sırada), puanımız '11', galibiyetimiz '2', beraberlik '5', mağlubiyet ise '6', attığımız gol sayısı '9', yediğimiz gol sayısı '16'. Hadi şimdi gelin hep beraber takımımızın başarısını konuşalım!!! Nerede başarı? Elde var koskocaman bir sıfır! Ya inanınki benim ciğerim yanıyor, elim titriyor, başımda ağrılar oluşuyor. Samsun'un bir çocuğu olarak bunları yazarken içten içe isyan ediyorum, isyan! Artık dayanamıyorum! Bu Mustafa Sarp'a, Fink'e, Bance'ye, Petkoviç'e arkadaşlar! Sen nasıl hocasın, sizler ise nasıl futbolcusunuz ya! İşiniz gücünüz hakemle uğraşmak, sarı kart yemek. Hakemle uğraşacağınıza sahada adam gibi topunuzu oynasanız, daha mı kötü olur acaba? Sizde hiç mi vicdan yok beyler? Antep'e kadar gelen, sizleri ekran karşısında destekleyen bu büyük taraftarlarınızdan da mı hiç utanmıyor ve onları düşünmüyorsunuz!
Ne yaparsan yap, istersen 90 dakika boyunca rakip kalede 50 tane gol kaçır, hatta rakibin sahasından hiç çıkma, golü ve golleri bulamadığın sürece mağlup olmaya, puan durumunda da alt sıralardan bir türlü kurtulamamaya mahkumsunuzdur, arkadaşlar! Futbolun meyvası 'goldür gol'. 10 defa acemi futbolcular gibi gidip de beceriksizlik yüzünden golleri kaçıracağınıza, elin oğlu gibi bir defa adam akıllı gelin, futbolun meyvasını yani golünü atın, üç puanı da alıp hanenize yazdırın.
NOT: Ne demiş büyüklerimiz "Haticeye değil Neticeye bak." Başlığımda da belirttiğim gibi malesef bu hafta da Hatice bizden, Netice ise onlardan yanaydı. Kalın sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.